Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

2 Mart 2023 Perşembe

The Third Charm (2018)

Yüksek lisans tez yazımı ve iş sürecinin devam ettiği 2017-2018-2019'un ilk yarısı bloga pek zaman ayıramıyordum. O ara anime bloğu da daha yoğundu. Ne ara izlemiştim bilmiyorum ama tanıtım yazısı eklemeyi düşünüp sonrasında unuttuklarımdandı. "The Third Charm" JTBS kablolu kanalının ekrana taşıdığı romantizm temalı bir yapım. Aldığı reytinglerin düşük olmasının bir sebebi de bu zaten. Konu şu şekilde: On Joon-Young (Seo Kang-Joon) ve Lee Young-Jae (Esom)'nın 20 ile 32 yaşları arasında  yaptıkları tercihler sonrası yaşamlarının farklı yönlere evrilmesi ve bu doğrultuda üç ayrı dönem yeşeren aşklarını anlatıyor. Evet yanlış duymadınız  üç ayrı dönem. Hikaye klasik aşk öykülerinden biraz farklı. Hatta ben de pek yapmadığım üzere bu tanıtımda dizideki tüm hikayeyi anlatacağım. Bana göre oldukça sıradışı bir işleyiş seçilmiş çünkü. Bu nedenle ayrıntıları öğrenmek istemiyorsanız yazının aşağıdaki paragraftan sonrasını okumayın.


Diş telleri ve gözlüğüyle tam bir ders kolik görünümündeki On Joon-Young (Seo Kang-Joon) üniversite hazırlık sürecinde dirsek çürütmüş kimya bölümüne kapağı atmıştır. Arkdaşlaşlarının da ısrarıyla kör randevuya çıkmaya karar verir. Lee Young-Jae (Esom) lisede aynı sıraları paylaştığı arkadaşları üniversiteye devam ederken güzllik alanında kariyer yapmaya karar verip eğitim hayatına nokta koymuştur. Evlenme hazırlığındaki abisiyle ve güzeller güzeli nişanlısıyla yakın bir ilişkisi vardır. İkisi adına mutludur. Eski arkadaşlarıyla yeniden biraraya geldiklerinde özellikle grubun  kibirli güzeli artık haddini bilmesi gerektiğini söyleyip arkasından atıp tutacak kadar iki yüzlüdür. Tüm bunlardan habersiz diğer ikisinin (açıkta kalan tek kişi için tercih edildiğinden habersiz) kör randevu teklifini kabul eder. Bu arada buluşma gerçekleşir ve masadakiler tercihlerini yapıp ikili şekilde randevuya devam eder. Eşitliği bozup dışarda kalan yedinci kişi On Joon-Youn şansına çıkacak kişiyi beklemeye koyulur. Saatler geçerken test kitaplarına gömülür. Daha önce metrodaki taciz olayında karakolda tanıştıklarını hatırlamakta gecikmezler. O tuhaf olayı görmezden gelip çıkmaya karar verirler. İkisi de hiç beklemedikleri biçimde günün kalanından keyif alır. Böylece görüşmeyi sürdürürler. Ancak işler üniveriste kaynaşma yemeğine gittiklerinde bozulur. Kolej öğrencisi olmadığı ortaya çıkan ve üstüne üstlük lanet eski arkadaşı tarafından herkesin ortasında küçük düşen Lee Young-Jae öfkesini delikanlıdan çıkarıp bir sürü laf söyledikten sonra onu terk eder. Delikanlı günlerce depresyon halinde yaşamını devam ettirmeye çalışır. Oysa o gün kızın hayatının en acı günlerinden birini yaşadığından habersizdir. Üniversite arası askerlik ve mezuniyet birbirini izler. On Joon-Young korku ve heyecan içeren şeylere gelemeyişine takılan Lee Young-Ja'yi yalancı çıkarma istercesine polis akademisi sınavlarına girer ve başarılı olur.
 
