Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

29 Aralık 2022 Perşembe

Alchemy of Souls (2022) ve 2 Kısım : Light & Shadow (2023)

12/29/2022 01:54:00 ÖÖ 0 Comments

Diziler için yapılan yukarıdaki gibi tanıtım resimleri seçimlerinizi nasıl etkiliyor bilemiyorum ama benim açımdan her zaman önemli bir etkendir diyebilirim. Hatta bazı yapımları iyi olsalar bile sırf bu nedenle kazara elemişliğim vardır. Bu dizideki görsellik ve dijital unsurlardaki estetik onu sevmemdeki bir diğer etken. Kadın başrol çok sevdiğim bir oyuncu olmayınca yapımı haftalar boyunca ötelemiştim. Sonunda fragmanların cazibesine yenilip izleme listeme aldım. Hikaye fantastik. Bu yüzden türü sevmeyenlere saçma gelebilir. Yılbaşına sayılı günler kala 2022'den izlediklerimi düşününce yaptığım en iyiler listesinde ilk üçe yerleşmesini beklemiyordum. 


Hikaye kurgusal Daeho ülkesinin büyü merkezi konumundaki Songrim'in dört köklü büyücü ailesinin liderliğinde "hwanhonsool" (ölülerin ruhunun yaşama dönüşü) ile insanların ruhlarını değiştirmesini sağlayan ve onları karanlık büyücülerle karşı karşıya getiren buz taşını arayış hikayesini anlatır. Songrim büyücülerinin lideri Jang Gang sayılı günleri kalmış hastalık pençesindeki zayıf kralın ruhları değiştirme talebini (Hangi akla hizmet kendinin ki ile yapmayı kabul etmiştir o ayrı mevzu!) kabul eder. Böylece büyücünün bedenini alan adam olabilecek en berbat işi yapar ve O'nun çok sevdiği karısı ile birlikte olur. Jang Gang ise kendine gelebildiğinde çırağından yardım almasını gerektirecek kadar kötü durumdadır. Kralın notu herşeyi anlamasına yeter. "Eğer hamile kalırsa bilki bendendir!!! " Aylar sonra çocuk dünyaya geldiğinde gökyüzünde kral yıldızı parlar. Tacı devralan artık kralın kardeşidir ve zaten bir veliahtı da vardı. Bu durumun bebek için tehlike yaratacağını düşünen Jang Gang bebeğe bariyer koyarak büyü gücünü mühürler. Doğum yıldızının yer aldığı kaydını da siler.
 
 
Jang ailesinin asil, başına buyruk genç efendisi Jang Wook (Lee Jae Wook) trajik bir doğum geçmişine sahiptir. Büyü gücü babası tarafından mühürlenen delikanlı kendisine reva görülen kaderi kabullenemez. Suikastçi Naksu ile Giaseng evinde karşılaştığı zaman arayışının son bulduğuna inanır. Seo Yool (Minhyun) Seo ailesinden gelir. Harika bir görünüme, üstün bir zekaya ve büyü yeteneklerini ustaca birleştirdiği dövüş sanatları becerilerine sahiptir. Park Dang-Gu Songrim'in şu anki lideri Park Jin'in yeğeni ve hanenin sonraki varisidir. O da taşıdğını kanın  hakkını veren yetenekli bir büyücü ve güçlü bir savaşçıdır. Yedikleri ayrı gitmeyen bu üç delikanlının kaderi ünü tüm ülkeye yayılan suikastçi Naksu'nun gelişiyle değişecektir. Birçok büyülü objenin de muhafızlığını yapan 4. aile Jin'in varisi ise güzel güzeli Cho-Yeon'dur. Bir süre önce bazı nedenlerden ötürü Jan Wook ile yapılan nişan atılmıştır. Ancak halen delikanlıya karşı hisleri vardır. 
 

Naksu (Go Yoon Jung) büyü ve dövüş becerilerini herkesin kabul ettiği ve bir süredir Park Jin liderliğindeki Songrim büyücülerinin izni sürdüğü bir suikatçidir. Karanlık hırslarını gizleyen ve hükümet görevine yükseldikten sonra amaçlarını gerçekleştirmek için her şeyi yapan, her fırsatta Songrim'in işlerini sekteye uğratmak için fırsat kollayan Cheonbugwan'ın lideri Jin Mu (Jo Jae Yun) için çalışmaktadır. Park Jin ve ekibiyle girdiği mücadele onu hiç beklemediği bir sonuçla yüzleştirir. Yaralanan bedenini geride bırakarak o anda karşısına çıkan iki kadından birine ruhunu taşımak zorunda kalır. Artık Mu Deok (Jung So Min) adlı genç, kör bir köylü kızın zayıf bedenine sıkışmıştır. Neyseki ruh değişimi sonrası en azından görme sorununu aşmış gibidir. Bu arada kendisini getiren kayıkçı tarafından Giaseng evine satıldığı gerçeği ile yüzleşir. Mekanın kıdemlisi tarafından yıkanması için götürülürken kadını öldürmek de dahil içinde sürüklendiği duruma karşı neler yapabileceğini tartar.
 
 
Naksu (Bölüm 1)
Öğrendiğine göre bu yer üç büyücü ailenin varislerince ziyaret edilmektedir. Geçmişin intikamı için bundan iyi fırsat yakalayamayacağını düşünen genç kadın götürüldüğü odadan birkaç değerli şey alıp kaçar. Peşindekileri atlatmak için restgele bir odaya girmiştir ki gözlerini örten bez parçası yüzünden düşer ve Jang Wook'un tarfından tutulur. Adamın O'na bakarken gördüğü "ayrıntı" kızın o anda farkında olmadığı birşeydir. Sonraki gün Naksu kendini genç efendinin evinde O'nun hizmetçisi ve arka planda büyü yapabilme yollarını öğreteceği hocası olarak olarak bulur. Amaçlarına uyan anlaşmayı yine sadece çıkarları için kabul etmiş olsa da Jan Uk'un içinde bulunduğu durumu ve yaşamak zorunda kaldığı süreci yavaş yavaş fark eder. Mührü kırmanın tek yolu vardır. Onu hayattan koparacak kadar tehlikeli bir duruma getirmelidir ki yetkililer enerji kapısını açmaya mecbur kalmalıdırlar.
 
 
Alchemy of Souls Part 2: Light and Shadow 
 
 
Normalde dizilerde bir devam hikayesi varsa ana karakterlerin değişmesi hoşlandığım bir durum değildir. Bu ise istisna kabul ettiğim iki üç diziden biri. Naksu'yu ilk sezonda birinci bölümde görmüş olsam da birçoğumuz gibi benim için de gelip geçen bir simadan ibaretti. İkinci sezonda hakkındaki bilgilere ulaşana değin aynı kişi olduğuna inanamadım.  Açık ara Jung So Min'den daha fazla sevdim. Çok hoş bir hanımefendi.
 
 
Alchemy of Souls: Light and Shadow serinin devamıdır. Olaylar Naksu'nun bedeninde yaşadığı Mundeok'un geçmişiyle bağlantılıdir. 

Üç yıl sonra Jang Wook büyü gücünün zirvesinde adı duyulunca ürperilen mükemmel bir savaşçıya dönüşmüştür. Ancak buz taşının hayatta tuttuğu bedeni her avı sonrası ruh değiştirenlerin karanlık enerjilerinin oluşturduğu auraya maruz kalmakta; o geceyi uykusuz geçirirken aklını ve bedenini ısıtacak en sert içkilerle avunmaktadır. Göğsüne saplanan kılıcın acısı ise hepsinden derindir. Her av sonrası Veliaht prens Go Won'un ödül vermek için yaptığı ziyaret hariç genelde yalnızdır. Son saldırıda birçok öğrencisini yitiren Songrim'deki kalan öğrenciler de mekanı terk etmiştir. Evliliğin arefesinde Mun Deoak'un saldırısı sonrası düğünleri iptal olan Park Dang-Gu halen aşkını unutamamış ve içine gömmüştür. Seo Yool ise ölümden döndüğü o geceden sonra vücuduna yerleşen ve O'nu günden güne tüketen acının kaynağını öğrenmeye çalışmaktadır.


Dizide yer alan sorunsal ayrıntılar 
 
Dikkat: Dizi hakkında ayrıntı içerir. Henüz izlemediyseniz okumayın.

- Önceki kral ve Jang Gang ruhlarını değiştirdiklerinde kral büyücünün bedeninde karısıyla birlikte oluyor. Bu durumda bebek nasıl kralın olur? Jang Uk göstediği yeteneklerle babasının oğlu gibi görünmüyor mu zaten?
 
- Naksu ruhunu kör bedene taşıyınca görne yetisi nasıl düzelebildi? Aynı şekilde ikinci sezonda da bu durum nasıl devam etti?

- Naksu'nun bedeni yakılmıştı değil mi? Ve Naksu finalde ölürken Mu Deo'un bedenindeydi. Nasıl oldu da 2.sezonda Naksu'nun terk ettiği kendi bedeninde görebildik kendisini? Kaçırdığım birşey mi var?

26 Aralık 2022 Pazartesi

Love In Contract (2022)

12/26/2022 12:09:00 ÖS 0 Comments
Bölüm Sayısı:16
Yayın Yılı / Kanal: 2022 /tvN
Adı: Love In Contract (2022)
 

Choi Sang-Eun (Park Min-Young) etkileyici ve çekici bir kadındır. Oldukça ilginç bir mesleğe sahiptir. Kontrat yaparak "kağıt üstünde gerçek" evlilik hizmeti sunmaktadır. Amacı mezunlar buluşması ve okul toplantıları gibi etkinliklere katılırken "eş" rolü yapan birine ihtiyacı duyan evlenememiş ya da çevre baskısından yorulmuş erkeklerin sorununa çözüm bulmaktır. Haftalık programını kısa ve uzun vadeli sözleşmelere göre ayırmıştır. Ancak Jung Ji-Ho (Ko Gyung-Pyo) gibi beş yıldır evli olduğu, haftanın üç gününü ayırdığı uzun vadeli sözleşmeli müşteriler haliyle daha özeldir. Yine de tanışmalarının üzerinden geçen onca yıla karşın hakkında pek fazla bilgisi yoktur. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma akşamları ona leziz yemekler yapan adam konuşkan biri değildir.  Jung Ji-Ho aslında tam da göründüğü gibidir. Sosyal yönü zayıftır. Hatta karakterinin barındırdığı karanlık yönü törpülemek için destek gruplarına katılmaaktadır.
 
 
Choi Sang-Eun artık yaptığı işi bırakmaya karar vermiş emeklilik için günlerini sayarken bunu en uzun vadeli müşteri eşi Jung Ji-Ho'ya nasıl söyleyeceğini düşünür. Haftanın bitiminde doğru kelimeleri seçip yapmak istediği o konuşmanın henüz başındadır ki adam "bu evliliği bitirelim" diyerek kendisini şaşkına çevirir. Bir şekilde bunca yılın ardından adamdan etkilenmiştir. Ama bunu anlaması ve kendine itiraf etmesi kolay değildir. Canı sıkılır, hatta Jung Ji-Ho'ya gıcık olur. İşlerin karıştığı o sıralar popüler oyuncu Kang Hae-Jin (Kim Jae-Young) Jung Ji-Ho'nun yaşadığı apartamana taşınır. Ünlü olmasının yanında zengin bir ailenden gelmektedir. Ancak bu gerçeği gizlemektedir. Birkaç yıl önce evinden ayrılırken gördüğü Jemie adlı bir kıza ilk görüşte aşık olmuş onu bir türlü unutamamıştır. Siteye taşındığı gün asansörde aynı kızı ikinci kez gördüğünde büyük bir şok yaşar. Ayrıca farkına varır ki beraberinde gelen ve kedisi Jamie'yi taşıyan adam da kocasıdır. Karşılaşmayı tekrar tekrar hatırlayıp kedisine seslendiğnde kadının isme vediği tepkiyi düşününce O'nun Jamie olduğu sonucuna varır. O sıralarda şehirde kadınları hedef alan bir seri katil vardır ve genç adam bir akşam alt kat merdivenlerinde Jung Ji-Ho'yu karşısındaki birşeye bıçak sallarken görür ve korkuya kapılır. Senaryolara alışkındır. Haliyle Jung Ji-Ho hakkında kafasında beliren olasılıklar da ürkütücüdür.
 


Editör Yorumu:

- Yukarıda yazdıklarımdan yola çıkarak ağır polisiye, dedektiflik konusu işlendiğini sanmayın. Başlangıçta biraz böyle bir hava yaratılmıştı çünkü. Ancak ana tema romantizm ve aşk hikayesi.

 

-  Oyuncu Kim Jae-Young'u yakın zamanda daha eski tarihli bir dizide yan rolde izlemiştim. Bana mı öyle geldi yoksa burada  yüzü çok mu yapay ve estetikli görünüyor?  Pek sevemedim bu nedenle.






25 Aralık 2022 Pazar

Connect (2022)

12/25/2022 04:52:00 ÖÖ 0 Comments


Tür: Gizem, Gerilim, Macera, Polisiye, Macera, Fantastik.

Bölüm Sayısı: 6

Yayın Yeri: Disney +

Bazı diziler vardır. Sizi ilk bölümüyle sımsıkı yakalar ve neden bu kadar kısa yapılmış diye hayıflanırsınız. Şunu söylemeliyim ki yapımı kesinlikle konusu hakkında hiçbir fikrim olmadan öylesine edinmiştim. İlk bölümle birlikte heyecan dozu ve ilginç konusu beni içine çekti. Resmen turnayı gözünden vurmuş gibi hissettirdi:) Kaynağı bir Webtoon. Gelelim konusuna;


Sıradan insanlara benzemediğini daha çocukken fark eden Ha Dong-Soo (Jung Hae-In) bu nedenle çoğu zaman canavar olarak nitelendirilip çevresi tarafından dışlanmıştır. Genç adam yalnız yaşamaktadır. Sosyalleştiği yegane ortam internettir. Yüzünü paylaşmaksızın yaptığı besteleri çalıp söylemektedir. Bir gece eve dönerken organ kaçaklarının hedefi olur. Gözleri bu işi bir kasap gibi gerçekleştiren yaşını almış doktor tarafından çıkarılır. Sıra talep doğrultusunda kalbinin alınmasına gelmiştir. Adam göğsü açar. Ama birden tepsiye koyduğu gözlerin tuhaf biçimde kendini izlediği izlenimine kapılır ve rahatsızlık duyup yönü değiştirir. Arkasına dönüp işe koyulacaktır ki duyduğu bir gıcırtı ile geri bakar... Gözler yine O'nu izlemektedir! Cep telefonunun sesiyle zaten ürkmüş halde zıplar. Karşısındaki böbrek ve dalakları da talep etmektedir. İş yükü arttığı için sızlanır. Bu arada arkasını döndüğü masada bambaşka şeyler olmaktadır. Yatan hareketsiz vücudun açık göğsü birden bire canlı damar, kan ve sinir birleşimi ile kapanır. Doktor telefon görüşmesi bittiği sırada duyduğu sese dönüp bakınca karşılaştığı manzara karşısında donup kalır. Masadaki beden ayaklanmış ve her nasılsa gözlerine ulaşmaya çalışmaktadır... 

Seoul bir seri cinayet olayı ile sarsılır. Katil kurbanlarını öldürdükten sonra onları heykelleştirerek sergilemekte ve imzasını bırakmaktadır.Bir şekilde kaçmayı başaran Dong-Soone yazık ki gözünün birini alamamıştır. Hayatı normalleşmiş gibi olsa da boş göz çukuru zaman zaman dayanılmaz acılar verip sonrasında anlamını çözemediği görüntüler görmesine neden olmaktadır. Zamanla gözünün nakledildiği kişi ile arasındaki bu acayip bağ en karanlık sırların ortaya çıkmasına neden olacaktır.


NOT: Blüm sonu ucu açık kalmış sorular nedeniyle devam edebileceğini düşdürdü.

24 Aralık 2022 Cumartesi

Bulgasal: Immortal Souls (2021)

12/24/2022 03:38:00 ÖÖ 0 Comments

Dizmiz ölümsüz Bulgasal'ın doğumundan itibaren lanetlediği Hwan Dal'ın  ruhunu alıp 600 yıllık arayışına son vermek çabasını konu ediniyor. Kendi insanlarınca bile dışlanan ve şiddete uğrayarak büyüyen Hwan Dal içinse neden Bulgasal'ın hedefi olduğu gizemini korurken general Dan Geuk tarafından evlat edinilir. Bir yandan eski hanedanın kalıntılarını silmekle görevli iken diğer yandan canavarları ortadan kaldıran bir askerdir. Ancak bu uğurda karısını ve kızını kurban verirken ruhu da Bulgasal tarafında alınır. Böylece kadının ölümsüz ruhu sonunda özgür kalır ve günümüz Seol'ünde yeniden reankarne olur. Her doğuşla yeni bir hayata başlasa da her daim Hwan Dal tarafından takip edilir. Kanlı bir gece annesini ve ikiz kız kardeşini öldürünce adını ve kimliğini değiştirmek zorunda kalır. Min Sang-Un (Kwon Na-Ra)'nın eninde sonunda Bulgasal ile yolları kesişecektir.

Bir yanda Japon korsanların yağma saldırıları diğer yanda açlık ve kıtlıkla mücadele eden bir grup Goryeo köylüsünü kısa süre önce yok edilen evlerini terk ederek yola çıkmıştır. Gece karanlığında meşalelerin ışığında sıralanmış ilerlerken gölgeler arasında bir karnını doyuran bir yaratık herkesin yüreğini ağzına getirir. İnsanlar panik halinde olmasına karşın aralarından sıyrılan hamile İm Ja doğrudan avına odaklanmış teni mprarmaya yüz tutmuş insan artığı karartıya gider ve bebeğini almasını ister. Ancak ilginç biçimde canavar kadından uzaklaşır. Kocasının yanına gelmesinin ardından genç kadın lanetli adlettiği bebeğin ölmesi gerektiğini yoksa Bulgasal'ın hedefi olacaklarını haykırır. Gece dinlenmeye çekildiklerinde Im Ja'nın eşi uyanır ve ortalıkta göremediği eşini aramaya başlar.  Bulabildiği tek şey dar ağacında son nefesini veren kadının cesedi olur. Donuk gözleri boşluğa bakarken karnından kan boşalır. Ardından nefes alan bebek sarkar. Doğa üstü güçlere ya da canavar düşüncesine yabancı olmayan köylüler için intihar başlı başına bir muamma iken ölüden doğan çocuk tamamen soru işaretidir. Aralarından çıkıp konuşan kadın Bugasal'ın önceki hayatı nedeniyle bebeğin ruhunu lanetlediğini, en başından tıpkı annesinin söylediği gibi doğmaması gerektiğini anlatılır. 


On yıl sonra artık kendi insanları tarafındn bile dışlanana ve nefretin odağı haline gelen çocuk sessiz gözyaşları döker. Aralarından garip biçimde ortadan kaybolanlar vardır. Bazısı kanı tümüyle çekilmiş şekilde ölmüştür. Kimlilerine göre hepsinin yegane sorumlusu Bulgasal denen yaratık tarafından lenetlenen çocuktur. Köylüler şaman kılıklı kadının kışkırtan sözleri sonrası çocuğu ortadan kaldırmaya karar verirler. Ormanda devam eden kovalamaca buzla kaplanmış göle düşmesiyle sonuçlanır. Çocuk odun ateşiyle aydınlanan bir mağarada uyandığında kurtarıcısının babası olduğu düşünmektedir. Dışarı çıktığında ilerde duran çok güzel bir kadınla gözgöze gelirler. Köylülerin takibi izlerinin bulunmasına neden olur. Bir kez daha saldırının odağı haline gelmişken genç kadın bedenini ona siper ederek kanlar içinde yere yığılır. Çocuk için kırılma noktasıdır. Ancak yetişkinlere karşı çok da şansı yoktur. Bu kez kurtarıcısı askerleriyle birlikte yolu tesadüfen oradan geçen bir generaldir. Halkın anlattıklarına kulak asmaz. Bir ad bile layık görülmemiş çocuğa yeniden doğuş anlamına gelen Hwal ismini verir ve onu yanına alır.

17 yıl sonra (Joseon Erken Dönemi) General Dan Geuk tarafından evlat edinilen çocuk ülkedeki korku salan canavarları öldüren başarılı bir askere dönüşmüştür. Bir zamanlar Bulgasal tarafından lanetlendiği söylentisine karşılık şimdi onun tarafından kutsandığı düşünülmektedir. Son canavarı da yok ettiklerini ve yeni bir çağa hazır olduklarını ummaktadırlar. Memleketlerinden gelen haber baba oğulu eve dönmeye zorlar. Görünüşe göre Hwal generalin kızı Sol ile evlenmiştir. Kadın doğum yapmış çocuk ölü doğmuştur. Elbette suçlayacağı kişi de bellidir. Hwal bebeği sahilde gömerken 10 yaşlarındaki gözleri görmeyen oğlu kardeşine veda etmek için yaklaşır. Yüzündeki sargı iki kanlı ize sahiptir. Hwal laneti hatırlayarak oğlunun uzattığı ele bile dokunamaz. Bir şekilde O'da tıpkı karısı Dan Sol gibi yaşananlardan üzerindeki laneti sorumlu tutmaktadır. Çocukken ilk kez eve geldiği zamanlar fark etmiştir ki kız da çevresindekiler için çekinilen ve korkulan biridir. Matemi içinde kaybolan ve kendisini hedef alan kadını durdurmak adam için zor olmaz. Bir çeşit şaman gibi bilincini kısa süre kaybeder. Dan Sol'ü çocukken kendisini kurtaran kadını görür. Dan Hwal lanetin peşinden gidecek ve Bulgasal'ı bulacaktır. Bunun için oğlu Achan'ı da götüreceğini söyler. Çünkü oğlu da laneti taşımaktadır. Ve fark eder ki dağlarda ikinci kez karşılaştığı hayatını kurtaran kadın en başından beri izini sürdüğü Bulgasal'ın ta  kendisidir.

Arayış ne yazık ki Hwal için acı bir sonla noktalanır. Karargahı yokluğunda saldıya uğrar ve karısı ile oğlu ölür. Kendisi de Bulgasal'ın kılıcıyla can verir? Bu noktada güzel mi güzel Bulgasal'ın en başından beri onu avlama düşüncesinde aslında kendi ölümsüz canavarlığından kurtarma arzusunun yattığını öğreniriz. Hwal yeniden gözlerini açtığında artık roller değişmiştir. Av avcıya, avcı da ava dönüşür.


 

NOTLAR:

Oyuncu kadrosunda Lee Jin-Wook, Kwon Na-Ra, Lee Joon, Kong Seung-Yeon, Jung Jin-Young ve Park Myung-Shin gibi isimler yer alıyor. Özellikle kendisini Suspicius Partner'den hatırladığım Kwon Na-Ra'nın su gibi güzelliğine bayıldım.


22 Aralık 2022 Perşembe

Reborn Rich (2022)

12/22/2022 11:15:00 ÖS 0 Comments


Her zamankinden sönük geçen son iki üç yıl bana artık eskisi gibi kore dizilerini izleme isteği bırakmıyor. Hatta belki fazlaca izlemek bıktırmıştır diye ara verip uzun süre geri dönmedim. Yine de aradığım tat yoktu. Zaten sanki artık çeviri miktarı da eskisine oranla azalmış gibi. 

Bu yılın listesinde adından sıkça söz edilen, iddalı yapımlardan bir olduğu anlaşılan ve aynı adlı Web romanından uyarlanan Reborn Rich bana tam anlamıyla ondan daha önce yayınlanan Golden Spoon havası hissettirdi. Başrole belli bir hayran kitlesine sahip bir isim getirmek her zaman dizide çıta falan yükseltmiyor. Ayrıca sırf oyuncuyu seviyorum diye her işine ayılıp bayılmam gerekmiyor. Güzide oyucum Ji Chang Wook'u en son Music And Sound'da nasıl pek beğenmemişsem belli standartları olduğunu düşündüğüm Song Joong-Ki'yi de bu yapımda sıkıcı ve sıradan bir iş çıkardığı için sevmediğimi söyleyebilirim. Mimikleri, gülümseyişi ve rolü sanki hep kendini tekrar ediyor. 4-5 bölüm sonrası direkt finali izleyip rafa kaldırdım.

Gelelim dizimizin konusuna; Kendini tümüyle Soonyang Holding'e adayarak ailenin özel işlerinden şirketin arka planda kalmış karanlık işlerine kadar her alanıyla ilgilenen Yoon Hyun Woo tüm bu çabası ve iyi niyetine karşın onlar tarfından arkadan vurulur ve öldürülür. Sonrasında ise bu kez ailenin en son torunu olarak dünyaya gri döner ve intikam planını aşama aşama hayata geçirmeye başlar.

Not: Dizinin ilk bölümü İstanbul'da çekilen sahneler içermekte. Ancak kimi övgü dizilen sayfalardaki görüşlere maalesef katılamayacağım! Güzide İstanbul'dan ziyada bir ortadoğu ülkesinin karanlık ara sokakları var. Dahası açıkçası yapımcı, yönetmen ya da her kime aitse bu tercihin kasıtlı olarak yapıldığı düşüncesindeyim. Kimse bana tersini iddia etmesin!  Son sözüm yine o tercihi yapanlara... Dizileriniz ülkemizde bu kadar izleniyorken bizden mesela birkaç yıl önce Asya Drama ödüllerinde ödül alan Engin Akyürek gibi gayet hoş birkaç oyuncu ile anlaşabilirdiniz mesela.  Neden yapmadınız ki? Sizin kadar bizim oyuncularımız da dünyada adından söz ettiren işler yapıyor ve tanınıyor. Çift taraflı kazanç sağlayabilirdiniz. Sonuç. Sadece bu nedenle bile diziyi bitirmeden rafa kaldırmam mümkün.




23 Kasım 2022 Çarşamba

The Red Sleeve (2021)

11/23/2022 11:39:00 ÖS 0 Comments

The Red Sleeve, 2021'i kapatırken izleme listeme üst sıralardan giriş yapan bir yapım olarak gönlüme yerleşti. Öyle sürükleyici bir hikayesi de yokken neden bu kadar sevdiğimi açıkçası ben de çok anlamış değilim. Muhtemelen sahip olduğum duygusa boşlukları bir şekilde bu tip hikayeleri izleyerek doldurmaya çalıştığım için. Bilemiyorum... Bölüm sayısı 16 olarak planlanmıştı. Ancak aldığı yüksek izlenme oranı sonrası 17 bölümle sona erdi. Yanılmıyorsam ülkesinde de prime time a göre son altı bölüm altı hafta en yüksek izlenme oranını elde etmiş. MBC'nin ekrana getirdiği ve başrolünde 2 PM grubu üyesi ve son zamanlarda özellikle "Manager Kim'le" zirve yapan oyunculuğuyla da dikkat çeken Lee Joon-Ho (Junho) ve aktrist  Lee Se-Young'un paylaştığı dizi Kang Mi-Kang’ın 2017’de yayınlanan “Otsomae Beulgeun Kkeuddong / The Sleeve’s Red Cuff” adlı roman serisine dayanıyor.

Hikaye kibirli, sert ve özellikle duyguları söz konusu olduğunda bencil olmaya meyilli Velihat prens Lee San ile yaşamın sunduğu ölçüde hayatını kendi seçimleri doğrultusunda yaşamak isteyen saray hanımı Sung Deok-Im arasında geçmekte. Bazı internet sayfalarında aşk hikayesi olarak tanımlansa da bence peri masalı olmaktan uzak. Daha çok bir erkeğin tek taraflı aşkı ve bir kadının kendisine sunulan kaderi kabullenmesi üzerine şekillenmiş ve bu yönden irdelenince de insanın içini acıtan bir öykü. Belki bu yüzden sıradanlaşan diğerlerinden ayrılıyor.

Ülkesine, halkına yararlı idealist bir yönetici olma hayalindeki Lee San'nın çocukluğu oldukça zor geçmiştir. Babasının kötü şöhretinin gölgesinde, en ufak bir hatasının affedilmeyeceğinin bilincinde, sert mizaçlı ve çoğu zaman karşısında korkudan titrediği büyük babası Kral Youngjo'nun beklentilerini karşılamak için var gücüyle çalışmış, bu uğurda benliğini örselemiş, duygularına set çekmiştir. Kendisi ne kadar mükemmeliyetçiyse çevresindekilerden de aynı titiz çalışmayı ister. Bu yüzden çok da affedici değildir. Eğitmeni Hong Deok-Ro sahip olduğu tek arkadaştır ve konumu dolayısıyla onunla bile çizdiği sınırlar vardır. Günün birinde şehre vahşi bir kaplan musallat olur. Saldırılarını engellemek için yollanan askerler sağ geri dönmez. Lee San olaya el atma ihtiyacı hisseder. Ancak veliaht da olsa özellikle karar yetkileri yok denecek kadar azdır. Şahsi muhafızlarının komutanı Kang Tae-Ho ile durumu konuştuğu gün kontrolden çıkmış araba lastiği gibi bayırdan koşan genç bir saray leydisi adayını kenarında durduğu göle boylamaktan son anda kurtarsa da denge kaybıyla birlikte her ikisi de suya düşerler. Hadım ağası ve muhafızın prensi gölden çekmek için giriştiği hummalı çaba devam derken saray leydisi de majestelerini kurtarmak için harekete geçer ama kıyafetlerinin ağırlığı ve genç adamın yüzünü görmeyip sırtından gömleğini çekiştirmek gibi yanlış hamleler yapması sonrası iki kere yeniden suya gömülmesine neden olur. Lee San öfkeden kudursa da kendini kıyıya atar. Görünüşe göre sadece prensin şapkasını kurtarabilen genç kız hadım ağasının önünde diz çöküp özürlerini sıralasa da bir özür mektubu yazma cezası alır.

Çocukluğundan itibaren özellikle okumaya, yazmaya ilgili, meraklı ve akıllı bir kız olan Sung Deok-Im erken yaşta ailesini kaybetmiş, evlat edinildikten sonra saraya verilmiştir. Şimdilerde veliaht prense bağlı doğu sarayındaki kütüphanede çalışan genç kız, yazı becerilerini en iyi şekilde kullanmakta zaman zaman kraliyet ailesi üyesi prensesler için kitap çoğaltmaktadır. Bir kaç ayın ardından resmi bir saray hanımı olup devlet memuru sıfatı alınca verilecek maaşla daha özgür davranabileceği günleri iple çekmektedir. Veliaht prensi, talihsiz karşılaşmasından sonra bu kez kütüphanede görür ancak genç adamın ukala tavırlarından hoşlanmadığı gibi onu süpürge ile kovalayıp binadan çıkarır. Hatta sonraki gün şeytanı varlık muamelesi yapıp üzerine tuz bile boşaltır. Daha önce penceresinden karşı odada eğitmen ve prensin yaptığı derslere kulak misafiri olmuştur. Tüm bu süreçte yanlış bir çıkarımla O'nun prens değil yakışıklılığıyla saray hanımlarının gönlüne giren eğitmen Hong Deok-Ro olduğunu sonucuna varır. Bu arada hayli güvendiği katiplik becerisine karşın, veliaht prensin huzuruna çıkıp sunduğu mektuplar her defasında satır satır üstleri çizilmiş halde kabul edilmeyip geri verilmekte bu yüzden de stres ve öfke arasında gidip gelmektedir. Artık kütüphanede sohbet halinde olduğu eğitmenden sorunu hakkında öneriler almayı bile dener. Lee San kimliğini gizlemeyi sürdürürken oldukça sıkıcı ve zor yaşamına eğlence getiren kızı kıvrandırdığı için ergence bir muziplikle keyif alır.

 

Saray hanımı adaylarının eğlence gecesi, kaplanın öldürülmesi veliaht prensin saray kaidelerine riayet etmeyen davranışı olarak addedilip ceza almasıyla sonuçlanır. Prenses Chungyeon ve Prenses Chungsun dedelerinin fikrini değiştirmesi için en sevdiği kitabı çoğaltıp hediye etmek isterler. Elbette yazıcılığı konusunda güvendikleri Deok Im'de omlara yardımcı olur. Ancak kral torunlarını huzuruna kabul etmez. Dolayısıyla kraliçe Jungsoon'dan yardım isterler. Kraliçe kralın görüşme talebinin torunlarını kapsadığını aynı şeyin genç saray hanımı için geçerli olmadığını hatırlatır. Böylece Deok Im kendini kralın karşısında maruzatını anlatırken bulur. Ancak başlangıçta sözleri makul görülse de devamı prens ve av konusu olunca kralın tavrı hiç de hoş olmaz. Deok Im son ana kadar kendi geçmişinden, aile kayıplarından vs bahseder ve sonunda kral ikna olur. (Bu noktada kurgunun saçmaladığını düşünüyorum.) Hatta sonrasında yaşlı adam yanına gittiği torunuyla konuşurken ketumluğunun devam ettiğini görürüz. Her nedense O'na karşı olumlu bir anlayış geliştirmekten yoksundur. Aynı günün sabahında Deok Im kütüphanede konuştuğu kişinin eğitmen değil prens olduğunu anlar. Bir süre kızı kandırdığı ve oyunu ortaya çıktığı için rahatsızlık duyan Lee San O'nu bulacağı tek yerde bekler. Aklından geçenleri söylemesi için izin verir. Sonuçta kütüphanedeki konuşma prens için devrim niteliğindedir.  Çünkü aristokrasiden gelenler için halk ve çalışan tebaasına değil fikirini sormak onlarla iki çift laf konuşmak bile lütuftur! Bu yüzden olsa gerek binadan ayrılırken kıza karşı soğuk ve kabadır! Bir daha karşısına çıkmamasını emreder. Oysa bu pek de mümkün değildir. Saray hanımlığı arefesi Deok Im tam da prensin özellikle yazı işleri saatinde yanında yer alması için görevlendirilir! Bu arada onu evlat edinen ailenin, bunu prensin annesinin isteği doğrultusunda yaptığını öğreniriz. Kadın huzuruna ziyaret için gelen Deok Im'den oğlunun sarayda yaptıklarına dair rapor vermesini bunun için de O'nu gizlice izlemesini ister. Talep hiç hoşuna gitmese de genç kızın kabul etmekten başka seçeneği yoktur. Gece vakti yüzünü gizleyip yola düşer ve Hong Ra tarafından fark edilir. Kendisini tanımasına karşın hiç de öyle davranmayıp hakkında oracıkta ölüm fermanı veren adamın tekin pabuç olmadığını keşfeder. Neyse ki prens zamanında olaya müdahil olur ve genç kız kendini prenseslerin eşlerinin de dahil olduğu ve genç adamın güvenilir çevresinden oluşturduğu  gizli konseyinin toplantısında bulur. Ertesi gün kızların kıskanç bakışları eşliğinde Hong Rang ile konuşması gerekir. Tavırlarından zaten hoşlanmaz. Hatta adam yüzsüzce prensin kendisine olası hislerini sorgulama cür'etinde bile bulunur. Kendisinin ne hissettiği ise umurunda değildir! (Buradaki asıl nokta adamın kızı ve "saray hanımlarını" zerre adam yerine koymayışıdır!)  

Saray hanımlarının reşitlik töreni, onların marifetlerini efendilerine sunması şeklinde gerçekleşmektedir. Tören devam ederken prensin annesi oğlunu ziyaret için gelir ve o sırada sırasını bekleyen ve oldukça da heyecanlı gözüken Deok Im'i izler. Görünüşe göre önceki gece oğlunun gelip "Deok Im benim, onu kendi için kullanma" demesinden hoşnut kalmamıştır. Böylece kız sunum için girdiğinde (Sunum sırasını değiştirir) lafı "saray hanımlarına ilgi duyma, cariye yapma" durumuna getirir. Prens sadece kendisine varis verecek soylu bir hanımı tercih edeceğini dillendirdiğinde bunu duymasını sağladığı kişi de bellidir. Günün sonunda perdenin gerisindeki Deok Im'i gören Lee San annesinin niyetini de zaten anlamıştır. Kralın başkanlığında devam eden toplantı Prensin ümit vadeden icraatlerini gözler önüne sererken Kral o anda resmi bir emir olarak olmasa da, O'nu naiplik için fazlasıyla yeterli göründüğünü, yakında artık buna izin vereceğini dillendirir. Babasının tahtı devretmesi konumunu ve sahip olduklarını bırakması anlamına geldiğinden yeni gelişme uyuz halayı işkillendirir. Evlatlık oğlunun ilettiği "Prens geceleri geneleve gidiyor" raporu ile aynı gün ortalık karışır. Söylenti önceki Prens Sado'da her felaketi tatmış görüne yaşlı adamın tahammül edemeyeceği bir durum gibidir. Lee San'ı bu kez oda hapsine mahkum eder. O gün nereye gittiğine zaten şahit olan Deok Im ise gece vardiyasına gönüllü olup yanında kalmak ister. Okuduğu şiirini dinleyen genç adam O'nun varlığıyla rahatlar.

 

Hikaye Lee San için derinleşen aşkla devam ediyor. Ancak Deok Im için hislerine dair yorum yapmak zor. Hatta aslında açıkça "Sizi hiçbir zaman bir erkek olarak görmedim" sözlerini söyleyecek kadar netti. Bu yüzden sıradan bir "prense aşık saray hanımı" hikayesi değil.  

 

 Red Sleeve Şarkı Sözleri İçin Tıklayınız

 

Hikayenin Düşündürdükleri (Dizi Hakkında ayrıntı içerebilir!) :

* Dizinin adı tam olarak neyi ifade ediyor?

Dizimiz adını yanılmıyorsam yukarıdaki üç görselde de yer aldığı üzere 15. bölümdeki sahneden almış. Senaryomuz ise kaynağını  “Otsomae Beulgeun Kkeuddong / The Sleeve’s Red Cuff” adlı romandan alıyor. Türkçeye "Gömleğin Kırmızı Tokası" olarak çevirebiliriz. Ancak burada Cuff'dan kastedilen toka olmasa gerek. Ne de olsa geleneksel Kore giysisi Hanbok'ta iki yakayı birleştiren şey toka değil bir çeşit kurdele benzeri ip. 


* Saray hayatının tuhaf ve rahatsız edici yönleri var. İnsanların birey olarak kıymeti yok. Kırk yılın başı söylediklerini dinlediklerinde ise bu bir lütuftan öteye gitmiyor.


* Saray, kralın genç kraliçesi haricinde sinir bozucu bir hala, prensin tahta geçmediği için eş ünvanı harici pek de konumu olmayan annesi, prensesler ve veliaht prensten oluşuyor. Özellikle kadınlar şansız. Çünkü kraliyete dahilseniz bir daha saray dışına çıkamıyorsunuz. Bir nevi esarete mahkumsunuz.


* Yaşlı kralın torununa tavırları gereksiz derece katı. Neymiş babasına benzememeliymiş! Oysa O'nu da olduğu kişi haline getiren hatta kendi oğlu Lee San'ı önünde engel görmesine neden olan da kendisi. Peki o halaya ne demeli? Birileri bana o kadının Lee San'a düşmanlığının mantıklı bir nedenini varsa söylesin! Ortada hali hazırda başka bir prens adayı yokken yeğenine düşman olup karşına almak niye?


* Lady Cho: Bu karakter tarihi gerçekliği olan, etkili bir figür belli ki. Sarayın Mücevheri'ni izleyenler hatırlar. Oradaki Lady Cho'da Saray Sekreteri vs olmuş, çevirdiği entrikalarla bizi bezdirmişti. Burada kendi gruplarını kurmuş karanlık bir örgüt gibiler hatta.

Tarihi dayanağı varken zaten senaryo hayal kurmamıza pek izin vermiyor. "Bin" (en yüksek cariye rütbesi) konumuna yükselen Kraliyet cariyesi Ui-bin Sung (Sung Deok-Im) aynı zamanda bir sonraki Veliaht Prens Mun Hyo'nun biyolojik annesi. Özellikle 17. bölümdeki olaylar tümüyle gerçeğe dayanıyorsa hayli trajik ve üzücü.

 

Blogger'da kişisel not: Sanırım, "Sadece benimsin, benim sözümle yaşayabilirsin ya da ölebilirsin" gibi replikler ve Lee San'ın ses tonu yüzünden midir nedir bu dizide fazlasıyla bir "Scarlet Heart Ryeo" havası vardı. Hatta son bölümlerde de aynı his daha da arttı diyebilirim .

13 Haziran 2022 Pazartesi

The Sound of Magic (2022)

6/13/2022 05:28:00 ÖÖ 0 Comments

Yapım Yılı: 2022

Yayın Kanalı: Netflix

Bölüm Sayısı: 6

Açmayı düşünmediğim bir başlıkla yine blogdayım. Bölüm sayısı az olduğu ve konu da bir parça absürt geldiği için favori başrol oyuncularımdan Ji Chang Wook'a rağmen bir türlü yapımı izlemek gelmemişti içimden. Evet fantastik hikayeleri severim ama bu türdekini değil. Üstelik müzikal tarzı da bana hitap etmiyordu. İndirmek yerine bir göz atayım derken üç bölümü bitiriverdim. Beklediğimden çok daha hoş bir işleyiş tarzı karşıma çıktı.


Yoon A-Yi küçük kızkardeşi ile birlikte yaşamaktadır. Uzun zaman önce annesi tarafından terk edilmiş sorumsuz babası ise haftalardır eve uğramamıştır. Tefeciler ve kira parası için ev sahibesi kapısını aşındırmaktadır. Geçinebilmek için okul sonrası part time işe başlamıştır. Sınıfın en iyi notlarını alan iki öğrencisinden biridir. Kimse yaşadığı zorlukların farkında değildir. Hatta bir grup kızın dostane olmaktan uzak zorba tavırlarına maruz kalmaktadır. Okulun  yeni öğrencisi Na Il-Deung ise ailesinin yüksek beklentilerini karşılamaya odaklanmış akıllı bir gençtir. Dolayısyla burada da biri hariç tüm derslerde ilk sıraya yerleşmesi uzun sürmez.  Görünüşe göre Yoon A-Yi matematikte ondan çok daha iyidir. Üstelik özel ders alıyor ya da dersaneye gidiyor gibi de gözükmemektedir. Çözmesini istediği bir soruya kız yanıt verdikten sonra çamtasından çıkardığı ek kaynak kitaplara bakış atınca okul sonrası kütüphanede çalışmayı teklif eder.  Böylece birlikte daha fazla vakit geçirir olurlar.

Bu arada okulda mahallenin dışındaki terk edilmiş lunaparkta yakışıklı bir sihirbazın üstelik gerçek büyüler yaparak dolandığı haberi dilden dile gezer. İş çıkışı aldığı gündeliğin 50 bin vonunu rüzgara kaptırınca peşinden koşan Yoon A-Yi birden bire yapının demir parmaklıklı kapısı önünde durduğunu fark eder. Ortam karanlık ve bir parça ürkütücüdür. Sanki para adeta onu oraya çekmiş gibidir. Gölgelerin arasından çıkan yakışıklı bir adam sorar: "Sihre inanır mısın?"



5 Mayıs 2022 Perşembe

Perfume (2019)

5/05/2022 09:44:00 ÖÖ 0 Comments

KBS'2'de ekrana gelmiş bi yapım Perfume. Sanırım yayın dönemi farkedip izlemiştim. Her nasılsa tanıtım eklemeyi unutmuşum. Romantik hikayede başrolleri genelde kötü adam karakterini daha çok yakıştırdığım Shin Sung Rok ile Go Won Hee ve Ha Jae Suk paylaşmışlar. Benim açımdan arşivlik değil izlemelik kategorisine koyabileceğim düzeydeydi. Şöyle çok yormayan ama hoş zaman geçirebileceğiniz bir dizi arıyorsanız deneyebilirsiniz siz de. 

Min Jae-Hee otuzlarında, kendini evine ve ailesine adamış ev hanımı bir kadındır. Tüm özverisine rağmen kocası tarafından boşanma kağıtlarını imzalaması istendiği gün hayatının ne denli anlamsız ve berbat olduğunu düşünür. Zaten dış görünü ve kiloları onun için ayrı mutsuzluk kaynağıdır. Hayatına son vermeye karar verir. Kendini asma ya da ilaç içme denemesi bir şekilde sonuçsuz kalmıştır ki kapı çalar. Spariş vermediği halde bir paketi vardır. Kargocuyu savsaklamaya uğraşır ama adam teslimat konusunda hayli ısrarcı davranır. Üstelik gönderen adı da yoktur. İçinden ufak bir şişe parfüm çıkar. Bileklerine ve boynuna sürdükten sonra uyuya kalır. Ertesi gün bedeni tamamen değişmiş ve gençleşmiş haldedir. Defile hazırlığındaki moda tasarımcısı Seo Yi-Do'un mekanına geldiğinde hayatı ve kendine dair herşey hiç ummadığı şekilde gelişir.






9 Nisan 2022 Cumartesi

Dr.Jin (2012)

4/09/2022 05:00:00 ÖÖ 0 Comments

Motoka Murakami'nin "Jin" adıyla yayınladığı mangadan uyarlanan yapım başrollerde  iki yıldız oyuncu Song Seung Heon ve Park Min-Young'la medikal türle fantastik öğelerin birleştiği bir yapım. Dizinin kötü çocuğu ya da kıza karşı rekabet yaratacak ikinci erkeği, bir dönemin fırtınalar estiren erkek idol grubu TVXQ'in eski ve JYJ'nin de üyesi Kim Jae Joong. Bloğumdan çok önce muhtemelen bu türde izlediğim ilk yapımlardan biriydi. Beğendiğimi hatırlıyorum. Aynı yıl çekilen ve oldukça benzer sayabileceğmiz Fate dizisi bu yapımın hemen arkasından ekrana gelmiş. Yayın kanalı büyük risk almış doğrusu. Ben diziyi keşfettikten hemen sonra aynı başrolün oynadığı bir diğer çalışmayı listeme almıştım. Ya da öyle sanıyordum desem daha doğru olur. Nine: 9 Times Time Travel'da Song Seung Heon değil Lee Jin-Uk'un yer aldığını öğrenince şaşırdım. O zamandan bu yana zaten bu iki oyuncuyu birbirine tarz ve oyunculuk bağlamında benzetir dururum. Gelelim hikayesine:

Başarısızlığı zayıflık olarak gören ve kendisi gibi doktor bir aileden gelen idealist beyin cerrahı Jin Hyuk hastaneye getirilen yüzü sargılı bir hastanın filmini incelerken fark eder ki beyninde büyük ama alınması halinde yayılmayacak türde bir kitle vardır. Dolayısıyla genel durumu da göz önüne alıp acil ameliyat kararı vermek zorunda kalır. Operasyon devam ederken "geri dönmeliyim diyen bir sese  eşlik eden ani ve keskin baş ağrısı hisseder. Kafatasının açılması sonrası çıkarılan "şey" herkesi hayrete düşürür. Bu bir cenindir. Numune araştırılmak üzere bir kavanoza konur. Dr. Jin ilginç geçen günün sonunda meslektaşı ve kızarkadaşı Yoo Mi-Na ile haberleşir. Onun için büyük gündür. Beraberinde nişan yüzüğü olduğu halde evinin yolunu tutar. Sevgilisi sürpriz yapmış doğum günü için üzerinde yanan mumlar eşliğinde pastayla kendisini beklemektedir. Günün sonunda umduğu teklifi yapamamış olsa da yorgun düşen kadını yatağa görürüken mutludur. Ertesi gün Yoo Mi-Na gönüllü bakım hizmeti verdiği semtte bilincini kaybeden bir hastayı acile getirir. Jin Hyuk ön muayene sonrası yapılabilecek birşey olmadığını söyleyince (sözlerini duyan küçük oğlu da başucundadır) genç kadın mücadele etmek yerine kestirip atmasından, pragmatist ve empeti yoksunu tavrından ötürü hayal kırıklığı yaşar. Hastane dışında devam eden tartışma sonrası öfkeyle arabasına binen Yoo Mi-Na binanın köşesindeki kavşakta bir kamyonla çarpışır. Herşey Jin Hyuk'un gözleri önünde olur.

Ağır biçimde yaralanan Yoo Mi-Na hemen ameliyata alınır. Jin Hyuk operasyon sırasında yine keskin başağrıları çeker ve geri dönmeliyim diyen o sesi duyar. Hastane çatısında yaşadıklarının şokunu ve acısını hafifletmeye çalışır. Bu sırada kısa süre önce tedavisini yaptığı ve kafasından cenin çıkan adamın korkuluklara doğru ilerlediğini görür. Belli ki intihar etmek niyetindedir. Tıpkı sanrılarındaki gibi O da geri dönmesi gerektiğini söylemektedir. Cenin kavanozunu da beraberinde getirmiştir. Jin Hyuk engelleme çabası ile adamı iterken havaya fırlayan kavanozu tumaya çalışır ama onunla birlikte düşer... Uyandığında bir ormandadır. Önce ellerinde meşaleler taşıyan eski dönem kıyafetli adamlar görür. Sonrasında onların bir grupla çatışmasına şahit olur. Giyimi ve tarzı karşı taraf için de rahatsız edicidir. Komutanları olduğu anlaşılan genç adam tarafından tutuklanması ve hücreye kapatılması emredilir. Bir şekilde kendini demir parmaklıkların dışında bulunca fark eder ki her nasılsa1860'lı yılların Joseoun'una gelmiştir.

13 Mart 2022 Pazar

Thirty-Nine (2022)

3/13/2022 10:08:00 ÖÖ 0 Comments



Son Ye Jin söz konusuysa en azından yaptığı her işe göz atılmaya çalışırım. Kendisi dizi dünyasında ilk adını öğrendiğim kadın oyunculardandır. Sevdiğim bir diğer yıldız aktör Hyun Bin ile nişanlandığını duyunca bir o kadar mutlu oldum. Oyuncunun şimdi sözünü edeceğim, iki rol arkadaşı ile gerçekten de yakın dostmuş gibi hissettiren dizisi de beni hayal kırıklığına uğratmadı. Hüzünlü yanı ayrı içime dokundu ki sıkca ağladım. Ama bazen böyle hikayeler hayata bakışımızı sorgulamamızı sağlıyor. Bu yüzden ruhumuza dokunan o yönünü sevdim.

 

Hikaye 40'lı yaşının son durağında bekar ve başarılı üç ışıltılı kadının etrafında şekilleniyor. Cha Mi-Jo varlıklı bir ailenin evlat edindiği şimdilerde Gangham'da kendi dermatoloji kliniğini işleten başarılı bir doktordur. Jeong Chan-Young oyucu koçluğu yapmakta Jang Joo-Hee ise bir alışveriş merkezi mağazasında müdür pozisyonunda çalışmaktadır. Günün birinde yaşamları Jeong Chan-Young hakkında öğrendikleri şok edici bir gerçekle sarsılır.

3 Şubat 2022 Perşembe

Her Private Life (2019)

2/03/2022 12:24:00 ÖS 0 Comments

Alımlı, başarılı ve güzeller güzeli Sung Deok-Mi (Park Min-Young) bir sanat galerisinde koleksiyon yöneticisi (kuratör) olarak çalışmaktadır. Kuruluşun gözü kulağı, her türlü sorunu profesyonelce çözen başarılı bir kariyere sahiptir. Dışarıdan tüm bu niteliklerine karşın herkesten gizlediği ikincil bir kimliği vardır.Erkek bir idol grubu üyesi olan Shi-A'ın hayranıdır. Onu yedi yirmi dört takip etmekte, konser ve her türlü etkinliğe katılmaktadır. Bunları hayli yüksek sayıda takipçisi olan sitesinde paylaşmaktadır. Hatta bu hayranlığı yüzünden Shi-An, birçok ayrılık yaşamıştır. Günün birinde en büyük sırrı bir zamanlar ünlü bir ressamken bir nedenden ötürü artık çizmeyen Ryan (Kim Jae-Wook) tarafından keşfedilir. Güzelim kariyeri şimdi ne olacaktır?



15 Ocak 2022 Cumartesi

Confession (2019)

1/15/2022 11:00:00 ÖS 0 Comments

İyi diziye benziyor diyerek arşive attığım yapımı, başrol oyuncusu Lee Joon-Ho (Junho)'nun Red Sleeve'deki izlenir performansı sonrası listeme ekledim. Tarzın sıkı takipçisi olarak açıkçası senaryonun bu kadar iyi olmasını beklememiştim. Diğer başrol, sinematograflisi oldukça uzun deneyimli oyuncu Yoo Jae-Myung ise Hwaran'taki performansıyla aklımda yer etmişti. Hikayedeki karakterlerin birbirleriyle bir şekilde bağlantısı var ve konuyu izlenir kılan da bu bilinmezliği çözme isteği aslında. Gelelim konuya;

Avukat Choi Do-Hyun beş yıl önce astlarının da desteğiyle kamuoyunu hayli meşgul eden bir cinayet davasında okul yıllarından sıra arkadaşı savcıyı da hayli zora sokup maktül yakınlarının acısını katlayan bir şekilde beraat kararı verdirerek şaşırtıcı bir sonuca imza atar. Bu durum davanın dedektifi Ki Choon-Ho'yu da çileden çıkarır. Çünkü yılların deneyimiyle yakaladığı kişinin aradığı katil olduğuna yüzde yüz emindir. Mahkeme çıkışı genç avukata çıkışır. Beş yıl sonra Choi Do-Hyu kendi hukuk bürosunu açmış, bir yandan lise yıllarında geçirdiği kalp ameliyatı sürecinde hastanede tanıştığı şimdilerde babası gibi gazetecilik yapan ama pek de dikiş tutturamayan Ha Yoo-Ri'nin zamansız ziyaretlerini nezaketle karşılarken diğer yandan da ofisini çekip çevirecek bir eleman arayışına girmiştir. Ancak görünüşe göre işleri çok da yoğun değildir. Kapısını çalan kişi orta yaşlarında bir kadındır. Sahip olduğu sertifikaları sunarken hukuk işlerine yabancı da gözükmemektedir. Ertesi gün işe alındığını kabul ederek ofisi toparlamaya girişince onunla devam etmemek için bir sakınca görmez. Derken ülke yeni bir cinayet haberiyle sarsılır. Üstelik beş yıl önceki davasının sanığı yine benzer yöntemle işlenmiş cinayet davası için tutuklanmış dahası savunma için yine kendisini talep etmiştir. Görüşmede adamın söylediği "bu kez ben yapmadım" cümlesi Choi Do-Hyun'ın düşüncelerini kemirir. Gerçeğin peşine düşmesi gerekecektir.