Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

20 Ekim 2014 Pazartesi

East Of Eden (2008)

10/20/2014 05:56:00 ÖÖ 0 Comments
Bunca dizi varken eski püskü yapımlara neden dönüş yaptım derseniz bu diziye dair güzel bir tanıtım yaptığımı hatırlamama karşın yazı arşivimde bulamayışım ilk sebebi oldu. Ülkemiz televizyonlarında görebildiğimiz dizi, yayınlandığı dönem oldukça da sevilmişti. Hikaye alt tabaka insanların parasal güçle her türlü pisliği kendileri adına mübah zanneden zenginlere karşı verdiği mücadeleyi anlatır. Bu nedenledir ki bolca eski Yeşilçam kokusu aldırır. Başrollerini bu yapımla birlikte yıldızlaşan ve sektörün kıdemlisi haline gelen Song Seung Heon, Park Hae Jin, Yeon Jeong Hun, Jung Hye-Young ile çocuk oyuncularda yine tanıdık iki yüz Kim Beom ve Nam Ji-Hyun gibi isimler yer alıyor. Benim diziyi izleme nedenim başrol Song Seung Heon değil Tae Hwan’ın oğlu Myung Hun'u canlandıran Park Hae Jin'dir. Kendisini bu yapımda ilk kez dikkat etmiş ve her ne kadar kötü bir karaktere hayat verse de diziyi onun yer aldığı konu örgüsü hatırına izlemeyi sürdürmüştüm. Özellikle karşılıksız aşkı Ji Hyeon'a yaptıklarına rağmen. Hatta başrolün kendisi için oluşturulan ve bana göre pek de birşey hissettirmeyen aşk konusunun diğer iki karakterle şekillenen hikayenin gölgesinde kaldığını düşünmüştüm. Keza Dong Chu'un kendisi bile aynı şekilde hissettirmişti.


Gözünü yükseklere diken ve maddi kazanç için büyük hırslar besleyen Shin Tae-hwan, amaçları uğruna insanları kullanmaktan çekinmeyen, aynı ölçüde önüne engel koyanları ezmekte tereddüt etmeyecek biridir. Taesung Group maden şirketinin varisi ve Taebaek madenciliğin idarecisidir. Çalışanları kasasını kabartan birer araçtan farksızdır. Öte yandan kendi gibi işçilerin refahı için didinen Lee Ki-Chul gibiler çıkarlarını zedelemekte ve şirketin adını gölgelemektedir. Oysa adamın temelde yokluk ve zorluk içinde yaşayan diğerleri gibi ailesini geçindirmekten başka derdi yoktur. Karısı ikinci çocuğunu dünyaya geirmek için son günlerini saymaktadır. Shin Tae-hwan da baba olmaya hazırlanmaktadır. Ancak  tam da o sıralar aynı süreçte devam eden gizli bir birlikteliği vardır. Elbette evlilik dışı ilişkisini karısına tercih edecek değildir. Bu yüzden hamileliğini istemeden sonlandırmak zorunda kalan kadın gerçek yüzünü anca görebildiği adamın yaptıklarının bedelini ödetmeye yemin eder. Sonrasında beklenen iki doğum aynı gün gerçekleşir. Kimsenin bilmediği ise iki bebeğin o intikam için birbirleriyle değiştirildiğidir.
 

Zaman geçer. Madencinin büyük oğlu Dong Chul karanlık bir dizi olay sonrası babası öldürülünce Shin Tae-hwan'dan intikam almaya yemin eder. Kardeşi Dong Wook parlak zekasıyla iyi bir öğrencidir ve gelecek vaadetmektedir, Hükümetin sert müdahalelerde bulunduğu öğrenci olayları arasında kalır ve hapse girer. Aslında dizi boyunca iki kardeş çeşitli nedenlerle o kadar çok hapse düşer ki mekanın gediklisi haline gelirler. Dong Wook tutukluluğu süresince zor zamanlar geçirir, işkenceye maruz kalır. Kardeşi için mücadele etmek zorunda kalan Dong Chul düştüğü durumun ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalır. Dong Wook hukuk okuyup adalet çerçevesinde abisine intikamında yardım etmeye ant içer. 
 
 

 
Myung Hun kendisinden beklendiği şekilde babasının izinde büyür. Bulunduğu şehri çok sevmese de gölüne giren bir kız orayı tahammül edilir kılmaktadır. Ancak sonrasında fark eder ki tek taraflı aşkı kanlı bıçaklı olduğu madenci ailesinin ikinci oğlunu sevmekterdir. Bu noktadan sonra genç adam için elde etme yarışına döner. Hatta adeta gözü dönmüşlükle durumu kendisi için çirkin sayılabilecek bir noktaya taşır. Ji Hyeon''ın çaresizliği O'nun çıkışı olur. (Tam da bizdeki ailelerin yapacağı türden bir yaklaşım sergilenip terk edilince kızcağız için içim sızlamıştı doğrusu.) 
 
 
Gerçekler ortaya çıktığında herşey bambaşka bir yöne evrilecektir. 
 

Son olarak dizinin dinlenmeye değer bir müzik albümü ve hayli güzel şarkıları olduğunu da ekleyelim.

 

Şarkı sözleri için tıklayınız.



