Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

29 Aralık 2022 Perşembe

Alchemy of Souls (2022) ve 2 Kısım : Light & Shadow (2023)

12/29/2022 01:54:00 ÖÖ 0 Comments

Diziler için yapılan yukarıdaki gibi tanıtım resimleri seçimlerinizi nasıl etkiliyor bilemiyorum ama benim açımdan her zaman önemli bir etkendir diyebilirim. Hatta bazı yapımları iyi olsalar bile sırf bu nedenle kazara elemişliğim vardır. Bu dizideki görsellik ve dijital unsurlardaki estetik onu sevmemdeki bir diğer etken. Kadın başrol çok sevdiğim bir oyuncu olmayınca yapımı haftalar boyunca ötelemiştim. Sonunda fragmanların cazibesine yenilip izleme listeme aldım. Hikaye fantastik. Bu yüzden türü sevmeyenlere saçma gelebilir. Yılbaşına sayılı günler kala 2022'den izlediklerimi düşününce yaptığım en iyiler listesinde ilk üçe yerleşmesini beklemiyordum. 


Hikaye kurgusal Daeho ülkesinin büyü merkezi konumundaki Songrim'in dört köklü büyücü ailesinin liderliğinde "hwanhonsool" (ölülerin ruhunun yaşama dönüşü) ile insanların ruhlarını değiştirmesini sağlayan ve onları karanlık büyücülerle karşı karşıya getiren buz taşını arayış hikayesini anlatır. Songrim büyücülerinin lideri Jang Gang sayılı günleri kalmış hastalık pençesindeki zayıf kralın ruhları değiştirme talebini (Hangi akla hizmet kendinin ki ile yapmayı kabul etmiştir o ayrı mevzu!) kabul eder. Böylece büyücünün bedenini alan adam olabilecek en berbat işi yapar ve O'nun çok sevdiği karısı ile birlikte olur. Jang Gang ise kendine gelebildiğinde çırağından yardım almasını gerektirecek kadar kötü durumdadır. Kralın notu herşeyi anlamasına yeter. "Eğer hamile kalırsa bilki bendendir!!! " Aylar sonra çocuk dünyaya geldiğinde gökyüzünde kral yıldızı parlar. Tacı devralan artık kralın kardeşidir ve zaten bir veliahtı da vardı. Bu durumun bebek için tehlike yaratacağını düşünen Jang Gang bebeğe bariyer koyarak büyü gücünü mühürler. Doğum yıldızının yer aldığı kaydını da siler.
 
 
Jang ailesinin asil, başına buyruk genç efendisi Jang Wook (Lee Jae Wook) trajik bir doğum geçmişine sahiptir. Büyü gücü babası tarafından mühürlenen delikanlı kendisine reva görülen kaderi kabullenemez. Suikastçi Naksu ile Giaseng evinde karşılaştığı zaman arayışının son bulduğuna inanır. Seo Yool (Minhyun) Seo ailesinden gelir. Harika bir görünüme, üstün bir zekaya ve büyü yeteneklerini ustaca birleştirdiği dövüş sanatları becerilerine sahiptir. Park Dang-Gu Songrim'in şu anki lideri Park Jin'in yeğeni ve hanenin sonraki varisidir. O da taşıdğını kanın  hakkını veren yetenekli bir büyücü ve güçlü bir savaşçıdır. Yedikleri ayrı gitmeyen bu üç delikanlının kaderi ünü tüm ülkeye yayılan suikastçi Naksu'nun gelişiyle değişecektir. Birçok büyülü objenin de muhafızlığını yapan 4. aile Jin'in varisi ise güzel güzeli Cho-Yeon'dur. Bir süre önce bazı nedenlerden ötürü Jan Wook ile yapılan nişan atılmıştır. Ancak halen delikanlıya karşı hisleri vardır. 
 

