Alchemy of Souls (2022) ve 2 Kısım : Light & Shadow (2023)
Naksu (Bölüm 1) |
Naksu (Bölüm 1) |
Editör Yorumu:
- Yukarıda yazdıklarımdan yola çıkarak ağır polisiye, dedektiflik konusu işlendiğini sanmayın. Başlangıçta biraz böyle bir hava yaratılmıştı çünkü. Ancak ana tema romantizm ve aşk hikayesi.
- Oyuncu Kim Jae-Young'u yakın zamanda daha eski tarihli bir dizide yan rolde izlemiştim. Bana mı öyle geldi yoksa burada yüzü çok mu yapay ve estetikli görünüyor? Pek sevemedim bu nedenle.
Tür: Gizem, Gerilim, Macera, Polisiye, Macera, Fantastik.
Bölüm Sayısı: 6
Yayın Yeri: Disney +
Bazı diziler vardır. Sizi ilk bölümüyle sımsıkı yakalar ve neden bu kadar kısa yapılmış diye hayıflanırsınız. Şunu söylemeliyim ki yapımı kesinlikle konusu hakkında hiçbir fikrim olmadan öylesine edinmiştim. İlk bölümle birlikte heyecan dozu ve ilginç konusu beni içine çekti. Resmen turnayı gözünden vurmuş gibi hissettirdi:) Kaynağı bir Webtoon. Gelelim konusuna;
Sıradan insanlara benzemediğini daha çocukken fark eden Ha Dong-Soo (Jung Hae-In) bu nedenle çoğu zaman canavar olarak nitelendirilip çevresi tarafından dışlanmıştır. Genç adam yalnız yaşamaktadır. Sosyalleştiği yegane ortam internettir. Yüzünü paylaşmaksızın yaptığı besteleri çalıp söylemektedir. Bir gece eve dönerken organ kaçaklarının hedefi olur. Gözleri bu işi bir kasap gibi gerçekleştiren yaşını almış doktor tarafından çıkarılır. Sıra talep doğrultusunda kalbinin alınmasına gelmiştir. Adam göğsü açar. Ama birden tepsiye koyduğu gözlerin tuhaf biçimde kendini izlediği izlenimine kapılır ve rahatsızlık duyup yönü değiştirir. Arkasına dönüp işe koyulacaktır ki duyduğu bir gıcırtı ile geri bakar... Gözler yine O'nu izlemektedir! Cep telefonunun sesiyle zaten ürkmüş halde zıplar. Karşısındaki böbrek ve dalakları da talep etmektedir. İş yükü arttığı için sızlanır. Bu arada arkasını döndüğü masada bambaşka şeyler olmaktadır. Yatan hareketsiz vücudun açık göğsü birden bire canlı damar, kan ve sinir birleşimi ile kapanır. Doktor telefon görüşmesi bittiği sırada duyduğu sese dönüp bakınca karşılaştığı manzara karşısında donup kalır. Masadaki beden ayaklanmış ve her nasılsa gözlerine ulaşmaya çalışmaktadır...
Seoul bir seri cinayet olayı ile sarsılır. Katil kurbanlarını öldürdükten sonra onları heykelleştirerek sergilemekte ve imzasını bırakmaktadır.Bir şekilde kaçmayı başaran Dong-Soone yazık ki gözünün birini alamamıştır. Hayatı normalleşmiş gibi olsa da boş göz çukuru zaman zaman dayanılmaz acılar verip sonrasında anlamını çözemediği görüntüler görmesine neden olmaktadır. Zamanla gözünün nakledildiği kişi ile arasındaki bu acayip bağ en karanlık sırların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
NOT: Blüm sonu ucu açık kalmış sorular nedeniyle devam edebileceğini düşdürdü.
Dizmiz ölümsüz Bulgasal'ın doğumundan itibaren lanetlediği Hwan Dal'ın ruhunu alıp 600 yıllık arayışına son vermek çabasını konu ediniyor. Kendi insanlarınca bile dışlanan ve şiddete uğrayarak büyüyen Hwan Dal içinse neden Bulgasal'ın hedefi olduğu gizemini korurken general Dan Geuk tarafından evlat edinilir. Bir yandan eski hanedanın kalıntılarını silmekle görevli iken diğer yandan canavarları ortadan kaldıran bir askerdir. Ancak bu uğurda karısını ve kızını kurban verirken ruhu da Bulgasal tarafında alınır. Böylece kadının ölümsüz ruhu sonunda özgür kalır ve günümüz Seol'ünde yeniden reankarne olur. Her doğuşla yeni bir hayata başlasa da her daim Hwan Dal tarafından takip edilir. Kanlı bir gece annesini ve ikiz kız kardeşini öldürünce adını ve kimliğini değiştirmek zorunda kalır. Min Sang-Un (Kwon Na-Ra)'nın eninde sonunda Bulgasal ile yolları kesişecektir.
Bir yanda Japon korsanların yağma saldırıları diğer yanda açlık ve kıtlıkla mücadele eden bir grup Goryeo köylüsünü kısa süre önce yok edilen evlerini terk ederek yola çıkmıştır. Gece karanlığında meşalelerin ışığında sıralanmış ilerlerken gölgeler arasında bir karnını doyuran bir yaratık herkesin yüreğini ağzına getirir. İnsanlar panik halinde olmasına karşın aralarından sıyrılan hamile İm Ja doğrudan avına odaklanmış teni mprarmaya yüz tutmuş insan artığı karartıya gider ve bebeğini almasını ister. Ancak ilginç biçimde canavar kadından uzaklaşır. Kocasının yanına gelmesinin ardından genç kadın lanetli adlettiği bebeğin ölmesi gerektiğini yoksa Bulgasal'ın hedefi olacaklarını haykırır. Gece dinlenmeye çekildiklerinde Im Ja'nın eşi uyanır ve ortalıkta göremediği eşini aramaya başlar. Bulabildiği tek şey dar ağacında son nefesini veren kadının cesedi olur. Donuk gözleri boşluğa bakarken karnından kan boşalır. Ardından nefes alan bebek sarkar. Doğa üstü güçlere ya da canavar düşüncesine yabancı olmayan köylüler için intihar başlı başına bir muamma iken ölüden doğan çocuk tamamen soru işaretidir. Aralarından çıkıp konuşan kadın Bugasal'ın önceki hayatı nedeniyle bebeğin ruhunu lanetlediğini, en başından tıpkı annesinin söylediği gibi doğmaması gerektiğini anlatılır.
On yıl sonra artık kendi insanları tarafındn bile dışlanana ve nefretin odağı haline gelen çocuk sessiz gözyaşları döker. Aralarından garip biçimde ortadan kaybolanlar vardır. Bazısı kanı tümüyle çekilmiş şekilde ölmüştür. Kimlilerine göre hepsinin yegane sorumlusu Bulgasal denen yaratık tarafından lenetlenen çocuktur. Köylüler şaman kılıklı kadının kışkırtan sözleri sonrası çocuğu ortadan kaldırmaya karar verirler. Ormanda devam eden kovalamaca buzla kaplanmış göle düşmesiyle sonuçlanır. Çocuk odun ateşiyle aydınlanan bir mağarada uyandığında kurtarıcısının babası olduğu düşünmektedir. Dışarı çıktığında ilerde duran çok güzel bir kadınla gözgöze gelirler. Köylülerin takibi izlerinin bulunmasına neden olur. Bir kez daha saldırının odağı haline gelmişken genç kadın bedenini ona siper ederek kanlar içinde yere yığılır. Çocuk için kırılma noktasıdır. Ancak yetişkinlere karşı çok da şansı yoktur. Bu kez kurtarıcısı askerleriyle birlikte yolu tesadüfen oradan geçen bir generaldir. Halkın anlattıklarına kulak asmaz. Bir ad bile layık görülmemiş çocuğa yeniden doğuş anlamına gelen Hwal ismini verir ve onu yanına alır.
17 yıl sonra (Joseon Erken Dönemi) General Dan Geuk tarafından evlat edinilen çocuk ülkedeki korku salan canavarları öldüren başarılı bir askere dönüşmüştür. Bir zamanlar Bulgasal tarafından lanetlendiği söylentisine karşılık şimdi onun tarafından kutsandığı düşünülmektedir. Son canavarı da yok ettiklerini ve yeni bir çağa hazır olduklarını ummaktadırlar. Memleketlerinden gelen haber baba oğulu eve dönmeye zorlar. Görünüşe göre Hwal generalin kızı Sol
ile evlenmiştir. Kadın doğum yapmış çocuk ölü doğmuştur. Elbette suçlayacağı kişi de bellidir. Hwal bebeği sahilde gömerken 10 yaşlarındaki gözleri görmeyen oğlu kardeşine veda etmek için yaklaşır. Yüzündeki sargı iki kanlı ize sahiptir. Hwal laneti hatırlayarak oğlunun uzattığı ele bile dokunamaz. Bir şekilde O'da tıpkı karısı Dan Sol
gibi yaşananlardan üzerindeki laneti sorumlu tutmaktadır. Çocukken ilk kez eve geldiği zamanlar fark etmiştir ki kız da çevresindekiler için çekinilen ve korkulan biridir. Matemi içinde kaybolan ve kendisini hedef alan kadını durdurmak adam için zor olmaz. Bir çeşit şaman gibi bilincini kısa süre kaybeder. Dan Sol'ü çocukken kendisini kurtaran kadını görür. Dan Hwal lanetin peşinden gidecek ve Bulgasal'ı bulacaktır. Bunun için oğlu Achan'ı da götüreceğini söyler. Çünkü oğlu da laneti taşımaktadır. Ve fark eder ki dağlarda ikinci kez karşılaştığı hayatını kurtaran kadın en başından beri izini sürdüğü Bulgasal'ın ta kendisidir.
Arayış ne yazık ki Hwal için acı bir sonla noktalanır. Karargahı yokluğunda saldıya uğrar ve karısı ile oğlu ölür. Kendisi de Bulgasal'ın kılıcıyla can verir? Bu noktada güzel mi güzel Bulgasal'ın en başından beri onu avlama düşüncesinde aslında kendi ölümsüz canavarlığından kurtarma arzusunun yattığını öğreniriz. Hwal yeniden gözlerini açtığında artık roller değişmiştir. Av avcıya, avcı da ava dönüşür.
NOTLAR:
Oyuncu kadrosunda Lee Jin-Wook, Kwon Na-Ra, Lee Joon, Kong Seung-Yeon, Jung Jin-Young ve Park Myung-Shin gibi isimler yer alıyor. Özellikle kendisini Suspicius Partner'den hatırladığım Kwon Na-Ra'nın su gibi güzelliğine bayıldım.
Her zamankinden sönük geçen son iki üç yıl bana artık eskisi gibi kore dizilerini izleme isteği bırakmıyor. Hatta belki fazlaca izlemek bıktırmıştır diye ara verip uzun süre geri dönmedim. Yine de aradığım tat yoktu. Zaten sanki artık çeviri miktarı da eskisine oranla azalmış gibi.
Bu yılın listesinde adından sıkça söz edilen, iddalı yapımlardan bir olduğu anlaşılan ve aynı adlı Web romanından uyarlanan Reborn Rich bana tam anlamıyla ondan daha önce yayınlanan Golden Spoon havası hissettirdi. Başrole belli bir hayran kitlesine sahip bir isim getirmek her zaman dizide çıta falan yükseltmiyor. Ayrıca sırf oyuncuyu seviyorum diye her işine ayılıp bayılmam gerekmiyor. Güzide oyucum Ji Chang Wook'u en son Music And Sound'da nasıl pek beğenmemişsem belli standartları olduğunu düşündüğüm Song Joong-Ki'yi de bu yapımda sıkıcı ve sıradan bir iş çıkardığı için sevmediğimi söyleyebilirim. Mimikleri, gülümseyişi ve rolü sanki hep kendini tekrar ediyor. 4-5 bölüm sonrası direkt finali izleyip rafa kaldırdım.
Gelelim dizimizin konusuna; Kendini tümüyle Soonyang Holding'e adayarak ailenin özel işlerinden şirketin arka planda kalmış karanlık işlerine kadar her alanıyla ilgilenen Yoon Hyun Woo tüm bu çabası ve iyi niyetine karşın onlar tarfından arkadan vurulur ve öldürülür. Sonrasında ise bu kez ailenin en son torunu olarak dünyaya gri döner ve intikam planını aşama aşama hayata geçirmeye başlar.
Not: Dizinin ilk bölümü İstanbul'da çekilen sahneler içermekte. Ancak kimi övgü dizilen sayfalardaki görüşlere maalesef katılamayacağım! Güzide İstanbul'dan ziyada bir ortadoğu ülkesinin karanlık ara sokakları var. Dahası açıkçası yapımcı, yönetmen ya da her kime aitse bu tercihin kasıtlı olarak yapıldığı düşüncesindeyim. Kimse bana tersini iddia etmesin! Son sözüm yine o tercihi yapanlara... Dizileriniz ülkemizde bu kadar izleniyorken bizden mesela birkaç yıl önce Asya Drama ödüllerinde ödül alan Engin Akyürek gibi gayet hoş birkaç oyuncu ile anlaşabilirdiniz mesela. Neden yapmadınız ki? Sizin kadar bizim oyuncularımız da dünyada adından söz ettiren işler yapıyor ve tanınıyor. Çift taraflı kazanç sağlayabilirdiniz. Sonuç. Sadece bu nedenle bile diziyi bitirmeden rafa kaldırmam mümkün.