4 Ekim 2014 Cumartesi

Princess Ja Myung Go (2009)

10/04/2014 08:43:00 ÖÖ 0 Comments

Bazı yapımları başka şeyleri ararken keşfediyorum. Lost Empire Ost'unu indirince dizi mi film mi araştırayım derken Princess Ja Myung karşıma bu şekilde çıktı. Üstelik sevdiğim üç oyuncuyu biraraya getiriyormuş. Yapım biraz eski tabii. Birkaç yıl öncesi göz atsaydım Park Min-Young harici  tanıdığım olmazdı muhtemelen. Ülkemiz de yayınlanmış gibi de duruyor çünkü seslendirme kadrosu hakkında bilgiler mevcut. Kısıtlı sayıda sayfada ve uyumsuz altyazılı versiyonu var. Ekleyenler neden düzgün senkronlamamış ki? Umarım her bölüm aynı kaderi yaşatmıyordur. Yoksa devam edebilmem zor.

Tarihteki Yeri: Dizinin konusu, kaynağını Kore Halk hikayelerinden birinden, 1145 yılında Kim Busik tarafından yayınlanan ve Kore'nin üç krallık devrini anlatan The Samguk Sagi adlı eserinden almakta. Ancak olayların yaşandığı devre ait gerçek yıllıklar varolmadığı için yazarın verdiği bilgilerin gerçekliği pek kabul görmüyor.

Kuruluş devrinin başlangıcında Kokurgo, sınırlarını genişletmek amacıyla küçük komşu krallıkları ele geçirmek için seferler düzenlemektedir. Nakrang ülkesi de o tehlike ile karşı karşıya kalacak sıradaki ülkedir. Düşmanlarının varlığını haberdar edip ondan koruyan efsanevi Ja-myung davuluna sahip Nakrang'ın iki prensesi Ja-myung (Jung Ryeo-Won) ve Ra-hee (Park Min-Young) birinin ülkeyi kurtuluşa diğerinin felakete götüreceğine dair bir kehanetle, aynı gün aynı saate ama farklı annelerden doğarlar. Kader Ja-myung'u ülkesinden ayrı gezici bir sirkte yaşamasına neden olur. Gerçek ortaya çıkıp bir prenses olarak evine döndüğünde artık kutsal davulun koruyucusu bir rahibedir. İki genç kadının ailelerinden beslenen güç mücadelesinde kaderlerine yön veren şeyse düşman krallığın prensi Ho Dong olur...

Daha sonra hikaye geçmişe gider. Herşeyin nasıl ilk bölümde anlatılan noktaya geldiğine tanık oluruz. (13 bölüm sürdü karakterlerin yetişkin olması ve çok sıkıcıydı!!!) Nakrang zalim bir kralın egemenliğindedir. Ülkenin sağ ve sol komutanları Wang-Hol ve Choi Ri her ne kadar ona sadık olsalar da gerçekte halkı bu adamdan kurtarmanın peşindedirler. Choi Ri'nin iki eşi  Mo Ha-So ve  ve Wang Hol'un kızkardeşi de olan Wang Ja-Sil bebek beklemektedirler. Kraliyet kahini o günlerde bir kehanette bulunur. Bu iki çocuk Nakrang'ın kurtuluşuna ya da felaketine neden olacaktır. Dolayısıyla hangisinin kötülük getireceği bilinmediğinden kral her ikisinin de öldürülmesini emreder. Eşlerden Wang Ja-Sil doğum yapar ve kahinle bir tezgah kurup aynı gece gökte bir yıldız kaydığı görüntüsünü yaratarak kendi çocuğu için verilen hükmü bozar. Mo Ha-So ise çaresiz çocuğunu yastıkla boğar. Ancak ufaklık yine de ölmeyince halen verilen emre uyulmadığı için herkesin felaketi olacak diye Wang Ja-Sil saç tokasını bebeğe saplar.Sonra bedeni bir kayık içinde nehre bırakılır.


Diğer yanda Kokuryo'da kraliçe Song Mae Sul Soo yedi yıllık evliliğine rağmen kral King Dae Mu-Shin tarafından yatak odasında ziyaret edilse de gecenin istediği gibi sonlanmayışı nedenyile bir türlü hamile kalamamakta ve arzu ettiği erkek varisi dünyaya getirememektedir. Öte yandan bir başka kadından doğmuş küçük prens Ho-Dong'un varlığı kara bulut gibi üstüne çökmüş haldedir. Aslında tüm hırsı kendisiyle yatmayan kocasına karşı olsa da bir gece aklını yitirip küçük çocuğu boğmaya kalkar. Ho Dong önce uykuda ne olduğunu anlayamaz. Altına kaçırır ve kötü kabuslarla boğuşarak oyanır. Ter kan içerisinde dışarı çıkar ve üvey annesinin ve refaketçisini görür. İkisini gizlice izlediğinde kendisini öldürmeye çalıştığını duyar ve yaşadıklarının rüya olmadığını farkına varır. Oysa o güne değin bir çocuk masumiyetiyle annesini sevmektedir. O dakikadan sonra kendisine düşkün halası ve eşinin gözetiminde fiziksel eğitimlerden geçip gelecekte yapacağı mücadeleye karşı kendini hazırlamaya başlar.