Naksu (Go Yoon Jung) büyü ve dövüş becerilerini herkesin kabul ettiği ve bir süredir Park Jin liderliğindeki Songrim büyücülerinin izni sürdüğü bir suikatçidir. Karanlık hırslarını gizleyen ve hükümet görevine yükseldikten sonra amaçlarını gerçekleştirmek için her şeyi yapan, her fırsatta Songrim'in işlerini sekteye uğratmak için fırsat kollayan Cheonbugwan'ın lideri Jin Mu (Jo Jae Yun) için çalışmaktadır. Park Jin ve ekibiyle girdiği mücadele onu hiç beklemediği bir sonuçla yüzleştirir. Yaralanan bedenini geride bırakarak o anda karşısına çıkan iki kadından birine ruhunu taşımak zorunda kalır. Artık Mu Deok (Jung So Min) adlı genç, kör bir köylü kızın zayıf bedenine sıkışmıştır. Neyseki ruh değişimi sonrası en azından görme sorununu aşmış gibidir. Bu arada kendisini getiren kayıkçı tarafından Giaseng evine satıldığı gerçeği ile yüzleşir. Mekanın kıdemlisi tarafından yıkanması için götürülürken kadını öldürmek de dahil içinde sürüklendiği duruma karşı neler yapabileceğini tartar.
 
 
Naksu (Bölüm 1)
Öğrendiğine göre bu yer üç büyücü ailenin varislerince ziyaret edilmektedir. Geçmişin intikamı için bundan iyi fırsat yakalayamayacağını düşünen genç kadın götürüldüğü odadan birkaç değerli şey alıp kaçar. Peşindekileri atlatmak için restgele bir odaya girmiştir ki gözlerini örten bez parçası yüzünden düşer ve Jang Wook'un tarfından tutulur. Adamın O'na bakarken gördüğü "ayrıntı" kızın o anda farkında olmadığı birşeydir. Sonraki gün Naksu kendini genç efendinin evinde O'nun hizmetçisi ve arka planda büyü yapabilme yollarını öğreteceği hocası olarak olarak bulur. Amaçlarına uyan anlaşmayı yine sadece çıkarları için kabul etmiş olsa da Jan Uk'un içinde bulunduğu durumu ve yaşamak zorunda kaldığı süreci yavaş yavaş fark eder. Mührü kırmanın tek yolu vardır. Onu hayattan koparacak kadar tehlikeli bir duruma getirmelidir ki yetkililer enerji kapısını açmaya mecbur kalmalıdırlar.
 
 
Alchemy of Souls Part 2: Light and Shadow 
 
 
Normalde dizilerde bir devam hikayesi varsa ana karakterlerin değişmesi hoşlandığım bir durum değildir. Bu ise istisna kabul ettiğim iki üç diziden biri. Naksu'yu ilk sezonda birinci bölümde görmüş olsam da birçoğumuz gibi benim için de gelip geçen bir simadan ibaretti. İkinci sezonda hakkındaki bilgilere ulaşana değin aynı kişi olduğuna inanamadım.  Açık ara Jung So Min'den daha fazla sevdim. Çok hoş bir hanımefendi.
 
 
Alchemy of Souls: Light and Shadow serinin devamıdır. Olaylar Naksu'nun bedeninde yaşadığı Mundeok'un geçmişiyle bağlantılıdir. 

Üç yıl sonra Jang Wook büyü gücünün zirvesinde adı duyulunca ürperilen mükemmel bir savaşçıya dönüşmüştür. Ancak buz taşının hayatta tuttuğu bedeni her avı sonrası ruh değiştirenlerin karanlık enerjilerinin oluşturduğu auraya maruz kalmakta; o geceyi uykusuz geçirirken aklını ve bedenini ısıtacak en sert içkilerle avunmaktadır. Göğsüne saplanan kılıcın acısı ise hepsinden derindir. Her av sonrası Veliaht prens Go Won'un ödül vermek için yaptığı ziyaret hariç genelde yalnızdır. Son saldırıda birçok öğrencisini yitiren Songrim'deki kalan öğrenciler de mekanı terk etmiştir. Evliliğin arefesinde Mun Deoak'un saldırısı sonrası düğünleri iptal olan Park Dang-Gu halen aşkını unutamamış ve içine gömmüştür. Seo Yool ise ölümden döndüğü o geceden sonra vücuduna yerleşen ve O'nu günden güne tüketen acının kaynağını öğrenmeye çalışmaktadır.


Dizide yer alan sorunsal ayrıntılar 
 
Dikkat: Dizi hakkında ayrıntı içerir. Henüz izlemediyseniz okumayın.

- Önceki kral ve Jang Gang ruhlarını değiştirdiklerinde kral büyücünün bedeninde karısıyla birlikte oluyor. Bu durumda bebek nasıl kralın olur? Jang Uk göstediği yeteneklerle babasının oğlu gibi görünmüyor mu zaten?
 
- Naksu ruhunu kör bedene taşıyınca görne yetisi nasıl düzelebildi? Aynı şekilde ikinci sezonda da bu durum nasıl devam etti?