Yılbaşı eğlencelerinin devam ettiği akşam bir kulube yönelik gerçekleştirilen baskın ikiliyi biraraya getirir. Lee Young-Ja genç adamın seçtiği meslekten, gözlüksüz ve telsiz dişleriyle gayet hoş görünürken şaşkındır. Ayrıca sanki aralarında kırgınlık yaşanmamış gibi gayet dostane davranır. On Joon-Youn ise buna bütünüyle içerler ve sebebini söylemesini ister. Beklediği açıklamayı ondan değil kısa süre sonra artık tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayan abisi  Lee Soo-Jae ile tanışınca alır. Aslında ayrıldıkları gün neler olduğunu farkına varır. Böylece herşey netlik kazanır. Yeniden biraraya gelirler. On Joon-Youn altın günlerini yaşamaktadır. Çalıştığı güzellik merkezi kadar kendisi de kariyerinin zirvesindedir. Eski kıskanç okul arkadaşı kadraja girene kadar herşey yolundadır. Şimdilerde yeteneği olmasa da oldukça ünlü bir oyuncu olan kadın eskisi gibi tam bir pisliktir. Hatta alalen yaptığı işi ve onu aşağılamaktan kaçınmaz. Ancak bu kez On Joon-Youn'da sessiz kalacak değildir. Ortamı yatıştıran ünlü cerrah Choi Ho-Chu (Min Wook Hyuk)'dur. O, aynı zamanda bir şekilde çiftimiz arasında süregelen yanlış anlaşılmaların fitilini ateşler. Birbirini duyduklar güven zedelenir. İlişkilerinin sarılması sonrası ikinci kez yolları ayrılır.

 
Emniyetteki işinden istifa eden On Joon-Young Avrupa'da uzun süre seyahate çıkıp yeni bir kariyer seçimi yapar. Latin mutfağında ustalaşırken şubeden bir iş arkadaşı ile giderek yakınlaşır. Yeniden evine döndğünde kızkardeşi sayesinde dünyalar güzeli bir kız yeğeni olmuştur. Ufak bir restoran açar. Bu arada artık sektörde isim yapmış başarılı bir senaryo yazarı olan Lee Soo-Jae ile görüşmeyi sürdürür. Yaşamındaki gelişmeleri aktarır. Kısa süre önce kız arkadaşına nişan yüzüğü vermiştir ve düğün çok uzakta değil gibidir. Bir akşam rezervasyon için masa hazırlayan Joon Yong, Lee Young-Ja ve Choi Ho-Chu'ı ağırlayacağından habersizdir. Ortam haliyle bir parça tuhaftır. Choi Ho-Chu uzun süredir görüşmedikleri için konuşmak isteyebileceklerini söyleyince Joon Young buna gerek olmadığını belirtip teklifi reddeder.  Gerçekte mekandan arabalarına yürürken hayatları büyük bir acıyla sınanmış yorgun bir çiftirler. Mutlulukları kızlarının ölümüyle gölgelenmiş, olaydan kendisini sorumlu tutan Lee Young-Jae adeta enkaza dönmüştür. Aslında bu ikisinin evliliklerini noktaladıkları son yemektir.

 
Dizinin yan hikayelerinden biri esas kızın abisi Lee Soo-Jae. Anladığım kadarıyla kaza değil bir çeşit hastalık sonrası tekerleki sandalye ile yaşamını sürdürmek zorunda kalır. ailesi ve çevresi tarafından sürekli çok sevdiği nişanlısınıbırakması yönünde yaptıkları telkinlere karşın da O'nu terk etmeyi düşünmez. Ancak adam sonuçta kızın geleceğini de düşünerek kasıtlı biçimde çekilmez birine dönüşür ve sözleriyle onu incitir. Günün birinde yine karşılaşırlar. Genç kadın artık beraberinde bebek arabasında bir ufaklık ve birkaç dakika sonra yanına gelen kocasıyla birliktedir. (Bu sahne içime oturdu resmen.) Uzaktan olanlara şahitlik eden Baek Joo-Ran da tıpkı biz izleyiciler gibi adamın onlara bakışındaki o ifadede bitti. (İlerleyen bölümlerde kanser olup kendi mücadelesini verdi) Sonunda evlendiklerini görmek güzeldi.


Editörden Notlar:
 
- Min Wook Hyuk, KBS World'deki İmmortal Songs programından tanıdığım bir müzikal oyuncusu. Sesi  ve sahne performası muhteşemdir. Bu senaryo için sönük kalmıştı bana göre.

- Kadın başrol oyuncu Esom yanlış bir tercih olmuş. Konuya rağmen ikilinin aralarında kimya yakaladığımı söylemem zor.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder