Diziler için yapılan yukarıdaki gibi tanıtım resimleri seçimlerinizi nasıl etkiliyor bilemiyorum ama benim açımdan her zaman önemli bir etkendir diyebilirim. Hatta bazı yapımları iyi olsalar bile sırf bu nedenle kazara elemişliğim vardır. Bu dizideki görsellik ve dijital unsurlardaki estetik onu sevmemdeki bir diğer etken. Kadın başrol çok sevdiğim bir oyuncu olmayınca yapımı haftalar boyunca ötelemiştim. Sonunda fragmanların cazibesine yenilip izleme listeme aldım. Hikaye fantastik. Bu yüzden türü sevmeyenlere saçma gelebilir. Yılbaşına sayılı günler kala 2022'den izlediklerimi düşününce yaptığım en iyiler listesinde ilk üçe yerleşmesini beklemiyordum.
Hikaye kurgusal Daeho ülkesinin büyü merkezi konumundaki Songrim'in dört köklü büyücü ailesinin liderliğinde "hwanhonsool" (ölülerin ruhunun yaşama dönüşü) ile insanların ruhlarını değiştirmesini sağlayan ve onları karanlık büyücülerle karşı karşıya getiren buz taşını arayış hikayesini anlatır. Songrim büyücülerinin lideri Jang Gang sayılı günleri kalmış hastalık pençesindeki zayıf kralın ruhları değiştirme talebini (Hangi akla hizmet kendinin ki ile yapmayı kabul etmiştir o ayrı mevzu!) kabul eder. Böylece büyücünün bedenini alan adam olabilecek en berbat işi yapar ve O'nun çok sevdiği karısı ile birlikte olur. Jang Gang ise kendine gelebildiğinde çırağından yardım almasını gerektirecek kadar kötü durumdadır. Kralın notu herşeyi anlamasına yeter. "Eğer hamile kalırsa bilki bendendir!!! " Aylar sonra çocuk dünyaya geldiğinde gökyüzünde kral yıldızı parlar. Tacı devralan artık kralın kardeşidir ve zaten bir veliahtı da vardı. Bu durumun bebek için tehlike yaratacağını düşünen Jang Gang bebeğe bariyer koyarak büyü gücünü mühürler. Doğum yıldızının yer aldığı kaydını da siler.
Jang ailesinin asil, başına buyruk genç efendisi Jang Wook (Lee Jae Wook) trajik bir doğum geçmişine sahiptir. Büyü gücü babası tarafından mühürlenen delikanlı kendisine reva görülen kaderi kabullenemez. Suikastçi Naksu ile Giaseng evinde karşılaştığı zaman arayışının son bulduğuna inanır. Seo Yool (Minhyun) Seo ailesinden gelir. Harika bir görünüme, üstün bir
zekaya ve büyü yeteneklerini ustaca birleştirdiği dövüş sanatları
becerilerine sahiptir. Park Dang-Gu Songrim'in şu anki lideri Park Jin'in yeğeni ve hanenin sonraki varisidir. O da taşıdğını kanın hakkını veren yetenekli bir büyücü ve güçlü bir savaşçıdır. Yedikleri ayrı gitmeyen bu üç delikanlının kaderi ünü tüm ülkeye yayılan suikastçi Naksu'nun gelişiyle değişecektir. Birçok büyülü objenin de muhafızlığını yapan 4. aile Jin'in varisi ise güzel güzeli Cho-Yeon'dur. Bir süre önce bazı nedenlerden ötürü Jan Wook ile yapılan nişan atılmıştır. Ancak halen delikanlıya karşı hisleri vardır.