- Naksu'nun bedeni yakılmıştı değil mi? Ve Naksu finalde ölürken Mu Deo'un bedenindeydi. Nasıl oldu da 2.sezonda Naksu'nun terk ettiği kendi bedeninde görebildik kendisini? Kaçırdığım birşey mi var?

26 Aralık 2022 Pazartesi

Love In Contract (2022)

12/26/2022 12:09:00 ÖS 0 Comments
Bölüm Sayısı:16
Yayın Yılı / Kanal: 2022 /tvN
Adı: Love In Contract (2022)
 

Choi Sang-Eun (Park Min-Young) etkileyici ve çekici bir kadındır. Oldukça ilginç bir mesleğe sahiptir. Kontrat yaparak "kağıt üstünde gerçek" evlilik hizmeti sunmaktadır. Amacı mezunlar buluşması ve okul toplantıları gibi etkinliklere katılırken "eş" rolü yapan birine ihtiyacı duyan evlenememiş ya da çevre baskısından yorulmuş erkeklerin sorununa çözüm bulmaktır. Haftalık programını kısa ve uzun vadeli sözleşmelere göre ayırmıştır. Ancak Jung Ji-Ho (Ko Gyung-Pyo) gibi beş yıldır evli olduğu, haftanın üç gününü ayırdığı uzun vadeli sözleşmeli müşteriler haliyle daha özeldir. Yine de tanışmalarının üzerinden geçen onca yıla karşın hakkında pek fazla bilgisi yoktur. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma akşamları ona leziz yemekler yapan adam konuşkan biri değildir.  Jung Ji-Ho aslında tam da göründüğü gibidir. Sosyal yönü zayıftır. Hatta karakterinin barındırdığı karanlık yönü törpülemek için destek gruplarına katılmaaktadır.
 
 
Choi Sang-Eun artık yaptığı işi bırakmaya karar vermiş emeklilik için günlerini sayarken bunu en uzun vadeli müşteri eşi Jung Ji-Ho'ya nasıl söyleyeceğini düşünür. Haftanın bitiminde doğru kelimeleri seçip yapmak istediği o konuşmanın henüz başındadır ki adam "bu evliliği bitirelim" diyerek kendisini şaşkına çevirir. Bir şekilde bunca yılın ardından adamdan etkilenmiştir. Ama bunu anlaması ve kendine itiraf etmesi kolay değildir. Canı sıkılır, hatta Jung Ji-Ho'ya gıcık olur. İşlerin karıştığı o sıralar popüler oyuncu Kang Hae-Jin (Kim Jae-Young) Jung Ji-Ho'nun yaşadığı apartamana taşınır. Ünlü olmasının yanında zengin bir ailenden gelmektedir. Ancak bu gerçeği gizlemektedir. Birkaç yıl önce evinden ayrılırken gördüğü Jemie adlı bir kıza ilk görüşte aşık olmuş onu bir türlü unutamamıştır. Siteye taşındığı gün asansörde aynı kızı ikinci kez gördüğünde büyük bir şok yaşar. Ayrıca farkına varır ki beraberinde gelen ve kedisi Jamie'yi taşıyan adam da kocasıdır. Karşılaşmayı tekrar tekrar hatırlayıp kedisine seslendiğnde kadının isme vediği tepkiyi düşününce O'nun Jamie olduğu sonucuna varır. O sıralarda şehirde kadınları hedef alan bir seri katil vardır ve genç adam bir akşam alt kat merdivenlerinde Jung Ji-Ho'yu karşısındaki birşeye bıçak sallarken görür ve korkuya kapılır. Senaryolara alışkındır. Haliyle Jung Ji-Ho hakkında kafasında beliren olasılıklar da ürkütücüdür.
 


Editör Yorumu:

- Yukarıda yazdıklarımdan yola çıkarak ağır polisiye, dedektiflik konusu işlendiğini sanmayın. Başlangıçta biraz böyle bir hava yaratılmıştı çünkü. Ancak ana tema romantizm ve aşk hikayesi.

 

-  Oyuncu Kim Jae-Young'u yakın zamanda daha eski tarihli bir dizide yan rolde izlemiştim. Bana mı öyle geldi yoksa burada  yüzü çok mu yapay ve estetikli görünüyor?  Pek sevemedim bu nedenle.






25 Aralık 2022 Pazar

Connect (2022)

12/25/2022 04:52:00 ÖÖ 0 Comments


Tür: Gizem, Gerilim, Macera, Polisiye, Macera, Fantastik.

Bölüm Sayısı: 6

Yayın Yeri: Disney +

Bazı diziler vardır. Sizi ilk bölümüyle sımsıkı yakalar ve neden bu kadar kısa yapılmış diye hayıflanırsınız. Şunu söylemeliyim ki yapımı kesinlikle konusu hakkında hiçbir fikrim olmadan öylesine edinmiştim. İlk bölümle birlikte heyecan dozu ve ilginç konusu beni içine çekti. Resmen turnayı gözünden vurmuş gibi hissettirdi:) Kaynağı bir Webtoon. Gelelim konusuna;


Sıradan insanlara benzemediğini daha çocukken fark eden Ha Dong-Soo (Jung Hae-In) bu nedenle çoğu zaman canavar olarak nitelendirilip çevresi tarafından dışlanmıştır. Genç adam yalnız yaşamaktadır. Sosyalleştiği yegane ortam internettir. Yüzünü paylaşmaksızın yaptığı besteleri çalıp söylemektedir. Bir gece eve dönerken organ kaçaklarının hedefi olur. Gözleri bu işi bir kasap gibi gerçekleştiren yaşını almış doktor tarafından çıkarılır. Sıra talep doğrultusunda kalbinin alınmasına gelmiştir. Adam göğsü açar. Ama birden tepsiye koyduğu gözlerin tuhaf biçimde kendini izlediği izlenimine kapılır ve rahatsızlık duyup yönü değiştirir. Arkasına dönüp işe koyulacaktır ki duyduğu bir gıcırtı ile geri bakar... Gözler yine O'nu izlemektedir! Cep telefonunun sesiyle zaten ürkmüş halde zıplar. Karşısındaki böbrek ve dalakları da talep etmektedir. İş yükü arttığı için sızlanır. Bu arada arkasını döndüğü masada bambaşka şeyler olmaktadır. Yatan hareketsiz vücudun açık göğsü birden bire canlı damar, kan ve sinir birleşimi ile kapanır. Doktor telefon görüşmesi bittiği sırada duyduğu sese dönüp bakınca karşılaştığı manzara karşısında donup kalır. Masadaki beden ayaklanmış ve her nasılsa gözlerine ulaşmaya çalışmaktadır... 

Seoul bir seri cinayet olayı ile sarsılır. Katil kurbanlarını öldürdükten sonra onları heykelleştirerek sergilemekte ve imzasını bırakmaktadır.Bir şekilde kaçmayı başaran Dong-Soone yazık ki gözünün birini alamamıştır. Hayatı normalleşmiş gibi olsa da boş göz çukuru zaman zaman dayanılmaz acılar verip sonrasında anlamını çözemediği görüntüler görmesine neden olmaktadır. Zamanla gözünün nakledildiği kişi ile arasındaki bu acayip bağ en karanlık sırların ortaya çıkmasına neden olacaktır.


NOT: Blüm sonu ucu açık kalmış sorular nedeniyle devam edebileceğini düşdürdü.

24 Aralık 2022 Cumartesi

Bulgasal: Immortal Souls (2021)

12/24/2022 03:38:00 ÖÖ 0 Comments

Dizmiz ölümsüz Bulgasal'ın doğumundan itibaren lanetlediği Hwan Dal'ın  ruhunu alıp 600 yıllık arayışına son vermek çabasını konu ediniyor. Kendi insanlarınca bile dışlanan ve şiddete uğrayarak büyüyen Hwan Dal içinse neden Bulgasal'ın hedefi olduğu gizemini korurken general Dan Geuk tarafından evlat edinilir. Bir yandan eski hanedanın kalıntılarını silmekle görevli iken diğer yandan canavarları ortadan kaldıran bir askerdir. Ancak bu uğurda karısını ve kızını kurban verirken ruhu da Bulgasal tarafında alınır. Böylece kadının ölümsüz ruhu sonunda özgür kalır ve günümüz Seol'ünde yeniden reankarne olur. Her doğuşla yeni bir hayata başlasa da her daim Hwan Dal tarafından takip edilir. Kanlı bir gece annesini ve ikiz kız kardeşini öldürünce adını ve kimliğini değiştirmek zorunda kalır. Min Sang-Un (Kwon Na-Ra)'nın eninde sonunda Bulgasal ile yolları kesişecektir.

Bir yanda Japon korsanların yağma saldırıları diğer yanda açlık ve kıtlıkla mücadele eden bir grup Goryeo köylüsünü kısa süre önce yok edilen evlerini terk ederek yola çıkmıştır. Gece karanlığında meşalelerin ışığında sıralanmış ilerlerken gölgeler arasında bir karnını doyuran bir yaratık herkesin yüreğini ağzına getirir. İnsanlar panik halinde olmasına karşın aralarından sıyrılan hamile İm Ja doğrudan avına odaklanmış teni mprarmaya yüz tutmuş insan artığı karartıya gider ve bebeğini almasını ister. Ancak ilginç biçimde canavar kadından uzaklaşır. Kocasının yanına gelmesinin ardından genç kadın lanetli adlettiği bebeğin ölmesi gerektiğini yoksa Bulgasal'ın hedefi olacaklarını haykırır. Gece dinlenmeye çekildiklerinde Im Ja'nın eşi uyanır ve ortalıkta göremediği eşini aramaya başlar.  Bulabildiği tek şey dar ağacında son nefesini veren kadının cesedi olur. Donuk gözleri boşluğa bakarken karnından kan boşalır. Ardından nefes alan bebek sarkar. Doğa üstü güçlere ya da canavar düşüncesine yabancı olmayan köylüler için intihar başlı başına bir muamma iken ölüden doğan çocuk tamamen soru işaretidir. Aralarından çıkıp konuşan kadın Bugasal'ın önceki hayatı nedeniyle bebeğin ruhunu lanetlediğini, en başından tıpkı annesinin söylediği gibi doğmaması gerektiğini anlatılır. 


On yıl sonra artık kendi insanları tarafındn bile dışlanana ve nefretin odağı haline gelen çocuk sessiz gözyaşları döker. Aralarından garip biçimde ortadan kaybolanlar vardır. Bazısı kanı tümüyle çekilmiş şekilde ölmüştür. Kimlilerine göre hepsinin yegane sorumlusu Bulgasal denen yaratık tarafından lenetlenen çocuktur. Köylüler şaman kılıklı kadının kışkırtan sözleri sonrası çocuğu ortadan kaldırmaya karar verirler. Ormanda devam eden kovalamaca buzla kaplanmış göle düşmesiyle sonuçlanır. Çocuk odun ateşiyle aydınlanan bir mağarada uyandığında kurtarıcısının babası olduğu düşünmektedir. Dışarı çıktığında ilerde duran çok güzel bir kadınla gözgöze gelirler. Köylülerin takibi izlerinin bulunmasına neden olur. Bir kez daha saldırının odağı haline gelmişken genç kadın bedenini ona siper ederek kanlar içinde yere yığılır. Çocuk için kırılma noktasıdır. Ancak yetişkinlere karşı çok da şansı yoktur. Bu kez kurtarıcısı askerleriyle birlikte yolu tesadüfen oradan geçen bir generaldir. Halkın anlattıklarına kulak asmaz. Bir ad bile layık görülmemiş çocuğa yeniden doğuş anlamına gelen Hwal ismini verir ve onu yanına alır.

17 yıl sonra (Joseon Erken Dönemi) General Dan Geuk tarafından evlat edinilen çocuk ülkedeki korku salan canavarları öldüren başarılı bir askere dönüşmüştür. Bir zamanlar Bulgasal tarafından lanetlendiği söylentisine karşılık şimdi onun tarafından kutsandığı düşünülmektedir. Son canavarı da yok ettiklerini ve yeni bir çağa hazır olduklarını ummaktadırlar. Memleketlerinden gelen haber baba oğulu eve dönmeye zorlar. Görünüşe göre Hwal generalin kızı Sol ile evlenmiştir. Kadın doğum yapmış çocuk ölü doğmuştur. Elbette suçlayacağı kişi de bellidir. Hwal bebeği sahilde gömerken 10 yaşlarındaki gözleri görmeyen oğlu kardeşine veda etmek için yaklaşır. Yüzündeki sargı iki kanlı ize sahiptir. Hwal laneti hatırlayarak oğlunun uzattığı ele bile dokunamaz. Bir şekilde O'da tıpkı karısı Dan Sol gibi yaşananlardan üzerindeki laneti sorumlu tutmaktadır. Çocukken ilk kez eve geldiği zamanlar fark etmiştir ki kız da çevresindekiler için çekinilen ve korkulan biridir. Matemi içinde kaybolan ve kendisini hedef alan kadını durdurmak adam için zor olmaz. Bir çeşit şaman gibi bilincini kısa süre kaybeder. Dan Sol'ü çocukken kendisini kurtaran kadını görür. Dan Hwal lanetin peşinden gidecek ve Bulgasal'ı bulacaktır. Bunun için oğlu Achan'ı da götüreceğini söyler. Çünkü oğlu da laneti taşımaktadır. Ve fark eder ki dağlarda ikinci kez karşılaştığı hayatını kurtaran kadın en başından beri izini sürdüğü Bulgasal'ın ta  kendisidir.

Arayış ne yazık ki Hwal için acı bir sonla noktalanır. Karargahı yokluğunda saldıya uğrar ve karısı ile oğlu ölür. Kendisi de Bulgasal'ın kılıcıyla can verir? Bu noktada güzel mi güzel Bulgasal'ın en başından beri onu avlama düşüncesinde aslında kendi ölümsüz canavarlığından kurtarma arzusunun yattığını öğreniriz. Hwal yeniden gözlerini açtığında artık roller değişmiştir. Av avcıya, avcı da ava dönüşür.


 

NOTLAR:

Oyuncu kadrosunda Lee Jin-Wook, Kwon Na-Ra, Lee Joon, Kong Seung-Yeon, Jung Jin-Young ve Park Myung-Shin gibi isimler yer alıyor. Özellikle kendisini Suspicius Partner'den hatırladığım Kwon Na-Ra'nın su gibi güzelliğine bayıldım.


22 Aralık 2022 Perşembe

Reborn Rich (2022)

12/22/2022 11:15:00 ÖS 0 Comments


Her zamankinden sönük geçen son iki üç yıl bana artık eskisi gibi kore dizilerini izleme isteği bırakmıyor. Hatta belki fazlaca izlemek bıktırmıştır diye ara verip uzun süre geri dönmedim. Yine de aradığım tat yoktu. Zaten sanki artık çeviri miktarı da eskisine oranla azalmış gibi. 

Bu yılın listesinde adından sıkça söz edilen, iddalı yapımlardan bir olduğu anlaşılan ve aynı adlı Web romanından uyarlanan Reborn Rich bana tam anlamıyla ondan daha önce yayınlanan Golden Spoon havası hissettirdi. Başrole belli bir hayran kitlesine sahip bir isim getirmek her zaman dizide çıta falan yükseltmiyor. Ayrıca sırf oyuncuyu seviyorum diye her işine ayılıp bayılmam gerekmiyor. Güzide oyucum Ji Chang Wook'u en son Music And Sound'da nasıl pek beğenmemişsem belli standartları olduğunu düşündüğüm Song Joong-Ki'yi de bu yapımda sıkıcı ve sıradan bir iş çıkardığı için sevmediğimi söyleyebilirim. Mimikleri, gülümseyişi ve rolü sanki hep kendini tekrar ediyor. 4-5 bölüm sonrası direkt finali izleyip rafa kaldırdım.

Gelelim dizimizin konusuna; Kendini tümüyle Soonyang Holding'e adayarak ailenin özel işlerinden şirketin arka planda kalmış karanlık işlerine kadar her alanıyla ilgilenen Yoon Hyun Woo tüm bu çabası ve iyi niyetine karşın onlar tarfından arkadan vurulur ve öldürülür. Sonrasında ise bu kez ailenin en son torunu olarak dünyaya gri döner ve intikam planını aşama aşama hayata geçirmeye başlar.

Not: Dizinin ilk bölümü İstanbul'da çekilen sahneler içermekte. Ancak kimi övgü dizilen sayfalardaki görüşlere maalesef katılamayacağım! Güzide İstanbul'dan ziyada bir ortadoğu ülkesinin karanlık ara sokakları var. Dahası açıkçası yapımcı, yönetmen ya da her kime aitse bu tercihin kasıtlı olarak yapıldığı düşüncesindeyim. Kimse bana tersini iddia etmesin!  Son sözüm yine o tercihi yapanlara... Dizileriniz ülkemizde bu kadar izleniyorken bizden mesela birkaç yıl önce Asya Drama ödüllerinde ödül alan Engin Akyürek gibi gayet hoş birkaç oyuncu ile anlaşabilirdiniz mesela.  Neden yapmadınız ki? Sizin kadar bizim oyuncularımız da dünyada adından söz ettiren işler yapıyor ve tanınıyor. Çift taraflı kazanç sağlayabilirdiniz. Sonuç. Sadece bu nedenle bile diziyi bitirmeden rafa kaldırmam mümkün.