Yıl 1986. Kendini işine adamış on yıllık Polis Detektifi Çavuş Park Gwang Ho umutsuzca bir seri katilin izini sürmektedir. Kadınları külotlu çorapla boğarak öldüren ve ayak bileğine her cinayeti sonrası sayısını belirten noktalar bırakan psikopat, O ve ekibinin tüm çabasına karşın bir türlü yakalanamaz ve işlenen cinayetlerinin de önüne geçilemez. Şahsen tanıdıkları bir kızın öldürülmesi de olayın tuzu biberi olur. Çaylağı da bu cinayetten ötürü hayli sarsılır. Öte yandan Park Gwang Ho 'nun da sosyal hayati ekip arkadaşlarıyla arada çıktığı akşam yemeği ya da içki sohbetlerinden ibarettir. Adeta işi ile evli gibidir. Halinden aile kurma faaliyetlerine girmeyeceği anlaşılınca ekip şefinin oldu bittisiyle kendini bir görücü buluşmasında bulur. Ancak buluşma kendisini de şaşırtacak biçimde harika gider. Bir kaç gün sonra güzeller güzeli Shin Yeon-Sook tüm dünyasını işgal etmiş ve kör kütük aşık olmuş haldedir. Birlikteliklerini bir sonraki aşamaya taşımak için bir sebep de yoktur. Düğün sonrası mutlu hayatlarına başlangıç yaparlar.
Bu arada seri katilin cinayetleri de devam eder. en ufak ip ucu bulamadığı davada sevdiklerini kaybeden her aile ferdini gördükçe öfkesi ve mutsuzluğu katlanarak artar. Özellikle başarısızlığını hatırcasına küçük bir oğlu olan kadın kurbanın geride bıraktığı acılı eş aradan geçen zamana rağmen karakola gelmeyi sürdürmektedir. Adama her defasında hiçbir sonuca ulaşamadığını söylemek kolay olmaz. Sonra Jung Ho-Young isimli bir lise öğrencisi cinayet şüpesiyle göz altına alınır. Ailesinin olay sırasında oğullarının bulunduğu yer konusunda verdiği ifade ve somut delil yetersizliği nedeniyle şüpheli serbest kalır. Gwang Ho hergün evine dönerken başarısızlık hissinin yarattığı bir enkaz halindedir. Bir akşam katilin mesken tuttuğu çevrede araştırmasını sürdürüken şüpheleri O'nu son cinayetin gerçekleştiği tünele götürür. Hiç beklemediği biçimde sigarasını tüttüren katilin karanlıktaki silüetini fark eder. O saaten sonra oturup beklemez. Kovalamaca kavga ile devam ederken kasketli ve yüzü karanlıkta kalan katil büyük bir taşla saldırarak başına vurur.
Park Gwang Ho kendine geldiğinde katil gözden kaybolmuştur. Karşıdan karşıya geçmek isterken bir arabanın altında kalmaktan son anda kurtulur. Görünüşe göre sürücüsünün acelesi vardır. Kendisi fark etmese de arabadaki genç adam takip edilmektedir. Bağırma ve çıkışmalarına aldırış etmeden gaza basar. Şehre sis bastırmıştır. Park Gwang Ho başındaki yara yüzünden güçlükle kendini şubaye atar. İçeri girdiğinde garip biçimde odanın bıraktığından çok faklı olduğunu yavaş yavaş farkına varır. Tanımadığı biri daha önce görmediği garip aletlerin olduğu masasında oturmaktadır. Zaten karşısındakini dinleme konusunda pek de becerikli değildir. Aralarında çıkan burası benim mekanım sen asıl kimsin tartışmasının galibi olup karşısındakini kapı dışarı eder. Başındaki ağrı halen devam ederken ilerdeki büyükce bir cihazdan çıkan kağıt dikkatini çeker. Görünüşe göre adına yazılmış bir tayin emri vadır. Ancak orada yazılana göre 1988 doğumludur ve kayıda geçme tarihi 2016'dır. 1986 yılında olduğunu düşünüp okuduklarını deli saçması şeklinde yorumlar. Ancak bu arada içeriye iyice göz atar ve çevrenin hiç de geldiği karakol binasına benzemediğini farkına varır. Bu arada kapı dışarı ettiği adam elinde anahtarla geri dönmüştür. Misafirden çok ev sahibi gibidir. Biri ötekine masamda ne işin var şeklinde hesap sorarken çabuk öfkelenen ve sıkça küfreden dedektif Park kelepçesini genç olanın bileğine geçiriverir. Karşısındaki kendisini yok sayan ve lafını dinlemeyen tavrı yüzünden iyice deliye döner ve bırakması için bağırır.
Dedektif Park artık iyiden iyiye gördüklerine bir anlam veremez ve dışarı çıktığında bıraktığına benzemeyen bir dünyada olduğunu fark eder. Ofise dönüp uykuya dalar. Sabahla birlikte gelmeye başlayan elemanlar girişteki demir parmaklıklı kapıya kelepçelenmiş halde uykuya dalmış gözüken pek de sevmedikleri arkadaşlarını fark edince bir anlam veremez. Tabii koltukta uyuyan yabancı da seslere uyanır. Kapıya kelepçelediği Kim Sun Jea'yı çözer çözmez itişip kakışırlar. Ortalık yine karışır. Kendini tanıttığında hiç kimse şaşırmaz çünkü zaten onu bekliyor gibidirler. Çaylak muamalesi görmesine bakılırsa kağıtta yazan kişi zannedilmiştir. Yaşadıklarından otuz yıl sonrasına gittiğini anlayan dedektif Park bu yeni ortama ve görünüşe göre yeni ortağına alışmak zorunda kalacaktır. Bu arada otuz yıl önceki metodları kullanarak kadınları hedef alan seri katil yeniden ortaya çıkar. Geçmişe gidebilmek için tekrar tünele dönen ama tüm denemeleri sonuçsuz kalan Dedektif Park bu olay yüzünden geleceğe gelmiş olabileceği sonucuna varır. Bu kez davayı sonuçlandırmaya kararlıdır. Bir kez daha kedi fare oyunu başlar.
Not: Diziye ne yazık ki gerçek bir hikaye esin kaynağı olmuş. 1986-1991 yılları arasında Gyeonggi'de yaşları 13 ile 71 arasında değişen ve tecavüz edilip öldürülen 10 kadının yer aldığı "Hwaseong Seri Katil Dosyası" ülke tarihini sarsmış en büyük davalardan biri. 300 şüpeliye ve görev alan 300 bin polise rağmen bir kişi bile suçlu bulunamamış ve sonuçlanamamış.
Konu ayrıca diğer üç Kore yapımı Signal (2016), Gabdong: The Serial Killer (2014), Memories of Murder (2003)'da da işlenmiş
NOT: Dizinin girişinde Park Gwang Ho tünelde yürürken çalan müzik İmmortal Songs programında tesadüfen keşfettiğim 80'lerin ülkede beğenilen şarkısı The Leopard of Kilimanjaro. Seslendiren Cho Yong Pi. Bizde Orhan Gencebay ne ise Kore'de de yıllarını müziğe vermiş, saygı duyulan bir müzik duayeni. Şarkı bizdeki arabesk tarza benziyor. Baş kısımdaki şiirli bölümden sonrasını bekleyin
Şarkının bir diğer yeni versiyonu 4Men'e ait. (Bu Şarkı da Through The Darkness dizisinin albümünde yer alıyor)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder