Bazen bilirsiniz işte izlediğiniz dizide ana karakter değil de yan yüzler insanın kalbinde daha fazla yer edebiliyor. Hal böyle iken Muhteşem Kraliçe (The Great Queen Seondeok) deki Bi Dam rolünde oyuncu Kim Nam Gil'e bayılmıştım. O zamanlar adı aklımda yer eden nadir isimlerdendi ve diziye devam etme sebebimdi. Aktörün çoğu dizi ve filmini arada çıkan birkaçı hariç severek izlemişimdir. Through The Darkness'la yılı tamamladı derken bu yapımla yine izleme listeme alabildim. 6'şar bölümlük iki kısımdan oluşan hikaye bir webcomic (internet üzerinden yayınlanan çizgiroman) uyarlaması.
Büyü ve kehanetlerin hakim olduğu Kore'nin krallık döneminde Jeju adasında şeytanlar hüküm sürmekte halk acımasızca katledilmektedir. Jongryeong liderliğindeki bir grup rahip onlara karşı mücadele için farklı ama en az yaratıkların kendisi kadar karanlık bir yol denemekte, kilit altında tuttukları, aileleri öldürülen kimsesiz kalmış çocukları kullanmaktadır. Esir alınan şeytanın bedeninden akıtılan ateş sıvısı insanlık dışı sayılabilecek bir işlemle omurgada açılan bir delikten küçük bedenlerine akıtılmaktadır. Böylece kötülükle mücadele edebilecek melez savaşçılara dönüştürülmektedirler. Elbette neredeyse tamamı o uygulama sonrası hayatını kaybetmektedir. Bir gün sadece iki tanesinde herşey umdukları gibi sonuçlanır. Elbette kendilerine bunu yapmak ister misin diye sorulmamıştır. Van ve Goong Tan adı verilen çocukların sunulan yazgıyı ve hayatı yaşamaktan başka seçenekleri yoktur. Savaşçı olmak için zor eğitimlerden geçerler. Onları uzaktan izleyen küçük hanım Won Jeon ikisinin içler acısı hali için derin bir üzüntü duyar. Ancak kızın onları esaretten kurtarma çabası takip edildikleri sırada okla vurulmasına neden olur. O'nu kurtarabilmek için Van ve Goong Tan geri dönmek zorunda kalırlar. Sonrasında ağır şekilde dövülerek cezalandılır ve bir hücreye atılırlar. Won Jeong parmaklıklar ardında o ikisinin halini görmenin verdiği üzüntüyle tüm bunlara neden olduğu için özür diler. Van'ın zayıf ellerini tutarak bir gün mutlaka geri döneceğini söyler.
Olaylar günümze bağlanarak devam eder. Won Mi-Ho varlıklı ailesinin güzide torunu ve mücadele halindeki halasının en büyük rakibi bir kadındır. İş hayatında parlamaktadır. Herşey güllük gülistanlık ilerlerken kendisine bir tuzak kurulur ve imajını sarmasına neden olan bir olay yaşanır. Bir süre gözden uzakta kalması için Jeju'ya gitmeye karar verir. Adaya adımını atar atmaz garip bir enerji dalgasıyla sarsılır. Sonrasında korkunç görünümlü tuhaf bir yaratığın saldırısına uğrar. Kurtarıcısı sayesinde hayatta kalır. Ancak kötülük ensesine yapışmış gibidir ve bir şekilde o yaratıkların hedefidir. Neyseki her defasında yabancı saldırıları engeller. Won Mi-Ho durumu algılamakta zorlanmaktadır. "bunun için kötü kaderini suçla" sözlerine bir anlam veremez. İlaçlara rağmen uyumakta zorlanır. Yorgun ve korku içindedir. Pencereden gece yarısı ziyaretine gelen ve adının Van olduğunu öğrendiği yabancıya koruması olmasını teklif eder. Adam para ya da başka şeyleri umursuyor gibi değildir. Yine de kadının söylediği birşeyler onu ikna etmiştir. Ertesi gün uyandığında misafiri gitmiştir ama iş anlaşması metnini imzalamıştır.
Editör Yorumu:
Cha Eun-Woo'nun hayat verdiği genç rahibimizin Van'ı kontrolden çıkarıp kadını tehlikeye atmasındaki sebep nedir? Salakça, ergence ve tedbirsiz bir davranış değil midir? Sen kimsin ki? Dünkü çocuk! Yüzyıllarca yaşamış ve şimdiye kadar halkı korumuş birini teste tabi tutuyorsun? Din adamı ama beyimizde ego ve kibir tavan yapmış! Seni ben koruyacağım falan... Güldürme beni! Oyuncunun hatırı sayılır bir hayran kitlesi var ama bu beni etkilemiyor. Karakteri saçma ve itici buldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder