Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

27 Aralık 2014 Cumartesi

Horse Doctor (Maui / Veterinarian) 2012

12/27/2014 08:29:00 ÖS 0 Comments
Serinin Orijinal Adı: Horse Doctor (마의 (馬醫) / Maui / Veterinarian / The King’s Doctor)
Türkçe Yayın: Sarayın Doktoru (Trt 1 / Meltem Tv)
Yapım Yılı: 2012
Bölüm Sayısı: 50
 
Uyarı:  Aşağıda yer alan yazı adı geçen yapım hakkında birçok ayrıntı barındırmaktadır. İzlemeyi düşünenlerin okuması önerilmez:)


Trt'nin, büyük beğeni toplaayan Muhteşem Kraliçe sonrası geçmişi de büyük bir sırrı barındıran alt tabakadan bir veteriner, Baek Gwang-hyeon'in kraliyet hekimliğine uzanan yükselişini anlatan Sarayın Doktoru adı ile ekranlara getirdiği  dizi, Lee Yo Won'nın yer aldığı ve oyunculuğuyla yine göz dolduran bir diğer yapımdı. Başrol oyuncusu Cho Seung Woo ise bize aşina bir karakter değil. (Oyuncuya dair benim izlediğim tek yapım sinema filmi The Sword with No Name.) Ancak özellikle tatlı gülüşü ile seyircisini mutlu ettiği kesin. Genel Kore yayın standartlarına göre uzun bölümlü oluşu sezonlarla devam eden yapımları izleme alışkanlığındaki ülkemiz insanı için en olası tercihlerden biriydi herhalde. Bu arada Koreliler doktor temalı dizilere hayli ilgi duyuyor olsa gerek. Nette bilgi araştırması yaparken fark ettim ki baş karakter Baek Gwang-hyeon (Kwan Yong Bek)'in yaşadığı yıllar (1625–1697) olarak gösterilmiş. Dolayısıyla orijinal bir geçmişi mi var yoksa yapıma dair zaman periodu olarak mı gösterilmiş bilemiyorum. Ancak kore tarihinin önemli adledilen kişiliklerine dair diziler yapıldığı düşnülecek olursa ilk seçenek olası görünüyor. İyi bir korecem olsa kore tarihinin bu yönünü araştırmak isterdim doğrusu. Ancak şu noktada yapabileceğim birşey değil.


Hikaye bir önceki nesilden asil ve köklü bir aileye mensub Do-joon Kang, baytar ailesinden gelen ama bunu bir sır olarak saklayan Lee Myung-Hwan ve Jang In-Joo  adlı üç iyi arkadaştan birinin  sahip olamadıkları adına kapıldığı hırs ve bu uğurda sarayda karıştığı büyük bir komplo sonrası diğerinin suçlanarak öldürülmesi ile başlıyor. Kanunlar gereği varisi varsa onunda yaşamasına izin verilmemektedir. (Babanın suçunu oğula da geçmesi doğrusu çok acımasızca) Kısa bir süre önce alt tabakadan bir adamın karısının doğumuna yardım etmiştir ve bu durum çocuğun kurtuluşu olur. Yeni doğmuş kızı ile değiştirerek son anda bebeğin ölümünü engeleyen adam başkentten ayrılır. Kızı ise Kang ailesinden geriye kalan kişi olarak kebul edilir ve statüsü köleliğe indirilerek bir ailenin hizmetine verilir. Birkaç yıl sonra ikili adada yoksul biçimde hayatlarını sürdürmektedir. Yaşadığı yerden kurtulma hayalleri kuran on yaşlarındaki Gwang-hyeon ipe sapa gelmez hocasını da kandırıp bu arzusunu gerçekleştirmeyi başarır. Ancak kendi dürüst karakterine karşın şehir düzebazların cirit attığı bir mekandır. Eşyalarını bırakıp bir süre yanından ayrılan öğretmenini beklerken Young-dal isimli bir çocukla tanışur. Sözüm ona yankesiciler konusunda kendisine yardım eden çocuğun aslında kendisi tam bir düzebazdır. Üstelik erkek değil kızdır da. (Tabi kendisi ile değiştirilen bebektir de) Beraber geçirdikleri o kısa zaman dilimi birbirlerinin çocukluk aşkı olmalarına yeter. Ancak ikili gece yarısı en olmadık biçimde sahnede bir kez daha görünen Lee Myung-Hwan'ın geçmişteki o olaya dair bir tanığı akupunktur iğnesiyle ölürdüğüne görürler ve bir anda hayatları tehlikeye girer. Bu arada oğlunu bulmak için peşlerinden gelen baba ne yazık ki hakkında arama kararı olan bir suçludur.Bu kaçış ve kovalamaca adamın ölümüne neden olurken Gwang-hyeon yaralanarak uçuruma yuvarlanır. Böylece bir kez daha ayrı düşerler.


Yıllar sonra Gwang-hyeon, uzak bir çiftlikte baytar yamağı olarak karşımıza çıkar. Lee Myung-Hwan'ın talebiyle yapılan araştırma sonrası Kang ailesinin suçsuzluğu ortaya çıkarılır. En yakın arkadaşı olması dolayısıyla vesayeti de kralın kararıyla şu anda kraliyet hekimi olan Lee Myung-Hwan'a verilen ve itibarı ile serveti iyade edilen Ji-Nyeong böylece saygın bir konuma yerleşir. Bir süre önce Çin tıbbı üzerine eğitim alarak başkente dönmüştür. Tecrübe kazanmak için Halk Sağlığı Merkezine hemşirelik için başvurur. Ancak aile adının getirdiği konumun bulunduğu yere emeği ile gelen herkesi rahatsız edeceği aşikardır. Bu yüzden personel seçiminden sorumlu baş hemşire Jang In-Joo tarafından geri çevrilir. Ancak inatçıdır. Yapılan sınavı da bileğinin hakkı ile geçince kadının onaylamaktan başka çaresi kalmaz. Ancak ona kolaylık göstermeyeceğini ya da ayrıcalık yapmayacağını açıkça dile getirir. Ji-Nyeong, kralın kızkardeşi prenses Sookwhee ile yakın arkadaştır. Sarayın kurallarını hiçe saymak konusunda her zaman fazlasıyla gönüllü olan kızın başını sıkca beladan kurtarır. İkili karın doyurmal için girdikleri ve aslında saygın hanımlar için pek de uygun kaçmayan bir mekanda serserilerin tacizine maruz kaldıkları sırada Gwang-hyeon ve ahırlardan arkadaşı Ja-Bong duruma müdahil olurlar. Asaletlerini farketmeksizin onlara sıradan biri gibi davranıp üstüne iyi bir de haşlamaktan çekinmez. İşin aslı o sıralar hasta kedisi için çaresiz kalan prenses veteriner olduğunu fark ettiği gencin sorununa çare bulacağını ummaktadır. Gwang-hyeon kendini, bir süre önce saygın hanımlara yaptığı kaba tavırlar için uyaran ve karşılığında alaya alıp inanmadığı kişiyi karşında görüp de prenses olduğunu öğrenince yaptığı hatayı fark eder. Kellesini sadece hasta kediyi tedavi edebilirse kurtaracaktır. Elbette sorunu kusursuzca halledip hayatta kalmayı ve hatta kızın minnettearlığıyla birlikte aşkını da kazanmayı başarırır. Sonrasında verilen bir kraliyet emriyle kraliyet ahırlarına tayin edilir. Aynı sıralar Ji-Nyeong'da kraliyet ahırlarındaki baytarlara yardımcı etmek için görevledirilince yeniden biraraya gelmeleri  kaçınılmaz olur. Sıkça didişseler de içten içe kaçınılmaz biçimde biribirlerinden etkilenmeye başlarlar. Tabii kareye yerleşen bir diğer karakter Lee Myung-Hwan'ın oğlu kraliyet hastanesine tayin edilen devlet memuru Lee Sung-Ha durumu bir miktar karmaşıklaştırır. Öte yandan Ji-Nyeong köklü ve soylu Kang aşiretine mensup olduğunu öğrenmesi bile duygularını içine gömmesini gerektirse de başaramaz.

Kral Hyunjong'un emri ile sağlık bakanlığına atanan Ko Joo-Man ise terfi ve atamalardaki ayrımcılığı yıkacak bir kararla halkın her kesimine açık bir sınav düzenlemeye karar verir. Bir süredir zekası ve yöntemleriyle dikkatini çeken Gwang-hyeon'a da kendi kitaplarını vererek sınava girmesini önerir. Başlangıçta ölen babasının doktor olması için kendisini sıkboğaz ettiği dönemler kulak ardı ettiği bu seçenek konusunda özellikle gösterdiği başarıya rağmen Lee Myung-Hwan gibi asillerin küçümseyişlerine maruz kaldıktan sonra fikrini değişitirir ve doktor olmaya karar verir. Giriş sınavından önceki gece Lee Myung-Hwan'ın adamı tarafından feci şekilde dövülür ve neredeyse kolunu kullanamayacak hale gelir. O halde gösterdiği başarı inanılmazdır. Ünü kralın kulağına kadar gelir. Joseon devrinde normal şartlarda genç bir dul olan kadının tedavi olması saygınlığını zedeler görüşü hakimdir. Bu yüzden öğrenciliği devam ederken Sung-Ha'nın arkadaşı hasta ablası için kendisinden yardım ister. Eve vardıklarında konumu gereği zaten elinden birşey gelmeyeceğini anlatmak ister ama tam da o sırada genç kadın intahara teşebbüs eder. Yalnızca bir öğrenci olduğunu dile getirip birşey yapmaya yetkisi ya da konumu olmadığını anlatmak istese de neredeyse kılıç zoruyla tedaviyi gerçekleştirir. Hastaneden çağırttığı Ji-Nyeong'da kadının uyanmasını sağlar. Ancak tüm çabasına rağmen seçtiği yolda sınıf arkadaşlarınca da kabul görmez. Kraliyet ailesinin gönüllü hasta olarak dahil olduğu doktorluk atanma sınavında krala koyduğu teşhis soyluların tepkisini çeker ve en sonunda yapılan baskıya dayanamayınca ayrılmaya karar verir. Ancak gerçektende kralın durumu kötüleşir ve bir kez daha haklı olduğu anlaşılır. Ona karşı kin ve hasedi gün be gün artan  Lee Myung-Hwan ise zaten sağlık bakanlığını kaptırdığı ve yaptığı uygulamalarla gelenekleri altüst ettiği için Ko Joo-Man'dan da aynı ölçüde nefret etmektedir. Kralın tedavisi sürerken akupunktur yapacağı gün Ko Joo-Man'ı zehirlemekten çekinmez. Neyseki Gwang-hyeon akupunktur becerisiyle zehrin ilerleyişini durdurarak Ko Joo-Man'ın tedaviyi tamamlamasını sağlar. Sağlığına kavuşan Kral minnetarlığının bir göstergesi olarak  o ve tüm sağlık çalışanları için bir ziyafet verir. Gwang-hyeon okula döner.


Tam herşey yoluna girmiştir ki Lee Myung-Hwan'nin sahnelediği bir diğer oyun sonucu bu kez soylu bir kadınla ilişki kurmakla suçlanarak yüce divana sevk edilir. Kadın bir süre önce gizlice tedavi ettiği ve Lee Myung-Hwan'ın geçmişte işbirliği yaptığı bakanın gelini Seo Eun-Seo'dır. İradesi dışında hazırlanan ifadede buluşmadığını ve teciz edildiğini söylemiştir. Gerçeği söylemesi için kadını evinde ziyaret eden Ji-Nyeong görür ki zaten bununla ilgisi yoktur. Göğsündeki tümör yüzünden fenalaşır. Bir kez daha kıl payı kurtulan Gwang-hyeon soyluların bağnazca itirazına karşın kralın verdiği onayla gerçekleştirilen cerrahi operasyonda tümörü çıkaran kişi olurken gelecekte kadının kayınpederi Bakan Oh Jang-Park bir diğer düşmanı haline gelecektir.


Hikayenin üçüncü evresi Sağlık Bakan Ko Joo-Man'ın komplo ile ölümü ve bu ölümden sorumlu tutulan Gwang-hyeon'un kralın emriyle tutuklanması üzerine devam eder. Kaçak olarak bir süre yaşamını sürdürse de efendi Ko Joo-Man'nın bıraktığı mektup ve verdiği talimat doğrultusunda aradığı Sa-Am'a ulaşır ve onlarla birlikte ülkeyi terk eder. Aradan geçen üç yılın ardından Çin'de yaptığı tedavilerle hatırı sayılır bir ün elde eder. Ji-Nyeong ise gizlice Yongdal adı ile bitkisel ilaçların satışını tekel haline getirerek ceplerini doldurma peşinde koşan Oh Jang-Park ve soylulara karşı piyasaya el altından ürün satışı yapmakta ve yoksul halkın ihtiyaçlarına vevap vermeye çalışmaktadır. Şimdilerde Kore Sağlık Bakanı görevini yürüten Lee Myung-Hwan imparatorun çok değerli cariyesinin tedavi etmesi için kralın emriyle Çin'e gönderilir. Kendinden emin biçimde tedaviyi başarıyla gerçekleştirdiği düşüncesiyle ülkesine dönse de O'nun gerisiden kadın yine hastalanır. İmparatorun çağırttığı bir diğer hekim Gwang-hyeon olur. Uygulayacağı tedavi cerrahi müdahalayi gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla bedeninde iz kalacağı gerçeği yüzünden cariye operasyonu kabul etmez. (Sanırım kadınların vücutlarında herhangi bir iz bulunması kusur olarak adlediliyor kabul görmelerine izin vermiyor.) En nihayetinde ikna olur ve sadece küçük bir izle hayatını sürdüreceğni görür. Bu başarı Gwang-hyeon'un sürgündeki hayatının da sonu olur ve Çin elçi heyetiyle başkente gelir. 
 
 
Elçiler onurlarına verilen yemekte süreç konusunda açılan sohbette gönderilen baş hekimin tedavisinin sonuçsuz kaldığını anlatınca başarısıyla kasılan Lee Myung-Hwan yerin dibine girer. Konuşma devam ederken yine bir diğer koreli hekimin cariyeyi sağlığına kavuşturduğunu ve İmparatorun takdirini fazlasıyla kazanan bu kişiyi tanıtmak üzere huzurlarında taktim etmek istedilerini eklerler. (Kore tam bağımsız bir ülke gibi değil de Çin'in vassalı gibidir bu dönemde. Dolayısıyla Kore kralının sürgüne göndediği kişi belli ki Çin İmparatoru'nun isteğiyle takdir edilmesi gereken biri haline gelebiliyor) Gwang-hyeon'un aradan geçen yılların ardından bir kez daha ezeli düşmanıyla karşı karşıyadır. İkilinin rekabeti en sonunda Lee Myung-Hwan ve Bakan Oh Jang-Park'ın kirli çamaşırlarının ortaya çıkmasıyla son bulur. Her ikisi de yaptıklarının bedelini canlarıyla öderler. Aile adını ve mirasını geri alan Gwang-hyeon  ise kendini çevreleyen asillere ve onların baskılarına rağmen kralın da onayını alarak artık daha alt statüsüne inmiş olan Ji-Nyeong'a evlenir. Her ikisi de başarılı birer sağlıkçı olarak konumlarına rağman sıradan insanlarmış gibi yaşamayı yeğlerler.


Ufak Bir Eleştiri: Dizileri çevirme konusunda Yeppuda iyi iş çıkrır genelede. Benim de her ne olursa olsun emeğe saygım sonsuz. Ancak  bu çeviri izlediğim en berbat işti. Nedendir bilinmez  ünvan ve sıfatlar inatla korece bırakılmış. Daha havalı durduğu falan mı düşünülmüş bilemiyorum. Bence çok anlamsızdı. 


Dizideki Acayiplikler:
 
- Efendi Ko Joo-Man önce durumu ağırlaşırken ve sonrasında ölürken oğlu Yoon Tae-Joo niye doğru düzgün piyasada yoktu. İnsan babasını kaybediyor. Gwang-hyeon bile daha çok gözyaşı dökmüştür adam için.

21 Aralık 2014 Pazar

You're Beautiful ( A.N. JELL ) (2009)

12/21/2014 03:28:00 ÖÖ 0 Comments

Eğer siz de benim gibi on yıla yaklaşan bir süredir Kore dizilerinin takipçisiyseniz, A.N. JELL ya da bilinen adıyla You're Beautiful'ı es geçme ihtimaliniz yoktur. Ülkemizde hatırı sayılır bir popüleriteye ulaşan yapım belkide pekçok kore dizi sever için de izlediği ilk yapım olması dolayısıyla gönlünde taht kurmuştur. Seçeneklerin günümüzdekine oranla azlığı,  sevimli sayılabilecek konusu, mükemmel müzik albümü ve elbette dikkat çeken oyuncu kadrosuyla benim için de bu seriye çok düşkün,  bir kaç yıldır okyanus ötesinde bir yaşama devam eden bir dostu hatırlatan yapımdır.


O dönem canlandırdığı Ko Mi-Nyeo & Ko Mi-Nam adlı ikiz erkek ve kızkardeşi karakteriyle  Park Shin Hye'yi üne kavuşturan dizi bende vurucu bir etki bırakmadığı gibi porselen bebek hatlarındaki dış görünümüne zıt sinir bozucu, çekilmez, ukala ve tam bir sorunlu tip Hwang Tae-Kyeong karakteriyle oyuncu Jang Keun-Suk da aynı ölçüde ısınamamış dizinin neden böylesine sevildiğini de anlayamamıştım. Kısa süre önce diziyi yeniden izlediğimde de düşüncelerim değişti diyemem. Çıkardığım yegane sonuçlardan biri de Park Shin Hye'yi mümkün mertebe bir daha şarkı söylerken duymak istemeyişimdi. Cidden müzikal geçmişi olan bir ses bulmakta zorlandılar mı ki böyle bir seçim yapmışlar bilemiyorum.

Hikayesi kısaca şöyle: Anjell grubu bir süredir çıkmazdadır ve ekibe soluk getirmek için yapımcılar yeni bir üyenin gerekli olduğuna karar verir. Ancak özellikle gruptaki zor kişilik, solist ve söz yazarı Hwang Tae-Kyeong, bundan hoşnut değildir. Herşey ayarlanmış ve tanıtım günü için tarih belirlenmiştir ki beklenmedik bir aksilik çıkar. Görünüşe göre estetik ameleyatı ters giden Ko Min-Nam tedavi için bir süre Amerika'da gözlerden uzak tedavi altında kalmak zorundadır. Dolayısıyla yeni üyenin gelişi bir süre için mümkün değildir ve yapımcılar, üyelerden de gizli tutarak, o sıralarda tam da rahibe olmaya hazırlanan ikiz kızkardeşinden dönünceye kadar onun yerine geçmesini isterler. Böylece Ma Hoon-Lee erkek kılığına girerek gruba katılır ve aynı evde üç erkekle kalmaya başlar.

Üyelerin tanışması ve biribirlerini anlamaları yaşanan süreçte hiç kolay olmaz. Ko Mi-Nyeo sakar ve tuhaftır. ANJELL grubunun popüleritesi en yüksek üyesi ve lideri Hwang Tae Kyung Hwang O'na karşı hiç dost canlısı değildir. Çocukluğundan itibaren yalnızdır. Annesi tarafından başka  bir adam için  terk edilmiş, yok sayılmış, gizli tutulmş ve hiç sevgi gösterilmemiştir. Havalı, huysuz, inatçı, ters, titiz ve sinir bozucu bir karakere sahiptir. Sık sık Go Mi Nyu 'ı göz hapsinde tutar ve O'nu safdışı edebilecek bir açığını bulmaya çalışır. Ancak zaman geçtikçe Ma Hoon-Lee'den etkilenmeye başlar ve tabii görünüşe göre bir erkekten hoşlandığı için durum fazlasıyla acayip kaçmaktadır. Olaylar tıpkı Love Rain'deki gibi karakterlerimizin ebeveynlerinin geçmişte neden olduğu ana konu etrafında biribirini izler...

Dizinin şarkıları kore dizilerinde dinlediğim ilk Ost'lardandı ve çok başarılı bulmuştum.

Dizi müzikleri için Tıklayın.

12 Aralık 2014 Cuma

Bad Guys (2014)

12/12/2014 12:32:00 ÖÖ 0 Comments
OCN'den bir diğer sürükleyici yapım. Normalde dizi görselleri benim için seçim yapmada etkileyici bir usur. Bu serinin afişi içimi hiç açmasa da konu ve oyuncular arasında yer alan Park Hae-Jin nedeniyle bir şans vereyim dedim. İyi ki de bu seçimi yapmışım. 11 bölüme sığan heyecan ve aksiyon dozu yerinde harika bir hikaye sunulmuş. Sadece Park Hae-Jin değil başrolü paylaşan her bir oyuncu ayrı ayrı tebriği hak ediyor. Siz de özellikle çerez yapımlardan sıkıldıysanız bir göz atın derim. Ayrıca arka fon müziklerini de çok sevdim.


Hikayesine gelince: Devam eden bir seri cinayet davası için polis şefi, dedektif Oh Goo-Tak'tan Her biri ayrı suçla cinayetten hüküm giymiş  kimselerden oluşturulan sıra dışı bir ekibin başına geçmesi istenir. Dört azılı suçlu için kendilerinden bekleneni yerine getirirlerse çözdükleri her dava ceza sürelerini kısaltabilecektir. Davanın zorluğu bir yana her biri ayrı bir tel bu karakterlerinin birbirlerine olan sadakati ve iş birliği içinde çalışıp çalışamayacakları da belirsizdir. Park Woong-Cheol (Ma Dong-Seok) cinayetten hüküm giymiş bir gangsterdir. Lee Jung-Moon (Park Hae-Jin) tavan yapmış IQ su ile en genç seri katil unvanını taşımaktadır. Jung Tae-Soo (Jo Dong-Hyuk) ise vicdan sahibi görünmekte ve yaptığının kötülüğü her daim hatırlayıp pişmanlık duymaktadır.


NOTLAR:
 
 
1. Seri beğenilince  bu kez Bad Guys: Vile City adı ile ayrı bir hikaye ve oyuncu kadrosunun yer aldığı 2. sezonu yayınlanmıştır.
 
2. 2019'da bir sinema, ilk seriden iki oyuncunun da yer aldığı The Bad Guys: Reign of Chaos, yayınlanmıştır.
 
 
 

9 Aralık 2014 Salı

Secret Garden (2010)

12/09/2014 04:29:00 ÖS 0 Comments
Uyarı:  Aşağıda yer alan yazı adı geçen yapım hakkında birçok ayrıntı barındırmaktadır. İzlemeyi düşnenlerin okuması önerilmez:)

Varlıklı bir ailenin oğlu ve  alışveriş merkezi yöneticisi Kim Joo-Won karakter itibariyla çevresine rahatsızlık veren sinir bozucu bir mizaca sahiptir. Kendisi gibi otuzlu yaşlarındaki kuzeni ve ailede rakibi saydığı Oska ise zamanında ünü ülke sınırlarını aşmış bir yıldızken şimdilerde artık eski parlaklığını yitirmiş bir şarkıcıdır. Aynı aile arazisi içinde kendilerine ait birer evde yalnız yaşayan ikilinin ailelerinden kalacak hatırı sayılır miktardaki dolgun miras sayesinde ülkedeki pekçok insanın aksine hayata dair en ufak bir kaygısı yoktur. Olaylar çapkınlıklarıyla pekçok kez başı derde giren Oska'nın ünlü bir oyuncu ile benzer bir duruma düşünce kuzeninden yardım istemesiyle başlar. Hayli zorlu bir reklam anlaşması karşılığında olayı örtbas etmeye giden Kim Joo-Won aradığı kadın yerine yanlışlıkla düblörü Gil Ra-Im'i sürüklercesine film setinden alır. Esaslı bir Oska hayranı olduğundan habersiz sadece "Oskayı tanıyor musun?" sorusuna daha önce bir klip çekimi sırasında biraraya geldiği için evet yanıtını veren genç kadın, hayli dobra ama karşısındaki şaşkınlık içinde bırakan yanlış anlaşılmaya müsait- fazlasıyla rahat cümleler kurar.
Kim Joo-Won O'nu daha önce buluştukları bir otele bırakmak üzere arabasına götürür. Ancak otel odasına vardıklarında durumun yanlışlığını fark ederler. Birbirlerine köpürür ve söylenip dururlar. En nihayetinde Gil Ra-Im, kendince yaptığı pazarlığı kaybettiği için söylenen adamı dublörlük becerisinin getirdiği mükemmel bir araba sürüşüyle sete geri götürür.  Böylece sorunu halleden Kim Joo-Won ayrılırken ekip arkadaşlarıyla çekimi sürdüren Gil Ra-Im'i görür. Artık bu noktadan sonra -o kadına- karşı hissettiği çekimden kaçınması da mümkün olmayacaktır. İki kuzenin hayatı biri için kendisinden çok farklı bir dünyaya ait olan  bir kadınla kesişirken diğeri için yara halinde kalmış ve uzun süre önce kapanmış bir defterin yeniden açılmasıyla karmaşık bir hale gelecektir.


Dizi müziklerinin şarkı sözleri için Tıklayın

30 Kasım 2014 Pazar

Endless Love (2014)

11/30/2014 02:31:00 ÖÖ 0 Comments
 
Uzun süre sonra melodram kokan eski kore dizilerinden izlemek isteyenlere önerebileceğim bir yapımla karşınızdayım. Hikaye boğucu ve dramatik öğelerle bezeli olunca biraz atlaya zıplaya tamamladım. Başka türlüsünü bünyem kaldırmayacaktı. En azından neyse ki oyuncuların üçü benim için aşina yüzlerdi.

 
Hikayemiz bizdekine hayli benzeyen 80'li yılların askeri yönetim baskısındaki Kore'de kesitler sunarak başlıyor. Malum aynı dönem ülkemizde de darbe ve öğrenci olayları yaşanıyordu. Han Gwang-Hoon ve Han Gwang-Cheol trajik biçimde annesini kaybedince evlerine gelen Seo In-Ae'ya aşık iki kardeştir. Ancak bu aşk abi için karşılık bulurken diğeri için platonik devam eder. Öğrenci olaylarının gölgesinde evin babası komplo sonucu hayatını kaybeder. Aynı süreçte kaçırılan Seo In-Ae  bunu yapanı görür ama ne yazık ki o da tutuklanır ve ıslah evine yollanır. Hapishane günleri  devam ederken üniversiteyi kazanıp üstüne örnek davranışlar sergileyince bir belgesele konu olması için davet edilir.


11 Kasım 2014 Salı

The Story of the First King's Four Gods / Legends (2007)

11/11/2014 06:55:00 ÖÖ 0 Comments

Dizi Adı:  The Story of the First King's Four Gods / Legend of the First King's Four Gods /
 Legends / Tae Wang Sa Shin Gi
Yayın Yılı: 2007
Yayın Kanalı: MBC
Bölüm Sayısı: 24
 
Dizleri arşivlemeye ne zaman başladım diye düşünürken üniversite dönemime kadar uzandığını fark ettim. Bloğu açalı da hayli zaman geçmiş ama de şu ana kadar bu yapıma dair birşeyler yazmak aklıma gelmemiş. Uzun süre önce sebebini anımsamasam da klasörleri tarayınca her nasılsa diziyi arşivimden sildiğimi gördüm. Neyseki Yeppuda Firari bloğunda yer vermiş. Bu şekilde yeniden edinme imkanım oldu. Zamanında güzide oyuncularımdan Bae Yong Jun'ın az sayıda yer aldığı diziden biri, keşfettiğim dönem severek izlediğim rollerindendi. (Lord Hwan-ung değil. Daha çok Dam Deok) (Koreli oyunculardan size kendini aşık eden ilk oyuncu kimdir diye sorsanız cevabında yer alan oyuncudur kendisi:) Winter Sonata'da kalbimi çalmıştı. Keşke oyunculuğu bırakıp prodüktörlüğe falan geçmeseydi.

Hikaye biraz karmaşık işlenmiş. Yeniden izlemeye başladığım şu günlerde anlayabildiğim ölçüde anlatmaya çalışacağım. Kogurya devrinden bin yıl önce Kore'sinde dört kabile yaşamaktadır. Beyaz Kaplan'ın koruyucusu Baekho halkı, Mavi Ejderha'nın koruyucusu Cheongnyong halkı, Siyah Kapmumbağa'nın koruyucusu Hyeonmu halkı ile Anka Kuşu koruyucusu Jujak halkı. Efsaneler Jyusin kralının bin yıl sonra Jooshin'in kral yıldızıyla doğup tüm ülkeye hükmedeceğini söylemektedir. On yıl önce ise kral yıldızı gökte belirmiştir. 385 yılında Siyah Yılan Kaplumbağa klanının şefi son günlerini yaşarken yeni şef büyüsel bir seçimle belirlenir. Adam ölmeden önce vasiyet eder. Eğer evlat edindiği kızı Su Jini günün birinde siyah ankaya dönüşecek olursa verdiği söz uyarınca O'nu öldürmesi gerekmektedir. Günler geçer. Kabile şefi Hyungo, Su Jini'ye Cennetin Kralı'nın oğlu hikayesini anlatır:

Cennetin kralının oğlu Hwan-ung, günü birinde dünyaya iner ve Tae Beak dağında seçtiği bir bölgede Jooshin adını verdiği ülkeyi kurar. Barışın hüküm sürdüğü topraklar ateş rahibesi Kajin önderliğindeki Kaplan Kabilesi'nin saldırısına uğrar. Acımasız bir savaşçı olan Kajin okla vurulur ve sığındığı mağarada Hwan-ung'ın tanrısal gücü ile şifa bulur. Uyandığında kurtarıcısı yoktur. Kadın bir daha Hwan-ung'nın halkına saldırmaz. Ancak diğer topluluklara karşı aynı merhameti göstermez. 


Ayı kabilesinden güzel Sae Oh onlara karşı başarılı bir direniş sergiler. Hwan-ung, Kajin'in aksine kadının insanlara duyduğu merhameti uzaktan izler ve aynı acıyı duyar. Savaşı bitirmenin yolu bellidir. Kendisine meydan okuyan Kajin'in ateş gücünü alır ve onu adını "Anka'nın Kalbi" verdiği cam bir küreye hapseder. Herşeye rağmen Kajin kendisine sunulan kadere içerler gözükmez. Hatta gücünü geri almasını salık verenleri acımasızca susuturur. Lord Hwan-ung'un insanlarından biri, O'nun kadını olmak için topraklarını terk etmeyi seçer. Bu arada aralarında Ayı halkının olduğu insanlara seslenen Hwan-ung, Sae Oh'u yanına çağırır ve O'na Anka'nın Kalbi'ni taşıma ve koruma görevini verir. Sae Oh olağanüstü güçlere sahip değilken bunu yapabileceğinden emin değildir. Kalbi zaten adama aitken buyruğuna karşı çıkmaz. Artık güneyin muhafızı olarak Anka'nın Kalbi'ne sahiptir. Kendi başına gücü kontrol etmenin denemelerini yapar. Geceye katılan Hwan-ung sayesinde öğrenir de. Gün doğarken kadının aşkı karşılık bulmuştur. Oysa tam da o anda Kajin içinde kabaran kıskançlık ve nefretle birlikte ikisini izlemektedir.

Sae Oh'un Lord Hwan-ung'nun çocuğunu taşıdığı haberi Kajin'e ulaşır. Eğer bu dünyada adama sahip olamayacaksa sevdiklerini de elinden almaya yemin eder. Bir kez daha kan döken liderdir. Ayı Kabilesi'nin köyünü yerle bir eder. Yıkım sürerken Sae Oh bir mağarada çocuğunu dünyaya getirir. Onu birine emanet edip mücadeleye katılır. Ancak Kajin çocuğu ele geçirir. Zaten ona ait olan ateş gücünü getirmesi için Lord Hwan-ung'a haber gönderir. Sae Oh ise bebeğinin alındığını öğrenmiştir. Buluşma noktasına giden de O'dur. Görünüşe göre Sae Oh'un bir zamanlar hakim olduğu gücü kontrol edebilmesi Kajin'in nefretini körükler ve bir damla merhamet göstermeksizin bebeği uçurumdan atar. Sae Oh yaşadığı derin acıyla birlikte kristal üzerindeki kontolünü kaybeder. Her ne kadar Lord Hwan-ung kollarında hayatta kalan bebekle belirse de O artık benliğini yitirmiştir. Öfkesinin sonucunda bedeninden Kara Anka ortaya çıkar ve tüm ülkeyi ateşe verir. Lord Hwan-ung batının muhafızı Beyaz Kaplan (Poong Baek)'ı Kara Anka ile savaşması için çağırır. Ancak sonuç yoktur. Bu Kez Doğu'nun Muhafızı Mavi Ejderha Woo Sa ile Kuzeyin muhafızı Yılan Kapmumbağa (Woo Sa)'yı gönderir. Suyun gücü yanan ülkedeki alevleri söndürür. Yine de bu üç birleşseler de Kara Anka'yı ortadan kaldırmaları mümkün değildir. Çünkü dört koruyucu birlikte var olmak üzere yaratılmıştır. Kara Anka'nın yok edilmesinin tek yolu vardır. Lord Hwan-ung acı çeken halkın çığlıklarına duyarsız kalamaz. Kendisi insani duyguların ötesinde bir varlıktır. Ellerinde beliren yay ve okla sevdiğinin hayatına son verir. Yere bıraktığı oğlu Dan Goon'u kucağına alan Lord Hwan-ung en sonunda ilgisini Kajin'e yöneltir. Kadının kibri sona ana değin devam eder. Kendini uçurumdan bırakır.

Yangınları bitiren yağmur yedi gün boyunca devam eder ve ülke sular altında kalır. Lord Hwan-ung mühürlemesiyle birlikte dört muhafızın simgesini ortadan kaybolur. Varisini geride bırakan tanrının oğlu cennete döner. Kehanetine göre günün birinde cennetten gönderilecek olan bir kralla birlikte dört muhafız yenidenn uyanacaktır. (Daha sonra Lord Hwan-un'ın büyüyen oğlu, Chosun halkının kurucu lideri Kral Dan Goon, başkent Asadal'ı kurar.)

 

Kore'nin üç krallık Koguryeo, Baekjae ve Silla devridir. Aradan tam iki bin yıl geçmiştir. Takvimler 375 yılnı gösterirken Sosurim Hanedanlığının beşinci yılında Jyusin kralının yıldızı gökte parlayacak ve beklenen hükümdarın yıldızı görülecektir. Bu muhafızların da uyanacağı zamandır. Koruyucu sembolüne sahip olmak, Hwanchunhae toplumu gibi güce hakim olma arzusundaki kimi halkaların en büyük amacıdır. Onları bir şekilde edinen ya da en başından beri koruyanlarsa saldırıya uğrayacaktır. Beyaz Kaplan, sembolü demirci köyü Malgal'da uyanır. Sakinleri kılıçtan geçirilir. Kaçan birkaç şanslı köylü karşılarına çıkan Yılankaplumbağa Köyü koruyucularının sembolü sayesinde hayatta kalır. Aynı gece Dam Duk dünyaya gelirken kral yıldızı gökte belirir. Baekjae Jin bölgesinde  Mavi Ejderha'nın sembolünü yansıtan ışık gökyüzünü aydınlatır. Bölge hükümdarı sembolü oğlunun kalbine saplayarak düşman eline geçmesini engeller. Böylece Mavi Ejderha  Chuh Ro'nun bedeninde yeniden uyanacaktır.

 

Anka'nı Kalbi ise yine Beakjae'deki Sabi kalesinde belirmiştir. Küçük kızı Seo Ki Ha'ya bebek kardeşini ve kızıl kristali emenat eden kadın saldırganların elinde ölür. Kardeşini sepete koyup gizleyen Ki Ha ise boynunda takılı kolyenin açığa çıkan gücüyle kendinden geçer. Yılankaplumbağa koruyucuları kaleye ulaştığında çok geçtir. Ayrılmak üzerelerken ağlama sesi duyarlar. Buldukları bebeğin anlında bir sembol belirir. Bebek köye gütürülür. Çoğunluğun iddaasına göre dünyanın felaketi olacağına inanılan Siyah Anka'nın işaretini taşımaktadır. Herkesin fikrine karşı çıkan Hyongo onun aynı zamanda anlatılarda sözü edilen ve doğması beklenen krala yardım edecek efsanevi Anka olabileceğini de söyler. Klan başı ikna olur. Zaten Yılankaplumbağa suya hükmeden kılandır. Eğer gün gelir Anka'nın ateşi ortaya çıkarsa onu kontrol edebilecektir. Bebeğe Su Jini adını verirler. Böylece arayışına ve onca döktüğü kana rağmen Hwnchynhae dört sembolden sadece birini, ateş sembolünü eline geçirmeyi başarır.

Yıllar birbirini izler. Koguryo Sarayı'nda 17. kralın günleri sayılıdır. Muhafızlar erkek kardeşi Uh Ji Ji'ne durumu bildirmek için yola düşer. Uh Ji Jio sırada bir atın bakımını yapan çocuğu izler ve henüz çok erken olduğunu dile getirir. Muhafız da bakışlarını kendilerini gören çocuğa yöneltir ve verdiği selamı aynı saygıyla kabul eder. Bu o mu der? Gelecekte tahta çıkacak Dam Deok (Kral Kwang Gae)'dir. Tahtta gözü olan bi diğer kişi ölüm döşeğindeki kralın kızkardeşi adına gelen eşi Yeon Ka-Ryeo'dur. Soyun yasal varis olarak oğlunun tanınmasını arzulamakta ve tapınak baş rahibesinden bu yönde açıklama yapmasını istemektedir. Rahibe herhangi bir olumlu yanıt vermeyince öfke içinde odayı terk eder. Ki Ha tam da bu sırada kapıda belirir ve rahibenin dikkatini çeker. Saatleri sayılı kralın başucunda kızkardeşi vardır. O da kral yıldızının görüldüğü gece doğurduğu kendi oğlu Yeon Ho Gae 'nin en uygun kişi olduğunu söylemektedir. 

Uh Ji Ji yanında çocuk olduğu halde saraya geldiğinde kral hasta yatağından kalkmıştır. Kardeşini sonraki kral olarak duyurur. Huzuruna getirilen ve kral yıldızıyla doğduğu söylenen Dam Deok'a ulusu birleştiren kral olabilmesini yolunu açacak muhafız sembollerini taşıyan kimseleri bulmasını vasiyet eder. 384 yılında Ji Ji, Kral Go Guk Yang olarak taç giyer. Kendi oğlu Yeon Ho-Gae 'nin tahta geçirme şansını kaybeden prensesin vazgeçmeye niyeti yoktur. Şüpheli kanını öne sürer her defasında. Çünkü şimdiki kral kraliçe anneleri Çin'e esir düşüp 13 yıl sonra dönebildiğinde yanında getirdiği çocuktur. Dolayısıyla kral kanı taşımadığını düşünen fazlaca kişi vardır. Yeni kral varisine O'nu çağıracağı güne kadar dikkat çekmemesi ve sivrilmemesini salık verir. Askerlerin çalışmalarını uzaktan izleyen Dam Duk kim olduğundan habersiz kuzeni Yeon Ho-Gae ile tanışır. Aynı şey karşı taraf için geçerli değildir. Tamamen prense bilinçli şekilde yaklaşmıştır. Ancak ondan sonraki her karşılaşmalarında çocuğa dostça davranır. Tapınak rehibesi olarak alınan Ki Ha ise aslında Hwnchynhae lideri tarafından bir yandan zorla karanlık büylerle büyülenirken bir yandan da onun adına casusluk yapmakla görevlendirilmiştir. Dam Deok'la aynı kaderi paylaşıp kral yıldızının parladığı gece doğan Yon Ho Gae'yi izleyecektir. Yazgıyı değiştirecek kişi ise bir zamanlar Kajin iken artık O'nun ruhunu taşıyan Ki Ha'dır.


Kiha'nın yolu geceleri gizlice kütüphanede kitap okuyan Dam Deok'la kesişir. Prens, halasının beklentilerinin, yönetimdeki soyluların dilinde dolanan şaibeli taht durumlarının farkındadır. Her ne kadar babası geçmişte yaşadıklarını anlatmışsa da insanlar inanmak istedikleri şeylere ve dedikodulara devam etmektedir. Taht oyunlarını ya da veraset mücadelesinin gölgesinde tek avuntusu sıkça buluşup birlikte çalıştığı Kiha'dır. Kral babasının bozulan sağlığı için endişe eder. Şifalı bitki arayışında çözüm bulmaya uğraşır. Zaten bunun için de eğitilen Kiha kralı muayane eder ve zehirlendiği sonucuna ulaşır. Faili aramasına gerek yoktur. Zekidir. Halasını çağırtır. Onu itiraf ettirebilmesinin tek yol vardır. Oğlu Yon Ho Gae'yi tutuklatır. Zehir için ödenen kraliyet altınlarını verebilecek kişinin kim olabileceğini sorar. Planı ortaya çıkan kadın delil için getirdiği zehiri içip can verir. Bundan sonra her ne kadar Dam Deok halasının krala düzenlediğ komplonun gizli kalacağı ve ailenin onurunun korunacağı sözünü verse de Yeon Ho-Gae annesinin ölümünde Dam Deok'u sorumlu tutar ve O'nu yegane rakibi, düşmanı kabul eder. Yıllar birbirini izler. Çocuklar birer yetişkin olur...


The Story of the First King's Four Gods / Legends Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi İçin Tıklayınız


NOTLAR:

- Dizinin asıl konuya geçişi neredeyse 3-4 bölüm sonrası. Şahsen bu kısmı beni hayli yordu ve sıktı. Ancak olayın anlaşılması ilk bölümlerdeki ayrıntılara bağlı. İlerisi için biraz tahammül edin siz de:)

 

- Dizinin müziklerinde birçok animeyede besteler yapan Joe Hisaishi'nin imzası bulunuyor. Arko fon müziklerinden "Kiha - Destiny" gönlümde ayrı bir yer tuttu.

 

- DBSK (TVXQ) grubunun albümde seslendirdiği "Thousand Year Love Song" u uzun süre mp3'ümde tekrarlı şekilde severek dinlemiştim.

 

- Bae Yong Jun dizi çekimlerinin bitiş aşamasında attan düşüp yaralanmış sonrasında ödül törenine koltuk değnekleriyle katılmak zorunda kalmıştı.

 

- Hikayeyi izleyince ilki 2019'da çekilen (İkincisi 2023'e tarihlenmiş) Arthdal Chronicles aklıma geldi. Orada da Kore'nin kabile dönemi anlatılıyor.

 

- Dizi 2007'den olunca Yoo Seung-Ho gibi şimdilerin arz-ı endam eden Hallyuu dalgasının parçası olmuş ünlülerini çocuk oyuncu olarak izleme imkanı bulabiliyoruz:) 


 

 


20 Ekim 2014 Pazartesi

East Of Eden (2008)

10/20/2014 05:56:00 ÖÖ 0 Comments
Bunca dizi varken eski püskü yapımlara neden dönüş yaptım derseniz bu diziye dair güzel bir tanıtım yaptığımı hatırlamama karşın yazı arşivimde bulamayışım ilk sebebi oldu. Ülkemiz televizyonlarında görebildiğimiz dizi, yayınlandığı dönem oldukça da sevilmişti. Hikaye alt tabaka insanların parasal güçle her türlü pisliği kendileri adına mübah zanneden zenginlere karşı verdiği mücadeleyi anlatır. Bu nedenledir ki bolca eski Yeşilçam kokusu aldırır. Başrollerini bu yapımla birlikte yıldızlaşan ve sektörün kıdemlisi haline gelen Song Seung Heon, Park Hae Jin, Yeon Jeong Hun, Jung Hye-Young ile çocuk oyuncularda yine tanıdık iki yüz Kim Beom ve Nam Ji-Hyun gibi isimler yer alıyor. Benim diziyi izleme nedenim başrol Song Seung Heon değil Tae Hwan’ın oğlu Myung Hun'u canlandıran Park Hae Jin'dir. Kendisini bu yapımda ilk kez dikkat etmiş ve her ne kadar kötü bir karaktere hayat verse de diziyi onun yer aldığı konu örgüsü hatırına izlemeyi sürdürmüştüm. Özellikle karşılıksız aşkı Ji Hyeon'a yaptıklarına rağmen. Hatta başrolün kendisi için oluşturulan ve bana göre pek de birşey hissettirmeyen aşk konusunun diğer iki karakterle şekillenen hikayenin gölgesinde kaldığını düşünmüştüm. Keza Dong Chu'un kendisi bile aynı şekilde hissettirmişti.


Gözünü yükseklere diken ve maddi kazanç için büyük hırslar besleyen Shin Tae-hwan, amaçları uğruna insanları kullanmaktan çekinmeyen, aynı ölçüde önüne engel koyanları ezmekte tereddüt etmeyecek biridir. Taesung Group maden şirketinin varisi ve Taebaek madenciliğin idarecisidir. Çalışanları kasasını kabartan birer araçtan farksızdır. Öte yandan kendi gibi işçilerin refahı için didinen Lee Ki-Chul gibiler çıkarlarını zedelemekte ve şirketin adını gölgelemektedir. Oysa adamın temelde yokluk ve zorluk içinde yaşayan diğerleri gibi ailesini geçindirmekten başka derdi yoktur. Karısı ikinci çocuğunu dünyaya geirmek için son günlerini saymaktadır. Shin Tae-hwan da baba olmaya hazırlanmaktadır. Ancak  tam da o sıralar aynı süreçte devam eden gizli bir birlikteliği vardır. Elbette evlilik dışı ilişkisini karısına tercih edecek değildir. Bu yüzden hamileliğini istemeden sonlandırmak zorunda kalan kadın gerçek yüzünü anca görebildiği adamın yaptıklarının bedelini ödetmeye yemin eder. Sonrasında beklenen iki doğum aynı gün gerçekleşir. Kimsenin bilmediği ise iki bebeğin o intikam için birbirleriyle değiştirildiğidir.
 

Zaman geçer. Madencinin büyük oğlu Dong Chul karanlık bir dizi olay sonrası babası öldürülünce Shin Tae-hwan'dan intikam almaya yemin eder. Kardeşi Dong Wook parlak zekasıyla iyi bir öğrencidir ve gelecek vaadetmektedir, Hükümetin sert müdahalelerde bulunduğu öğrenci olayları arasında kalır ve hapse girer. Aslında dizi boyunca iki kardeş çeşitli nedenlerle o kadar çok hapse düşer ki mekanın gediklisi haline gelirler. Dong Wook tutukluluğu süresince zor zamanlar geçirir, işkenceye maruz kalır. Kardeşi için mücadele etmek zorunda kalan Dong Chul düştüğü durumun ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalır. Dong Wook hukuk okuyup adalet çerçevesinde abisine intikamında yardım etmeye ant içer. 
 
 

 
Myung Hun kendisinden beklendiği şekilde babasının izinde büyür. Bulunduğu şehri çok sevmese de gölüne giren bir kız orayı tahammül edilir kılmaktadır. Ancak sonrasında fark eder ki tek taraflı aşkı kanlı bıçaklı olduğu madenci ailesinin ikinci oğlunu sevmekterdir. Bu noktadan sonra genç adam için elde etme yarışına döner. Hatta adeta gözü dönmüşlükle durumu kendisi için çirkin sayılabilecek bir noktaya taşır. Ji Hyeon''ın çaresizliği O'nun çıkışı olur. (Tam da bizdeki ailelerin yapacağı türden bir yaklaşım sergilenip terk edilince kızcağız için içim sızlamıştı doğrusu.) 
 
 
Gerçekler ortaya çıktığında herşey bambaşka bir yöne evrilecektir. 
 

Son olarak dizinin dinlenmeye değer bir müzik albümü ve hayli güzel şarkıları olduğunu da ekleyelim.

 

Şarkı sözleri için tıklayınız.



4 Ekim 2014 Cumartesi

Princess Ja Myung Go (2009)

10/04/2014 08:43:00 ÖÖ 0 Comments

Bazı yapımları başka şeyleri ararken keşfediyorum. Lost Empire Ost'unu indirince dizi mi film mi araştırayım derken Princess Ja Myung karşıma bu şekilde çıktı. Üstelik sevdiğim üç oyuncuyu biraraya getiriyormuş. Yapım biraz eski tabii. Birkaç yıl öncesi göz atsaydım Park Min-Young harici  tanıdığım olmazdı muhtemelen. Ülkemiz de yayınlanmış gibi de duruyor çünkü seslendirme kadrosu hakkında bilgiler mevcut. Kısıtlı sayıda sayfada ve uyumsuz altyazılı versiyonu var. Ekleyenler neden düzgün senkronlamamış ki? Umarım her bölüm aynı kaderi yaşatmıyordur. Yoksa devam edebilmem zor.

Tarihteki Yeri: Dizinin konusu, kaynağını Kore Halk hikayelerinden birinden, 1145 yılında Kim Busik tarafından yayınlanan ve Kore'nin üç krallık devrini anlatan The Samguk Sagi adlı eserinden almakta. Ancak olayların yaşandığı devre ait gerçek yıllıklar varolmadığı için yazarın verdiği bilgilerin gerçekliği pek kabul görmüyor.

Kuruluş devrinin başlangıcında Kokurgo, sınırlarını genişletmek amacıyla küçük komşu krallıkları ele geçirmek için seferler düzenlemektedir. Nakrang ülkesi de o tehlike ile karşı karşıya kalacak sıradaki ülkedir. Düşmanlarının varlığını haberdar edip ondan koruyan efsanevi Ja-myung davuluna sahip Nakrang'ın iki prensesi Ja-myung (Jung Ryeo-Won) ve Ra-hee (Park Min-Young) birinin ülkeyi kurtuluşa diğerinin felakete götüreceğine dair bir kehanetle, aynı gün aynı saate ama farklı annelerden doğarlar. Kader Ja-myung'u ülkesinden ayrı gezici bir sirkte yaşamasına neden olur. Gerçek ortaya çıkıp bir prenses olarak evine döndüğünde artık kutsal davulun koruyucusu bir rahibedir. İki genç kadının ailelerinden beslenen güç mücadelesinde kaderlerine yön veren şeyse düşman krallığın prensi Ho Dong olur...

Daha sonra hikaye geçmişe gider. Herşeyin nasıl ilk bölümde anlatılan noktaya geldiğine tanık oluruz. (13 bölüm sürdü karakterlerin yetişkin olması ve çok sıkıcıydı!!!) Nakrang zalim bir kralın egemenliğindedir. Ülkenin sağ ve sol komutanları Wang-Hol ve Choi Ri her ne kadar ona sadık olsalar da gerçekte halkı bu adamdan kurtarmanın peşindedirler. Choi Ri'nin iki eşi  Mo Ha-So ve  ve Wang Hol'un kızkardeşi de olan Wang Ja-Sil bebek beklemektedirler. Kraliyet kahini o günlerde bir kehanette bulunur. Bu iki çocuk Nakrang'ın kurtuluşuna ya da felaketine neden olacaktır. Dolayısıyla hangisinin kötülük getireceği bilinmediğinden kral her ikisinin de öldürülmesini emreder. Eşlerden Wang Ja-Sil doğum yapar ve kahinle bir tezgah kurup aynı gece gökte bir yıldız kaydığı görüntüsünü yaratarak kendi çocuğu için verilen hükmü bozar. Mo Ha-So ise çaresiz çocuğunu yastıkla boğar. Ancak ufaklık yine de ölmeyince halen verilen emre uyulmadığı için herkesin felaketi olacak diye Wang Ja-Sil saç tokasını bebeğe saplar.Sonra bedeni bir kayık içinde nehre bırakılır.


Diğer yanda Kokuryo'da kraliçe Song Mae Sul Soo yedi yıllık evliliğine rağmen kral King Dae Mu-Shin tarafından yatak odasında ziyaret edilse de gecenin istediği gibi sonlanmayışı nedenyile bir türlü hamile kalamamakta ve arzu ettiği erkek varisi dünyaya getirememektedir. Öte yandan bir başka kadından doğmuş küçük prens Ho-Dong'un varlığı kara bulut gibi üstüne çökmüş haldedir. Aslında tüm hırsı kendisiyle yatmayan kocasına karşı olsa da bir gece aklını yitirip küçük çocuğu boğmaya kalkar. Ho Dong önce uykuda ne olduğunu anlayamaz. Altına kaçırır ve kötü kabuslarla boğuşarak oyanır. Ter kan içerisinde dışarı çıkar ve üvey annesinin ve refaketçisini görür. İkisini gizlice izlediğinde kendisini öldürmeye çalıştığını duyar ve yaşadıklarının rüya olmadığını farkına varır. Oysa o güne değin bir çocuk masumiyetiyle annesini sevmektedir. O dakikadan sonra kendisine düşkün halası ve eşinin gözetiminde fiziksel eğitimlerden geçip gelecekte yapacağı mücadeleye karşı kendini hazırlamaya başlar.


25 Eylül 2014 Perşembe

The Great Queen Seondeok (2009)

9/25/2014 05:02:00 ÖÖ 0 Comments


MBS kanalının 2009'da ekrana taşıdığı The Great Queen Seondeok, bir çok oyuncusun sektörde daha sonra da aynı derece parladığı,  türünün başyapıtlarından biri olmayı hak edecek kadar başarılı bir hikayeye sahip. Kore'de kadın şamanlarının ve astrolojinin hayli etkili olduğu üç krallık devri Shilla'sında Kral Jin-heung'ın cariyesi Min Shin bir erkek çocuk dünyaya getirir. Ancak büyük hırsları olsa da çocuğun ona tahtı kazandırmayacağının farkındadır. Bu yüzden bebekten kurtulmayı seçer. Ancak kral üzerinde tartışılmaz bir etkisi vardı. Edindiği yetkilerle günden güne beklenmedik ölçüde güçlenir. 

Bir yandan bunlar yaşanırken bir yandan da tahta geçen kralın eşi kraliçe ikiz doğum gerçekleştirir. Ancak halk tabanının aksine kraliyette bu durum uğursuzluk kabul edilmekte ve çocuklardan birinin yaşamına gizli şekilde son verilmektedir. Kaderi böylece çizilen Deokman'ı öldüremeyen annesi doğumunu gizleyip saraydan gizlice götürülmesini sağlar. O ayakları üzerinde duran, gözü pek bir biçimde halk arasında büyürken kız kardeşi tahtın varisi bir prenses olur. İkizlerin birleşen kaderi ve birbirlerini öğrenmeleri aynı zamanda Veliaht prensesin suikast sonucu öldürülmesiyle sonuçlanır. Kendini birden bire boşalan tahtın ve ülkenin prensesi olarak bulan Deokman terk ediliş gerçeğini sindirmek ve kaderini kabullenmek zorunda kalır. Tüm yaşananların arkasındaki kişiyi keşfettiğinde ister istemez General Kim Yusin'in desteğini de alarak Mishil'in kurduğu iktidar çemberini kırıp mutlak bir iktidarla ülke yönetimini eline almak için mücadeleye girişir.


NOT: 

- Kraliçe Seondeok, Shilla Krallığı devrinde kadın hükümdar olarak var olan, yaşamış tarihi bir kişiliktir.

- 62 bölümlük tarihi dizi ülkemizde Muhteşem Kraliçe adıyla TRT ekranlarında yer yayınlanmış ve hatırı sayılır bir izlenme oranı elde etmiştir.


18 Eylül 2014 Perşembe

Emperor of the Sea (2004)

9/18/2014 12:28:00 ÖÖ 0 Comments

Yayın Adı: Emperor of the Sea / 해신 Hae-sin

Ülkemizdeki Yayın Adı: Denizler İmparatoru

Yayın Kanalı / İlk Yayun Tarihi: KBS / 2004 

 Bölüm Sayısı: 51

2004 yılında KBS2 kanalında yayınlanan, Denizler İmparatoru (해신 Hae-sin) yazar Cho In Ho'nun romanından alınmıştır. Şilla Krallığı'nin (676~935) hakimiyet sahasında 787-846 yıllarında yaşayan tarihsel kişiliklerinden birini, bir köle olarak doğan donanma komutanlığına değin yüksek bir mevkiye ulaşan Jang Bogo'nun ((Goong-Bo) / 장보고) hayatını anlatır. Jang Bogo, korsanlarla savaşır ve Güney denizlerindeki ticaret hakkını ele geçirebilmek adına kendisine meydan okuyan Shilla asillerinden Madam Jami ile rekabete girer. Jang Bogo'ya destek veren arkadaşı Yeom jang daha sonra aşkı Jeong-hwa için onun düşmanı olur. Yayınlandığı dönem yüksek izlenme oranlarına ulaşmış kanalın o seneki dizi ödüllerinin birkaçını kazanmıştır.  



Editör Notları:


- Yeom Jang karakterine hayat veren Song Il-Kook sonrasında ülkemizde sevilen bir diğer dizi Jumong / Prince of the Legend/ Efsane Prens'te başrol oynamıştır.

- Dizi bir roman uyarlamasıdır.

- Dizi, tema müziği You Leave Me (니가 날 떠나 / Bani Bırakıyorsun) / (Şarkıyı Söyleyen: Kim Bum Soo - 김범수) ) gibi çok iyi şarkılar ve arka fon müzikleri içerir.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Doctor Stranger (2014)

8/25/2014 08:16:00 ÖÖ 2 Comments
Uyarı: Aşağıda yer alan yazı adı geçen yapım hakkında birçok ayrıntı barındırmaktadır. İzlemeyi düşünenlerin okuması önerilmez:)
 
Dizi, Güney Kore kaynaklı Tıp / Medical / Hastane /doktor türünün bana göre en iyi örneklerinden biri. Hikaye bir parça aile hatalarının faturasını ödeyen çocuklar ve intikam peşinde koşanlar gibi klasik konulardan yola çıksa da ekran görselliği ve oyuncuları için izlenmeyi hak ediyor.
 

Babası ile yaşayan küçük Park Hoon sebebini pek anlayamasa da o günlerde evleri kendilerini ziyaret eden ajusshi'lerin (amcaların) istilası altındadır. Babası Park Cheol'un çalıştığı hastane, yanlış tedavi sonrası ameliyatla ölen bir hasta nedeniyle davalık durumdadır. Başarılı bir kalp cerrahı olan Park Cheol, yaşanan haksızlığa karşı onurlu duruş sergiler ve tanık sıfatıyla mahkemeye katılmak ister. Bu tutumu idare tarafından hoş karşılanmaz. Karmaşa devam ederken Kuzeyi ve güneyi savaşa sürükleyecek politik bir kriz yaşanır. Kuzeyin lideri de kalp hastasıdır ve acil müdahale edilmezse bir hafta bile yaşamayacaktır. Güney Kore hükümeti ise suların durulması adına en iyi doktorunu yollamaya karar verir. Dong Woo'nun üniversite hastanesi olma yolunda adını lekeleyebilecek bir skandalın duyulmaması için aradığı fırsat ayağına gelir. Park Cheol'den kurtulmak için bu fırsatı kaçırmazlar. Park Cheol savaşı engelleyebilecek yegane kişi olduğu söylenerek yola revan edilir:)
 
Park Cheol
Tamamen gizli biçimde Kuzey tarafına geçen Park Cheol cerrahi operasyonun en kritik anında Kuzey Kore yetkililerinin namlusunun ucundaki rehin alınan küçük oğlunu görünce hastayı kurtarmak için elinden geleni yapar ve başarılı da olur. Park Hoon ise babasını hayranlıkla izler. Koridorda  dönüşünü beklerken onun hastaya attığı düğümü hatırlayarak bulduğu ipleri aynı biçimde  örer. Bu sırada güzeller güzeli Song Jae Hee ile tanışır ve ayrılmadan hemen önce ördüğü ipi kızın bileğine takar. Medyaya yansımayan bu olay iki ülkenin paylaştığı bir sırdır. Ancak Park Cheol eve dönmek için yola çıktığında anlar ki Güney onu geri getirmek niyetinde değildir. Kuzeyin askerlerinin namlusu bir kez daha üzerlerine çevrilir. Ölümü beklerler. Ama Kuzey belli ki ölümünün gereksiz bir kayıp olacağı hükmüne varmış olacak ki kalp cerrahından sonuna kadar faydalanmayı tercih etmeyi seçer Artık bir yoldaş olarak Kuzey'de yaşamak zorundadırlar.
 

Hızlı bir zaman akışı sonrası ortalıkta tam bir fırlama tip olarak gezdiğini gördüğümüz Park Hoon, Güney Kore'in muzik kasetlerini korsan biçimde satıp para biriktirmektedir. Birlikte aynı tıp fakültesine devam ettiği ve delice sevdiği Jae Hee için bir de yüzük alır ve  evlenme teklif eder. Gerçekte aynı ölçüde Hoon'a deli divane olsa da kızımız kendini hayli naza çeker. Sonunda yüzüğü parmağına takar ama yüzyıl sonra evlenebileceğini ekler. Aynı tıp fakültesinde görevli babası da aralarındaki yakınlığını farkındadır. Park Hoon, sonunda ikna ettiği Jae Hee'nin ailesi ile tanışmak için jilet gibi giynir ama uzak bir köyde yapacakları hasta kontrolünü olduğunu anımsatınca yüzü asılır. Kocaman kuyruğa umutsuzca bakarken saatini yoklar. Gecenin ilerleyen saatlerinde babası bir buket çiçek uzatıp gidebileceğini söyleyince rahat bir nefes alır. Bu aynı zaman da O'nun onayı da demektir.
 
Song Jae Hee
Ancak beklenen buluşma asla gerçekleşmez. Song Jae Hee ve babası hükumet karşıtı olmakla suçuyla askerler tarafından götürülünce elinden birşey gelmez. O andan sonra kendisini sevdiği kızı bulmaya adar. Arayışı devam ederken çeşitli bilimsel çalışmaların yapıldığı ve girenin bir daha sağ çıkamadığı bir birime götürülür. Aradan bir beş yıl daha geçer. Park Hoon, burada doktorlukla bağdaşmayan işler ve insanlar üzerinde deneyler yapmak zorunda kalır. Ama kendini mükemmel sayılacak ölçüde de geliştirir. Macaristan'dan bir heyetin tesisi ziyaret ettiği sıralar Park Hoon hala diğer tutuklu durumdaki mahkumların içinde Jae Hee'yi aramayı sürdürmektedir. Bu sırada operasyon için tesise ölümcül durumdaki bir baba-kız nakledilmiştir. Park Hoon başlangıçta daha faydalı ve iyileşme umudu yüksek baba için kızın feda edilmesi istenen operasyonu yapmayı reddeder. Daha sonra öğrenir ki o hasta Jae Hee'dır. Yara bere içindeki hali karşısında çaresizlik içinde kıvranır. O sırada kısa süre için kendine gelen baba O'ndan kendisini boş vermesini ve kızını kurtarmasını ister. Park Hoon da Jae Hee'yi kurtarmak için etik ilkeleri hiçe sayarak sağlık açısından daha iyi durumda olmasına rağmen adamın böbreğini alır. Bu aynı zaman da sevdiği insanın babasını öldürdüğü anlamına da gelmektedir. Yaptığı şey yüzünden vicdanen acı ceker.

Ameliyatta tersi için emir vermesine rağmen kıza nakil yapılacağını fark eden (rolünün hakkını cidden vermiş oyuncu) serinin kötü adam Park Hae Joon duruma müdahale etmek istese de misafir heyetin tıbbi araç gereç desteğine onay verdiğini öğrenince bir şey yapamaz. Hatta neden olduğu kasıtlı elektrik kesintisine rağmen karanlık ortamda görmeden yaptığı operasyonla Hoon, izleyenleri yeteneklerine hayran bırakır. Burada bilinmeyense Park Cheol'un oğlu için bir kaçış planı hazırlamış olduğudur. Senaryo kurgulanmıştır. Heyet vadedilen desteği doktorun hünerlerini yurt dışında da sergilemek halinde sağlayacaktır. Jae Hee ise örnek hasta olarak yine yurt dışına çıkacaktır. Ancak özgürlük Macaristan'da da onlara bir türlü nasip olmaz. Geriden gelen ve heyetten bir sığınma talebi yapıldığını öğrenen Park Hae Joon'ndan kaçmaya çalışırlar. Park Hoon vurulur ve köprüden düşen sevgilisini kurtarmayı başaramaz.


Aradan ne kadar zaman geçtiği belli değil ama sığınma talebi kabul edilmiş görünen ve kurduğu kliniği ayakta tutmak adına tefecilerle uğraştığı için üçüncü kez girdiği hapisten çıkan Park Hoon kendisi gibi kuzeyden mülteci Yoon Bo Ra isimli kızla sırt sırta vermiş hayat mücadelesindedir. Su satarak geçimini sağlayan Yoon Bo Ra, O'na Hyung (abi) dese de aslında abayı yakmış durumdadır. Annesini yasal olmayan bir biçimde Kuzey'den getirmeyi başarmıştır. Bu Hoon için Kuzey Kore'ye götürüldüğünü bildiği sevdiğini bulma adına umuttur. Ancak işin içinde büyük paralar dönmektedir. Annesi ile vakit geçirmek için yanıp tutuşan Yoon Bo Ra yerine o güne mahsus Hoon, su dağıtmak üzere yola düşer. El arabasında damacana sularla Dong Woo Üniversite Hastanesi'ne adım attığında hastane bir trafik kazası sonrası gelmekte olan 15 hasta için telaşa düşmüş haldedir. Karizmatik cerrahımız Dr. Han Jae-Joon ve ekibi iş başındadır.

Hoon giderken parkta karşılaştığı ve kırık parmağını sarıp tedavi ettiği halde metal parasını kaptırdığı küçük kızı hastane koridorunda görür. Bu kez babası ile birlikte tedaviye gelen ufaklık tam bir cimcimedir. Röntgen için yönlendirilirler. Ancak çizgileri takip etmeleri söylense de odayı bir türlü bulamaz ve daireler çizip geri gelirler. Bu arada baba da iyiden iyiye yorulmuştur. Hoon'da onları izler. Aslında kızın adamın hasta halini beğenmez. Beklenen hastalar gelince acili karmaşa alır. Bu arada ufaklık bu kez babası için çevresindekilere sesini duyurmaya çalışır. En sonunda kendini dinletebildiğinde Oh Soo Hyun, onları bir doktora yönlendirir. Dr. Kim eşiliğinde asansörle giderlerken sonunda hasta adam dayanamaz ve bayılır. Hoon, hemen kontrol edip nefes almadığını söyleyince panik içindeki Dr. Kim yardım bulmak için koşturur. Bir uzmandan çok intörn gibi davranan Dr. Kim'den fayda olmayacağını anlayan Hoon, elektrikle şok müdahalesini de yapmak zorunda kalır. Hasta hayata dönünce ter kan içindeki Dr. Kim, acil ameliyat için servisten kıdemli doktorlarla iletşim kurmayı dener. Ancak aşağıda trafik kazasının yarattığı acil durum devam etmektedir. Dr Moon acele edilmez ve hasta ikinci bir kriz geçirirse masada kalacağını bildirir. Dr. Kim, Dr. Moon'a dil döker yardım için. Profesör Moon'dan yardım ister ama şefliği Dr. Han'a kaptırmanın acısını içerek dindirmeye çalışan adam işlerine yaramaz. 

    Dr. Keum Bong-Hyun       Dr. Eun Min-Se      Dr. Kim Chi-Gyu          
 
Bir şeylerin ters gittiğini anlayan ufaklık ise babası için güvenilir olduğunu anladığı Hoon'dan yardım ister. 500 vonu avucuna sıkıştırır. Hoon ufaklığın kalbe dokunan hüznüne kayıtsız kalamaz. (Bu ufaklık cidden çok yetenekli yaaa. O gözyaşları ile öylesine tatlıydı ki:) Ameliyathaneye girdiğinde, bekleyen ekip bir an O'nu Dr. Han zanneder. Gözünde operasyon için takılan özel yakınlaştırıcı gözlük ve başında bone vardır. Tabii fark etmeleri uzun sürmez. Zaten Hoon da neştrini almış ve ilk kesiği atmıştır. Odadakiler kan akmayan o ilk neşterle birlikte hayretler içinde kalır ve daha fazla müdahale etmezler. Yukarıda bunlar olup biterken Dr. Han ve ekibi işi bitirir. Herkesin takdir dolu alkışlarını mütevazi şekilde başıyla selamlayarak kabul eden Dr. Han, Dr. Oh'dan yukarıya gönderilen ve kalp krizi geçiren hastaya bakmasını ister.

Dr. Oh odaya girdiğinde elbette kapıda Dr. Han sorumluluğunda devam ettiği gözüken ameliyata dahil olur ve yabancıya kimsin diye sorar. İkilinin nahoş sohbetini biraz da kibirli biçimde bölen Dr. Moon, bariz biçimde pek de hoşlanmadığı Dr. Oh'a bu operasyonun onun harcı olmadığını, doktorun kimlik teşhisinden önce hastanın kurtarılmasına öncelik vermeleri gerektiğini hatırlatır. Hoon, ameliyat sonrası peşine takılan güvenliği geçiştirip ortalıktan toz olmayı dener. Küçük kızın verdiği 500 vona bakıp kendisini olmadık risklere soktuğu için  söylenir. Sonra elinden düşürünce yuvarlanarak giden paranın ardı sıra koşturur. Çok geçmeden Dr. Oh ve güvenlik biriminin avucuna düşer. Hastaya müdahalesi için Oh'dan okkalı bir tokat yer. Sonrasında Dr. Han da karmaşaya müdahil olur. Neyse ki diplomalı uzman doktorluğu tescil edilince Hoon çıkıp gider. 
 
 
Ancak ameliyatını yukarıda gözlem odasından izleyen eski şef Moon çoktan peşine takılmıştır. Yeni doktor seçmeleri için Prof. Moon kendi adayı olarak Hoon'u servise önerir. Mezun olduğu okulu söylemesi için ısrar edilince Hoon Kuzey'den bir mülteci olduğunu açıkça ilan eden Pyonyang Tıp Fakültesi'ni bitirdiğini söyler. Salonda büyük bir şaşkınlık yaşanır. Böylece açıkça reddedilen Hoon da hayal kırıklığına uğrar. Ancak kısa bir süre sonra hastane başkanının onayı ile kabul edilir. 
 

Serinin bir kaç hoş sahnesi var ki bunlardan biri Park Hoon'un birkaç günlük bir bebeğe yaptığı suni solunum ve kalp masajıydı. Bir diğeri insanın kaderindeki aşkı ile kalp ritminin aynı oluşu üzerine Dr. Oh'la sarıldığı sahnesiydi ki bu sarılış Oh'un kafasını karşıştırmaya yetti de arttı bile:) Sanırım öylesine tatlı bir şey bana da sarılsa ben jöle kıvamına gelirdim :) Oyuncunun fazlasıyla sevimli olduğunu belirtmeden gecemeyeceğim. Ancak bazen soğuk bir tip olan Dr. Han'a bile gereksiz gülücükler göndermesi biraz acayipti:) Bir diğeri yine Park Hoon'un hayali ameliyat sahneleriydi ki kanımca oldukça güzel yapılmıştı.


 
Not: Kore'de isim ve soyad yazılırken tıpkı Japonlarınki gibi Soyad -Ad olarak yazılıyor.


Dizi müziklerinin şarkı sözleri için Tıklayın