Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

17 Şubat 2014 Pazartesi

I Can Hear Your Voice (2013)

2/17/2014 08:31:00 ÖÖ 0 Comments

Bölüm Sayısı: 18

Yayın Kanalı: SBS

Yayın Yılı: 2013

 

Dizlerin konusu genelde aşktır ama bu hikayede asıl hikayeye serpiştirilmiş aşk gibi. İzlenme oranları neredeyse %30'a ulaşan, yayın döneminin en iyi işlerinden birine imza atmış iki yıldız oyuncu Lee Bo-Young ve Lee Jong-Suk başrolleri paylaşıyor. Yan rollerden Secret Garden'in sevimli Oskası Yoon Sang-Hyun ve Lee Da-Hee var. Konunun ya da oyunculukların kötü olduğunu düşünmüyorum. Ama benim ruhuma hitap etmeyen tarafı kadın erkek ilişkisinde kadının erkekten yaşça büyük oluşuydu. Bu nedenle ne kadar iyi olursa olsun gönlümdeki çok iyi yapımlar sıralamasında kendine yer bulamadı. İzlediğim dönem blogum yoktu. Bu nedenle sonraları yeniden göz attıklarım arasında yer almayınca hakkında başlık açmak aklıma gelmemiş.

Avukat Min Joon-Kook kendi ofisini açabilecek paradan yoksundur. Bu nedenle kamuda görev yapmak için mülakata girer. Salondaki rakiplerini elemek için mesleği seçme hikayesini bolca trajedi ile soslayıp anlatır. Geçmişte okul yıllarında sınıf arkadşlarından Seo Do-Yeon gözünden yaralanmış, yanlarındaki diğer ikisinin yalancı şahitliği yüzünden iftiraya uğramış ve yapmadığı birşey yüzünden haksız yere suçlanmıştır. Suçsuzluğu konusunda ısrar etmesine rağmen karşı tarafın gerçeğin yanında yer alması gereken "hakim" babasının baskısı ile okuldan atılmıştır. Neyseki annesi sonuna kadar arkasında durup O'nu savunmuş ve sonuna kadar O'na inanmıştır. Min Joon-Kook olayda yaralanan ancak kendisini suçlamayı sürdüren Seo Do-Yeon'la yüzleşmek icin okuldan dönüşünü bekler. Karşısındakinin neden iftiraya devam ettiği koca bir muammadır. Tartışırlarken az ilerde bir trafik kazası olur. Kamyon sürücüsü aracından inip elindeki demirle diğer araca saldırırken dehşet içinde olayı izlerlerler ve Min Joon-Kook o anı cep telefonuyla çeker. Ancak cihazın gülümseyin diyen ses modu yüzünden katil ikisini fark eder. Kızlar olay yerinden koşarak uzaklaşır ve bir köşede saklanırlar. Onları izleyen saldırgansa çenelerini kapalı tutmazlarsa aynı kaderi paylaşacaklarına dair tehditler savurur.

 

Ertesi gün yüzünü gizleyerek olay yerine giden Min Joon-Kook kaza hakkında konuşulanları duyar. Seo Do-Yeon'da oradadır. Şahitlik etmek için kimin daha cesur olduğu konusunda birbirlerini gaza getirirler. Ama ertesi gün salona girebilen elbette sadece Min Joon-Koo'tur. Mahkemede ölen adamın yaralı oğlunun "bizi ölüreceğini duydum" ifadesi çoçuka ve travma sonrası hayal gücü olarak değerlendirilmiş, anlattıkları sağlık durumu nedeniyle dikkate alınmamıştır. Elbette Min Joon-Koo!nun varlığı işleri değiştirir. Katil tehditler  savurup kızın üzerine atlar ve boğazına yapışır. Suçu kanıtlandığı için salondan çıkarılırken intikam yeminleri etmektedir. Geldiğine bin pişman olan Min Joon-Kook ise korku içindedir. Bu yüzden yanına gelip teşekkür eden çocuğu da tersler. Ancak endişelerini "duyabilen" ufaklık onu koruyacağını söyler.

Park Soo Ha çocukken babası ile geçirdikleri kaza sonrası insanların düşüncelerini duyabilmeye başlamıştır. Mahkemde şahitlik yapan Min Joon-Koo sayesinde katil hapse girmiştir. Şimdi lise çağlarında bir delikanlıdır. Arkadaşlarının planladığı sevimsiz şeyleri engeller. Bazen iç sesinde hakkında söylenen sevimsiz şeyleri de duymak zorunda kalır. Bu yüzde kafasındaki gürültüyü kesebilmek için sürekli kulaklıkla dolaşır. Min Joon-Koo'nu izini sürdüğü günler sınıf arkadaşı Ko Sung-Bin daha önce zorbalık yaptığı bir kızı pencereden itmekle suçlanır. Uzun süre kurtarıcısı adlettiği tanık kızı arayıp duran ve bir kaç gün önce gazetede kamu avukatı olduğunu öğrenen delikanlı için beklediği karşılaşma sonunda gerçekleşir. Ancak mahkeme günü yüzyüze geldiği Min Joon-Koo pek de umduğu gibi değildir. Kadının arkadaşı için adamakıllı bir savunma yapmaya niyeti yok gibidir. Canı sıkkındır çünkü davanın savcısı çocukluğunun kabusu Seo Do-Yeon'dır. 

Park Soo Ha kanıt isteyen Min Joon-Ko'ya zihinleri okuyabilme yeteneğini sergileyip arkadaşının aklından geçenleri anlatır. Gördükleri karşısında şaşkına dönen kadının kendine gelmesini bekler. Min Joon-Koo yine de ortada bunu kanıtlayacak bir delil yokken sadece sözlerle masumiyetin savunulamayacağı konusunda ısrarcıdır. Mahkeme öncesi Seo Do-Yeon ile bir kez daha karşılaşırlar. Bu kez Park Soo Ha'da oradadır ve kadının aklından geçenleri duyar. Min Joon-Koo'ya eskiden yaşadıkları havaifişek kazasının ne olduğunu sorar. Min Joon-Koo bunu duyunca aklından neler geçtiğini sorar. (O da tıpkı senin on yıl önceki halin gibi diye düşünmüştür!) Öğrendiklerinin ardından fikrini değiştirir ve tüm suçlamaları reddeder. Mahkeme beraatle sonuçlanır. Çıkışta bir kez daha Seo Do-Yeon'la karşılaşan Min Joon-Koo geçmişte yaptıkları için hem kendisinden hem de annesinden dileyeceği o özrü beklediğini dile getirir.