Bölüm Sayısı: 18
Yayın Kanalı: SBS
Yayın Yılı: 2013
Dizlerin konusu genelde aşktır ama bu hikayede asıl hikayeye serpiştirilmiş aşk gibi. İzlenme oranları neredeyse %30'a ulaşan, yayın döneminin en iyi işlerinden birine imza atmış iki yıldız oyuncu Lee Bo-Young ve Lee Jong-Suk başrolleri paylaşıyor. Yan rollerden Secret Garden'in sevimli Oskası Yoon Sang-Hyun ve Lee Da-Hee var. Konunun ya da oyunculukların kötü olduğunu düşünmüyorum. Ama benim ruhuma hitap etmeyen tarafı kadın erkek ilişkisinde kadının erkekten yaşça büyük oluşuydu. Bu nedenle ne kadar iyi olursa olsun gönlümdeki çok iyi yapımlar sıralamasında kendine yer bulamadı. Keşfettiğim dönem blogum yoktu. Bu nedenle yeniden izleyene kadar hakkında başlık açmak aklıma gelmemiş.
Avukat Min Joon-Kook kendi ofisini açabilecek paradan yoksundur. Bu nedenle kamuda görev yapmak için mülakata girer. Salondaki rakiplerini elemek için mesleği seçme hikayesini bolca trajedi ile soslayıp anlatır. Geçmişte okul yıllarında sınıf arkadaşlarından Seo Do-Yeon gözünden yaralanmış, yanlarındaki diğer ikisinin yalancı şahitliği yüzünden iftiraya uğramış ve yapmadığı birşey yüzünden haksız yere suçlanmıştır. Suçsuzluğu konusunda ısrar etmesine rağmen karşı tarafın gerçeğin yanında yer alması gereken "hakim" babasının baskısı yüzünde aleyhinde sonuç bildirince okuldan atılmıştır. Neyseki annesi arkasında durup O'nu savunmuş ve sonuna kadar O'na inanmıştır. Min Joon-Kook olayda yaralanan ancak kendisini suçlamayı sürdüren Seo Do-Yeon'la yüzleşmek icin okuldan dönüşünü bekler. Karşısındakinin neden iftiraya devam ettiği koca bir muammadır. Tartışırlarken az ilerde bir trafik kazası olur. Kamyon sürücüsü aracından inip elindeki demirle diğer araca saldırırken dehşet içinde olayı izlerler. Min Joon-Kook o anı cep telefonuyla çeker. Ancak cihazın gülümseyin diyen ses modu yüzünden katil ikisini fark eder. Olay yerinden koşarak uzaklaşırlar ve bir köşede saklanırlar. Onları izleyen saldırgansa çenelerini kapalı tutmazlarsa aynı kaderi paylaşacaklarına dair tehditler savurur.
Ertesi gün yüzünü gizleyerek olay yerine giden Min Joon-Kook kaza hakkında konuşulanları duyar. Seo Do-Yeon'da oradadır. Şahitlik etmek için kimin daha cesur olduğu konusunda birbirlerini gaza getirirler. Ama ertesi gün salona girebilen elbette sadece Min Joon-Koo'tur. Mahkemede ölen adamın yaralı oğlunun "bizi öldüreceğini duydum" ifadesi çoçukça ve travma sonrası hayal gücü olarak değerlendirilmiş, anlattıkları sağlık durumu nedeniyle dikkate alınmamıştır. Elbette Min Joon-Koo!nun varlığı işleri değiştirir. Katil tehditler savurup kızın üzerine atlar ve boğazına yapışır. Suçu kanıtlandığı için salondan çıkarılırken intikam yeminleri etmektedir. Geldiğine bin pişman olan Min Joon-Kook ise korku içindedir. Bu yüzden yanına gelip teşekkür eden çocuğu da tersler. Ancak endişelerini "duyabilen" ufaklık onu koruyacağını söyler.
Park Soo Ha çocukken babası ile geçirdikleri kaza sonrası insanların düşüncelerini duyabilmeye başlamıştır. Mahkemede şahitlik yapan Min Joon-Koo sayesinde katil hapse girmiştir. Şimdi lise çağlarında bir delikanlıdır. Arkadaşlarının planladığı sevimsiz durumları engeller. Bazen iç sesinde hakkında söylenen şeyleri de duymak zorunda kalır. Bu yüzde kafasındaki gürültüyü kesebilmek için sürekli kulaklıkla dolaşır. Min Joon-Koo'nu izini sürdüğü günler sınıf arkadaşı Ko Sung-Bin
daha önce zorbalık yaptığı bir kızı pencereden itmekle suçlanır.
Uzun süre kurtarıcısı adlettiği "tanık kızı" arayıp duran ve bir kaç gün önce gazetede kamu avukatı olduğunu öğrenen delikanlı için beklediği karşılaşma sonunda gerçekleşir. Ancak Min Joon-Koo pek de umduğu gibi değildir. Mahkeme günü hayallerindeki" adalet timsali" kişiliğin tam aksi biri vardır. Kadının arkadaşı için adamakıllı bir savunma yapmaya niyeti yok gibidir. (Canı sıkkındır çünkü davanın savcısı çocukluğunun kabusu, iftiracı Seo Do-Yeon'dır.) Bu noktada yeteneğini göstermekten başka seçeneği yoktur. Min Joon-Ko'ya zihin okur ve arkadaşının aklından geçenleri anlatır. Gördükleri karşısında şaşkına dönen kadının kendine gelmesini bekler. Öte yandan kadın ortada bunu kanıtlayacak bir delil yokken sadece sözlerle masumiyetin savunulamayacağı konusunda ısrarcıdır.
Mahkeme öncesi (okuldan atılmasına neden olan) Seo Do-Yeon ile burun buruna gelir. Bu kez Park Soo Ha'da oradadır ve kadının aklından geçenleri duyar. Min Joon-Koo'ya eskiden yaşadıkları havaifişek kazasının ne olduğunu sorar. Min Joon-Koo bunu duyunca aklından neler geçtiğini sorar. (O da tıpkı senin on yıl önceki halin gibi diye düşünmüştür!) Öğrendiklerinin ardından fikrini değiştirir ve tüm suçlamaları reddeder. Mahkeme beraatle sonuçlanır. Çıkışta yine Seo Do-Yeon'la karşılaşan Min Joon-Koo geçmişte yaptıkları için hem kendisinden hem de annesinden dileyeceği o özrü beklediğini dile getirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe yazım kurallarına özen gösterelim.