Naksu (Go Yoon Jung) büyü ve dövüş becerilerini herkesin kabul ettiği ve bir süredir Park Jin liderliğindeki Songrim büyücülerinin izni sürdüğü bir suikatçidir. Karanlık hırslarını gizleyen ve hükümet görevine yükseldikten sonra amaçlarını
gerçekleştirmek için her şeyi yapan, her fırsatta Songrim'in işlerini sekteye uğratmak için fırsat kollayan Cheonbugwan'ın lideri Jin Mu (Jo Jae Yun) için çalışmaktadır. Park Jin ve ekibiyle girdiği mücadele onu hiç beklemediği bir sonuçla yüzleştirir. Yaralanan bedenini geride bırakarak o anda karşısına çıkan iki kadından birine ruhunu taşımak zorunda kalır. Artık Mu Deok (Jung So Min) adlı genç, kör bir köylü kızın zayıf bedenine sıkışmıştır. Neyseki ruh değişimi sonrası en azından görme sorununu aşmış gibidir. Bu
arada kendisini getiren kayıkçı tarafından Giaseng evine satıldığı
gerçeği ile yüzleşir. Mekanın kıdemlisi tarafından yıkanması için
götürülürken kadını öldürmek de dahil içinde sürüklendiği duruma karşı
neler yapabileceğini tartar.
Naksu (Bölüm 1) |
Alchemy of Souls Part 2: Light and Shadow
Normalde dizilerde bir devam hikayesi varsa ana karakterlerin değişmesi hoşlandığım bir durum değildir. Bu ise istisna kabul ettiğim iki üç diziden biri. Naksu'yu ilk sezonda birinci bölümde görmüş olsam da birçoğumuz gibi benim için de gelip geçen bir simadan ibaretti. İkinci sezonda hakkındaki bilgilere ulaşana değin aynı kişi olduğuna inanamadım. Açık ara Jung So Min'den daha fazla sevdim. Çok hoş bir hanımefendi.
Alchemy of Souls: Light and Shadow serinin devamıdır. Olaylar Naksu'nun bedeninde yaşadığı Mundeok'un geçmişiyle bağlantılıdir.
Üç yıl sonra Jang Wook büyü gücünün zirvesinde adı duyulunca ürperilen mükemmel bir savaşçıya dönüşmüştür. Ancak buz taşının hayatta tuttuğu bedeni her avı sonrası ruh değiştirenlerin karanlık enerjilerinin oluşturduğu auraya maruz kalmakta; o geceyi uykusuz geçirirken aklını ve bedenini ısıtacak en sert içkilerle avunmaktadır. Göğsüne saplanan kılıcın acısı ise hepsinden derindir. Her av sonrası Veliaht prens Go Won'un ödül vermek için yaptığı ziyaret hariç genelde yalnızdır. Son saldırıda birçok öğrencisini yitiren Songrim'deki kalan öğrenciler de mekanı terk etmiştir. Evliliğin arefesinde Mun Deoak'un saldırısı sonrası düğünleri iptal olan Park Dang-Gu halen aşkını unutamamış ve içine gömmüştür. Seo Yool ise ölümden döndüğü o geceden sonra vücuduna yerleşen ve O'nu günden güne tüketen acının kaynağını öğrenmeye çalışmaktadır.
Dizide yer alan sorunsal ayrıntılar
Dikkat: Dizi hakkında ayrıntı içerir. Henüz izlemediyseniz okumayın.
-
Önceki kral ve Jang Gang ruhlarını değiştirdiklerinde kral büyücünün
bedeninde karısıyla birlikte oluyor. Bu durumda bebek nasıl kralın olur?
Jang Uk göstediği yeteneklerle babasının oğlu gibi görünmüyor mu zaten?
- Naksu ruhunu kör bedene taşıyınca görne yetisi nasıl düzelebildi? Aynı şekilde ikinci sezonda da bu durum nasıl devam etti?
- Naksu'nun bedeni yakılmıştı değil mi? Ve Naksu finalde ölürken
Mu Deo'un bedenindeydi. Nasıl oldu da 2.sezonda Naksu'nun terk ettiği
kendi bedeninde görebildik kendisini? Kaçırdığım birşey mi var?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder