Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

24 Ekim 2017 Salı

While You Were Sleeping (2017)

10/24/2017 03:16:00 ÖÖ 0 Comments
Bu dizi aslında oldukça güzel. Ancak neden bilemiyorum yayın döneminde bir türlü izleme listeme alıp heba etmek istememiştim. Belki o ara fantastik hikayeler bile baydığından mıdır yoksa hızlı tüketiciliğin yan etkisinden midir nedir göz attığım o ilk birkaç bölüm geride pek iz bırakmamıştı. Bir diğer etkense her ne kadar Lee Jong-Suk'u sevsem de oyunculuk tarzından o sıralar hayli sıkılmamdı. Yazının şimdilerde genişletilme sebebi de yapımı yeniden izleme klasörüne almam oldu. İzlenir listesinde olmayı hak ediyor.
 
 
Asıl mesleği haber muhabirliği olmasına rağmen bir süredir annesinin işlettiği restoranda çalışan Hong-Joo (Bae Suzy)'nun herkesten sır olarak sakladığı bir yeteneği vardır. İnsanların öleceği anı rüyasında görebilmektedir. Bir lütuftan ziyade lanet gibi kabul ettiği bu özelliği babasını kaybetmesine engel olamadığı gibi hayattaki en önemli varlığının annesinin de öleceği anı görmesine neden olmuştur. Acı olan şudur ki genç kadın şimdiye kadar o geleceği değiştirmeyi başaramamıştır. Diken üzerinde devam eden yaşamı yandaki boş daireye taşınan savcı Jae-Chan (Lee Jong-Suk)'ın hayatına girmesiyle daha da karmaşık hale gelir. İşin ilginç yanı ise O'nunla karşılaştığı günden itibaren rüyalarındaki "engellenemeyen kötü son" kaderi de ilk kez değişir. 
 

Sevgililer gününde Hong-Joo'nun avukat erkek arkadaşı Lee Yoo-Beom ile akşam için planı vardır. Hava karlıdır ve güzel bir buketle kendisini almaya gelen adam centilmenlik yapıp arabayı kullanmayı teklif edince kabul etmekte sakınca görmez. Ancak kısa süre sonra ne yazık ki araç ansızın kontrolden çıkar ve yoldan geçen bir yayaya çarparlar. Hong Joo on ay sonra komadan uyandığında ifadesini almaya gelen savcı Jae Chan'ın soruları kaşısında şaşkına uğrar. Görünüşe göreo kazada biri ölmüştür ve olayın suçlusu durumundadır. Öğrenir ki Lee Yoo-Beom arabayı kullanan kişi olarak kendisinin değil onun adını vermiştir. Baygınken annesi de vefat etmiştir. Dünyası başına yıkılan genç kadın o gece hastane çatısına çıkar ve Jea Chan'ın tüm ikna çabasına rağmen kendini boşluğa bırakır.
 

Erkek kardeşiyle yaşayan ve kısa bir süre önce yeni bir mahalleye taşınan Jae-Chan bölge savcılığına atanmıştır. Bürodaki ilk gününde eski okul arkadaşı avukat Lee Yoo-Beom ile burun buruna gelir ve talihine söylenir. Aralarındaki pek hoş olmayan geçmişine rağmen adam çevresindekilere çaylağıymış gibi tanıtacak kadar rahat ve dostane davranır. Gün içinde acayip tavırlarına denk geldiği tek kişi o değildir. Yeni komşusu Hong Joo'da sabah ikramla gelmesine karşın kapıyı açmamış otobüs durağında da tuhaf davranmayı sürdürmüştür. Gece yarısı gördüğü rüya ile ter kan içinde uyanır. Ertesi akşam sevgililer gününde Lee Yoo-Beom ve O'nu birarada görünce şaşırır. "Çıkıyor musunuz?" diye sorar. İkili uzaklaşırken aklı hala rüyasındadır. Daha fazla bekleyemez. Tam da zamanında o ikisinin kullandığı araba yoldan geçen birine çarpacakken kendi aracıyla önlerini keser ve darbeyi karşılar... Lee Yoo-Beom davranışının nedenini sorarken açıklamak da zorlanır. Ancak görünüşe göre Jae-Chan O'na sarılırken sözlerine de inanmıştır. 
 
Kazadan yara almadan kurtulan polis memuru Han Woo-Tak ikiliyi birleştiren kader zincirinde üçüncü halkadır. O da benzer rüyalar görmektedir. Ancak onları birleştiren yazgı sadece bugüne ait değildir...
 
 
Editör Yorumu: 
 
Avukat Lee Yoo-Beom karakterine hayat veren oyuncu Lee Sang-Yeob'a dair bir parantez açmak istiyorum. Kendisini House Of Bluebird yapımında ilk kez fark etmiştirm. Birkaç gün önce yeniden izleme listeme alıp tamamladığım Signal dizisinde de yer alıyordu. Böylece farklı iki rolü daha izleme imkanım oldu ki bu oyuncunun iyi ve kötü olabilme potansiyeli gerçekten göz dolduruyor diyebilirim.
 

Tunnel (2017)

10/24/2017 03:16:00 ÖÖ 0 Comments
 
Yıl 1986. Kendini işine adamış on yıllık Polis Detektifi Çavuş Park Gwang Ho umutsuzca bir seri katilin izini sürmektedir. Kadınları külotlu çorapla boğarak öldüren ve ayak bileğine her cinayeti sonrası sayısını belirten noktalar bırakan psikopat, O ve ekibinin tüm çabasına karşın bir türlü yakalanamaz ve işlenen cinayetlerinin de önüne geçilemez. Şahsen tanıdıkları bir kızın öldürülmesi de olayın tuzu biberi olur. Çaylağı da bu cinayetten ötürü hayli sarsılır. Öte yandan Park Gwang Ho 'nun da sosyal hayati ekip arkadaşlarıyla arada çıktığı akşam yemeği ya da içki sohbetlerinden ibarettir. Adeta işi ile evli gibidir. Halinden aile kurma faaliyetlerine girmeyeceği anlaşılınca ekip şefinin oldu bittisiyle kendini bir görücü buluşmasında bulur. Ancak buluşma kendisini de şaşırtacak biçimde harika gider. Bir kaç gün sonra güzeller güzeli Shin Yeon-Sook tüm dünyasını işgal etmiş ve kör kütük aşık olmuş haldedir. Birlikteliklerini bir sonraki aşamaya taşımak için bir sebep de yoktur. Düğün sonrası mutlu hayatlarına başlangıç yaparlar.
 
Bu arada seri katilin cinayetleri de devam eder.  en ufak ip ucu bulamadığı davada sevdiklerini kaybeden her aile ferdini gördükçe öfkesi ve mutsuzluğu katlanarak artar. Özellikle başarısızlığını hatırcasına küçük bir oğlu olan kadın kurbanın geride bıraktığı acılı eş aradan geçen zamana rağmen karakola gelmeyi sürdürmektedir. Adama her defasında hiçbir sonuca ulaşamadığını söylemek kolay olmaz.  Sonra Jung Ho-Young isimli bir lise öğrencisi cinayet şüpesiyle göz altına alınır. Ailesinin olay sırasında oğullarının bulunduğu yer konusunda verdiği ifade ve somut delil yetersizliği nedeniyle şüpheli serbest kalır. Gwang Ho hergün evine dönerken başarısızlık hissinin yarattığı bir enkaz halindedir. Bir akşam katilin mesken tuttuğu çevrede araştırmasını sürdürüken şüpheleri O'nu son cinayetin gerçekleştiği tünele götürür. Hiç beklemediği biçimde sigarasını tüttüren katilin karanlıktaki silüetini fark eder. O saaten sonra oturup beklemez. Kovalamaca kavga ile devam ederken kasketli ve yüzü karanlıkta kalan katil büyük bir taşla saldırarak başına vurur.
 

Park Gwang Ho kendine geldiğinde katil gözden kaybolmuştur. Karşıdan karşıya geçmek isterken bir arabanın altında kalmaktan son anda kurtulur. Görünüşe göre sürücüsünün acelesi vardır. Kendisi fark etmese de arabadaki genç adam takip edilmektedir. Bağırma ve çıkışmalarına aldırış etmeden gaza basar. Şehre sis bastırmıştır. Park Gwang Ho başındaki yara yüzünden güçlükle kendini şubaye atar. İçeri girdiğinde garip biçimde odanın bıraktığından çok faklı olduğunu yavaş yavaş farkına varır. Tanımadığı biri daha önce görmediği garip aletlerin olduğu masasında oturmaktadır. Zaten karşısındakini dinleme konusunda pek de becerikli değildir. Aralarında çıkan burası benim mekanım sen asıl kimsin tartışmasının galibi olup karşısındakini kapı dışarı eder. Başındaki ağrı halen devam ederken ilerdeki büyükce bir cihazdan çıkan kağıt dikkatini çeker. Görünüşe göre adına yazılmış bir tayin emri vadır. Ancak orada yazılana göre 1988 doğumludur ve kayıda geçme tarihi 2016'dır. 1986 yılında olduğunu düşünüp okuduklarını deli saçması şeklinde yorumlar. Ancak bu arada içeriye iyice göz atar ve çevrenin hiç de geldiği karakol binasına benzemediğini farkına varır. Bu arada kapı dışarı ettiği adam elinde anahtarla geri dönmüştür.  Misafirden çok ev sahibi gibidir. Biri ötekine masamda ne işin var şeklinde hesap sorarken çabuk öfkelenen ve sıkça küfreden dedektif Park kelepçesini genç olanın bileğine geçiriverir. Karşısındaki kendisini yok sayan ve lafını dinlemeyen tavrı yüzünden iyice deliye döner ve bırakması için bağırır.
 

Dedektif Park artık iyiden iyiye gördüklerine bir anlam veremez ve dışarı çıktığında bıraktığına benzemeyen bir dünyada olduğunu fark eder. Ofise dönüp uykuya dalar. Sabahla birlikte gelmeye başlayan elemanlar girişteki demir parmaklıklı kapıya kelepçelenmiş halde uykuya dalmış gözüken pek de sevmedikleri arkadaşlarını fark edince bir anlam veremez. Tabii koltukta uyuyan yabancı da seslere uyanır. Kapıya kelepçelediği Kim Sun Jea'yı çözer çözmez itişip kakışırlar. Ortalık yine karışır. Kendini tanıttığında hiç kimse şaşırmaz çünkü zaten onu bekliyor gibidirler. Çaylak muamalesi görmesine bakılırsa kağıtta yazan kişi zannedilmiştir. Yaşadıklarından otuz yıl sonrasına gittiğini anlayan dedektif Park bu yeni ortama ve görünüşe göre yeni ortağına alışmak zorunda kalacaktır. Bu arada otuz yıl önceki metodları kullanarak kadınları hedef alan seri katil yeniden ortaya çıkar. Geçmişe gidebilmek için tekrar tünele dönen ama tüm denemeleri sonuçsuz kalan Dedektif Park bu olay yüzünden geleceğe gelmiş olabileceği sonucuna varır. Bu kez davayı sonuçlandırmaya kararlıdır.  Bir kez daha kedi fare oyunu başlar.

 
Not: Diziye ne yazık ki gerçek bir hikaye esin kaynağı olmuş. 1986-1991 yılları arasında Gyeonggi'de yaşları 13 ile 71 arasında değişen ve tecavüz edilip öldürülen 10 kadının yer aldığı "Hwaseong Seri Katil Dosyası" ülke tarihini sarsmış en büyük davalardan biri. 300 şüpeliye ve görev alan 300 bin polise rağmen bir kişi bile suçlu bulunamamış ve sonuçlanamamış.
 
Konu ayrıca diğer üç Kore yapımı Signal (2016), Gabdong: The Serial Killer (2014), Memories of Murder (2003)'da da işlenmiş
 
NOT: Dizinin girişinde  Park Gwang Ho tünelde yürürken çalan müzik İmmortal Songs programında tesadüfen keşfettiğim 80'lerin ülkede beğenilen şarkısı The Leopard of Kilimanjaro. Seslendiren Cho Yong Pi. Bizde Orhan Gencebay ne ise Kore'de de yıllarını müziğe vermiş, saygı duyulan bir müzik duayeni. Şarkı  bizdeki arabesk tarza benziyor. Baş kısımdaki şiirli bölümden sonrasını bekleyin

Şarkının bir diğer yeni versiyonu 4Men'e ait. (Bu Şarkı da Through The Darkness dizisinin albümünde yer alıyor)
 
 
 

Witch at Court (2017)

10/24/2017 01:34:00 ÖÖ 0 Comments

Son dönemde rol aldığı yapımlarla hızlı bir yükseliş yakalamış gözüken ve bu yılın bir diğer başarılı serisi Tunnel'de izleyip fazlasıyla beğendiğim Yoon Hyun Min'i görmem bu dizinin dikkatimi çekmesinde önemli bir etken. Tarz ve görünüm itibarıyle Park Hae-Jin'e benzetmiştim. Gelecek vaadeden yeni bir yüz benim için. Diğer başrol oyuncu 1981 doğumlu Jung Ryeo-Won'u ise bir video klipte fark etmiştim. Medical Top Team'de rol almış ama ben hatırlamıyorum:) Aralarındaki yaş farkına rağmen iklinin kimyasını çok sevdim. Özellikle İki dirhem bir çekirdek, temiz ve düzenli Yeo Jin-Wook'un tam zıt türü Ma İdeum'un erkeksi, incelikten yoksun, zaman zaman kaba olmaya meyilli ilginç karakterini eğlendirici buldum. Ayrıca Suspicious Partner sonrası While You Were Sleeping ve şimdi de bu yapımı görünce vardığım yegane sonuç Bu ara suç ve savcı içerikli diziler popülerlik kazanmış olduğu.
 

Gelelim konusuna. Ma Yi-Deum'un çoğu dizide var olduğu üzere travmatik bir geçmişi vardır. Lise yıllarında annesi ansızın ortadan kaybolmuştur. Ancak özellikle mahalesindeki insanlar evini terk ettiği yönünde bir kanııya sahiptir. Çevreye el ilanları dağıtarak, asarak ya da sokak sokak gezerek aramayı sürdürse de bir sonuç elde edemez. Aradan geçen zamana karşın annesine ne olduğu hala sırrını korumaktadır. Yedi yıldır savcısı olarak görev yapmaktadır. Atandığı şiddet ve taciz suçlarını esas  alan birimde araştırdığı davalarda sert ve acımasız bir yaklaşım sergilemektedir. Bir taciz olayına şahit olduğu aynı gün apartmanına girerken izlendiğini fark eder ve takipçisini fark ettiğini göstermekle kalmaz suçlamakta tereddüt etmeyecek kadar gözü kara davranır. Kapşonu ve kasketi ile yüzünü kapatmış görünen adam aynı katta dairesi olduğunu belirtince tabii inanmaz. Ancak gerçekten de adam dairesinin hemen yanındaki kapıya yönelir ve şifreyi tuşlar. Yi-Deum'un utancını görmeksizin gözden kaybolur. Sonrasında ise günü kapattığını düşünse de gelin görün ki ofiste aynı kişi ile burun buruna gelip birde iş arkadaşı oluverir. İkili dava süreçlerinde zaman zaman özellikle kurban konumundaki davalılara sert taklaşımı yüzünden fikir ayrılığına yaşar. Ancak bir gün özellikle aynı konuma düştüğü internet video sapığı olayı Yeo Jin-Wook'a sergilediği karaktere rağmen genç kadının da gardını düşürebildiğini gösterir.


Dağınık ev hali, hijyen yoksunu oluşu ve bir hanımefendiden beklenmeyecek ölçüde geğirme davranışı sergilerkenki doğal tarzıyla Ma Yi-Deum bana göre oldukça renkli bir kişilik olarak ekrana yansıyan son dönemde keyif aldığım yegane karakterdi diyebilirim. Ancak birçok dizi sonu gibi bu yapımda bittiğinde içimde koca bir boşluk oluştu. Kaldı ki böyle zamanlarda hissettiğim yegane şey "onca bölümü ve hikayeyi bu son için mi izledim" oluyor. Cidden esef verici. Niye daha güzel sonlar yapmıyorsunuz?

Mad Dog (2017)

10/24/2017 01:33:00 ÖÖ 0 Comments
Choi Kang Woo liderliğini yaptığı Mad Dog adlı ekiple özellikle ihlal edilen sigorta davalarını takip edip yasadışı oyunlarla kazanç elde etmeye uğraşan kişilerin ipliğini pazara çıkarmaktadır. Karısını ve oğlunu havaalanında uğurlarken hayatının en büyük kabusunu yaşayacağından habersizdir. Gecikince bir sonraki uçuşa bilet alıp havalimanında beklemeyi sürdür. Derken tüm yolcular ekranlarda uçuşların iptal edildiğini görürler. Salondaki ekranda 190 yolcu taşıyan bir uçağın düştüğü bilgisi son dakika olarak duyrulur. Choi Kang Woo dehşetle fark eder ki enkaz halindeki o uçağa az önce iki sevdiğini yolcu etmiştir.
 
 
60'dan fazla insan hayatını kaybder ve 100'den fazla kişi de yaralanır. Yapılan açıklamada yer alan şaşırtıcı ve yıkıcı bilgi kayıp yakınlarının acısını derinleştirir. Pilot uçağı kasıtlı biçimde düşürmüştür!. Ölümüyle kendi kardeşine yüklü miktar sağlık sigortası parası kalacaktır. Hastenede cesetlerin kimlik teşhis için bekleyen Choi Kang Woo ve acılı kaza yakınlarının öfkesi diğer odada abisinin ölüm belgelerini imzalayan Kim Min-Joon'ya yönelir. Ancak o kendini açığa çıkarmaz.  Aylar sonra Choi Kang Woo birden bire ortaya çıkan ve kendisine meydan okuyan Kim Min-Joon ile karşılaşana kadar enkaz halindedir. Tuhaf biçimde O'nu ve Mad Dog ekibini kışkırtan genç adamın da kendince sebepleri vardır. Choi Kang Wo olayın ardındaki sır perdesini aralamaya ve 3.7 milyon sigorta parası alan paragöz Kim Min-Joon'ya haddini bildirmeye kararlıdır. Ancak hem bildiğini sandığı gerçeklerin göründüğü gibi olmadığını hem de tanıdığını düşündüğü insanlar konusunda ne denli yanılabileceğini farkına varır.
 
 
Editör Yorumu:
Mad Dog tecrübeli oyuncu Yoo Ji-Tae ve Woo Do Hwan'nın başrollerini paylaştığı "bana göre" 2017'nin en iyi yapımlarından biri olmaya aday dizilerindendi. Kim Min-Joon karakterine hayat veren Woo Do-Hwan ve Mad Dog ekibinin endamlı güzeli Jang Ha-Ri'yi canlandıran Ryu Hwa-Young arasındaki romantizm eğlenceliydi. Bize biraz Görevimiz Tehlike'nin senaryosunu çağrıştırsa da dizi ilginç konusuyla izlenmeye değer. Yalnız kötüler gerçekten insanı sinir etmek konusunda çok iyi rol sergilemişler. Her birini ayrı boğası geliyor insanın!

Ek Yorum:

Buradan KBS'nin 2017 drama ödüllerine değinmeden geçemeyeceğim. Bu seneki seçimler neydi öyle?

Dizinin sevdiğim iki oyuncusu Jang Ha-Ri'yi canlandıran Ryu Hwa Young  ile Woo Ho Dwan bu dizide oynadığı Kim Min-Joon' karakterleriyle en iyi yeni oyuncu seçildiler. Bari ayıp olmasın bir ödül verelim der gibi. Resmen diziye hakaret edilmiş. Fight For My Way neymiş öyle? Yere göğe sığdırılamadı. Oysa bende hiç izlenme hissi uyandırmadı bile. Hwarang'taki rolünyle Park Seo Joon ödül alsa daha fazla sevinirdim. Witch at Court'un başrol oyuncusu Jung Ryeo Won neyseki gözden kaçmamış. En iyi çift kategorisi de bütün dizilere ödül verselermiş dedirtecek bir komediydi?! Çok sönük ve anlamsız geldi. En iyi şarkı ödülünü alan dizi Go Back Couple'dan daha iyisi yokmuydu? Şaşırdım kaldım. Jang Nara'nın ödül alması da bir diğer olay zaten. Hwarang yılın en iyi dizilerinden biriydi ama adı sanı yoktu. Cidden tuhaftı sonuçlar.

10 Ekim 2017 Salı

Suspicious Partner (2017)

10/10/2017 02:58:00 ÖÖ 0 Comments
 
Yapılacağını duyduğum andan itibaren sabırsızlıkla beklediği 40 bölümlük SBS dizisi süre olarak yarımşar saatlik iki bölümlerden oluşuyor. Başrollerde savcı rolünde güzide oyuncum Ji Chang Wook ve bu kadar çok dizi izlememe rağmen eski iki yapımda gençlik rolu oynadığı için muhtemelen zaten pek de hatırımda yer etmemiş olan avukat rolünde Nam Ji-Hyun var. Ji Chang Wook alıştığımız aksiyon sahnelerinin yerine romantik bir komedide oynarsam iyi iş çıkarabilirim dercesine fazlasıyla tatlı ve her yanından karizma akan halleriyle yine gözlerimi ve gönlümü okşadı. Bu oyuncu söz konusu olunca eleştirecek bir yön bulamıyorum zaten:) Hele o gülümsemesi yok mu? Şişirilen birçok oyuncuya kıyasla harika işler sunarken oynadığı yapımların aldığı düşük reytinglere hayret ederim. En son evde büyük ekran tv'me flash bellek takıp iki kat zevkle izlerken anneme söylediğim laf "bana böyle bir damat bulsan ya" demekti ki ağzımdan bir anda çıkıverdi. Artık aklımdan neler geçiyorduysa :) Diziyi izlemenizi şiddetle öneririm. Çünkü ben her dakikasından keyif aldım. Aşağıda spoiler içeren oldukça uzun bir yazı yer alıyor. İzlemeden konu hakkında bilgi sahibi olmaktan hoşlanmıyorsanız ilk paragraf sonrasını okumayın:)
 

Eun Bong-Hee düşük notlarına rağmen avukat olabilmek için ter dökmüş kendi halinde bir kızdır. Seçkin bir ailenin oğlu ile bir süredir devam eden bir ilişkisi vardır ancak son zamanlarda bazı şeylerin eskisi gibi gitmediğini farkındadır. Hayat koşuşturmacası içinde her zamanki gibi sabahın erken saatlerinde metronun 6 numaralı hattına bindiğinde bir el tarafından arka tarafından tacize uğrar ki o sırada bir yanında tacizci diğer yanında gayet iyi görünümlü bir erkek (Ji Chang Wook) bulunmaktadır. Kızımız sonradan bolca şahit olacağımız üzere yalnış kişiyi hedef alarak iyi görünümlü adama sapık muamelesi yapar ve bunu bağıra çağıra etrafa ilan eder. Kendince zafer kazamış bir edayla metrodan indiğinde de kötü bakışlarıyla onu dövmeye devam eder. Gün içinde gizli numaradan erkek arkadaşının seçkin bir otelde başka bir kadınla buluşacağı mesajını aldığında ise buna zaten hazırlıklı gibidir. Çünkü bir süredir zaten içine kurt düşmüştür. Otelin lobisine henüz varmıştır ki gerçekten de Hee-Joon kolunda yüzünü göremediği bir kadınla çıkar ve kendisini fark edince pişkin pişkin yanındakini postalayıp yaklaşır. Aynı otele gelen Savcı Ji Wook ise avukatlık şirketi ortaklarından manevi babası ile bir araya gelmiş "çılgın" bir kadın yüzünden sabah başından geçenleri anlatmaktadır. Bir diğer masada Bong Hee yaptığından utanmadığı gibi zeytin yağı misali erkek olduğunu ve ihtiyaçlarının gidermesi gerektiğini vurgulayan erkek arkadaşını öfkeden köpürerek dinlemektedir. Daha fazla dayanamaz ve tüm gözler onlara çevrilmişken çevreye aldırış etmeksizin "ayrılacakları güne kendisinin karar vereceğini ve bunun da tıpkı O'nun yaptığı gibi bir başkasıyla yattıktan sonra olacağını" söyler. Kapıdan giren ilk kişiyi o an için tercih edebileceğini ekler.
 

Gelen kişi (yaşlıca ve çirkin oluca) sıyrılmak için gerilerken yere düşerken lensi gözünden fırlar. Pişkin erkek arkadaşı gülünç haline sırıtır. Kalan bir parça gururunu korumak adına ayağa kalkmıştır ki yanında beliren başka bir erkek aradığı fırsatı sunar. Kaybettiği lensler yüzünden net seçemediği yabancıya "benimle yatar mısın?" der. Aldığı cevap kısaca "tamam" olur. Bu arada gözlerini kırpıştırarak tanıdık gelen sesin sahibini inceler ve sabahki sapığını tanımakta gecikmez:) Bu noktada geri adım atamaz ve eski erkek arkadaşının şaşkın bakışları arasında koluna girip mekanı terk eder. Bina çıkışında didişip ayrıldıkları o kısa anda Hee-Joon'un geldiğini fark edince oyununu sonlandıramayacağını esefle görür ve alelacele henüz taksiye binen sapığın yanına oturur. Kaş göz hareketleri sonrası centilmen adam duruma biraz daha idare etmesi gerektiğini anlar. Bong-Hee iyi modda değildir. Kendisiyle içmesini önerse de teklifi kibarca reddedilir. Masada tek başına şişeleri götürür. Sarhoşluğun belirtileri kendini göstermişken karşısında beliren biri (metrodaki sapık ilan ettiği kişi) kasten bıraktığını ima ederek düşürdüğü makyaj malzemesini getirdiği söylemektedir. Doldurduğu bardağı ona uzatınca adam geri çevirmez ve karşısına oturur. Gece ilerler. Ertesi gün Bong-Hee yabanci bir evin koltuğunda gözlerini açtığında kıyafetlerinin bir kısmı artık üzerinde değildir ve dahası beraber çıktığı sapığın üzerine düşüp davetkar bir biçimde dudaklarını uzattığı kısımdan sonrasını hatırlamamaktadır. Ne yapacağını kestiremeden odada şakın bir tur atar. Banyodan gelen su sesi üzerine ufak bir özür notu bırakıp bir an önce evden sıvışmaya karar verir.
 


İntikam planı Bong-Hee'yi istediği sonuca ulaştırmamıştır. Erkek arkadaşının yaptıklarının aksine otelde bir başkasıyla geceyi geçiren kötü kadın olarak adı duyulmuştur. Bu yüzden üstün tekvando becerisiyle Hee-Joon'a okkalı bir tekme atsa da durum değişmez. Zaten orta halli bir aile geçmişine sahipken okulda herkes arkasından konuşur. (Gerçekte de öyle midir bilemeyeceğim ama bu Kore toplumu adamı çileden çıkarıyor! İnsanlar iki yüzlü ve yargısız infaza öyle düşkün ki!) Kaderin cilvesine bakın ki üç ay sonra geceyi birlikte ne şekilde sonlandırdığını hatırlayamadığı "en kötü savcı" sıralamasının zirvesindeki savcı Noah Ji Wook'un stajyeridir. Hatırlamaz görünme çabasını sivri diliyle görmezden gelen patronu sonuna kadar yeni elemandan yararlanmak niyetindedir. İkiliyi ciddi anlamada karşı karşıya getiren olaysa Bong-Hee'deki talihsizlikler zincirinin devam halkası olur. Gece geç saate serinlemek ve içecek almak üzere evinden çıkar. Geri döndüğünde elektrikler kesildiği için karanlıkta göremez. Ayağı bir şeye takılır ve yere düştüğünde bıçaklanmış haldeki eski sevgilinin cesediyle burun buruna gelir. Karakolda sorgulandıktan sınra hücreye konur. O anda güvenebileceği  ve arayabileceği tek kişiye, savcı Noah'a telefon eder. Ufak bir tutuklama değil de cinayetten içerde olduğunu öğrenen Noah önce şaka yaptığını düşünerek güler. Sorgu için bir araya gelirler. Görünüşe göre Noah zaten bu davanın savcısı olarak atanmıştır.
 

Genç kadının çaresizliğine ve suçsuzluğuna inandığı için olsa gerek normalde yapmayacağı bir diğer şey için kendini zorlar ve uzun süre önce kendisini arkasından bıçakladığı için defterden sildiği eski arkadaşı Ji Eun-Hyuk'tan davanın savunma avukatılığını yapmasını rica eder. Soruşturma devam ederken basın çoktan mahkumiyet kararını vermiş gibidir. Ne de olsa ölen kişi bölge baş savcısı Jang Moo-Young'un oğludur. Elit değil de sıradan biri Eun Bong Hee'nin suçlu olmayabileceği ihtimali kimsenin aklının ucundan geçmez. Noah genç kadının küçük odasını incelerken yardımcısı Bang, görünüşe göre Noah'ı her sayfada bolca çekiştirdiği Eun Bong Hee'nin günlüğü eğlenerek okur. Bu sırada telefon çalar ve Bang suç aleti olduğu düşünülen bıçağın evin 7 km uzağında bulunduğunu söylenir. Tam da o anda dikkatini komidinin altındaki bir cisim çeker. Görünüşe göre bir başkası da kanlı bıçağı olay mahalinde bırakılmıştır. Mahkeme süreci başlar. Baş savcının beklentisi en ağır ceza için suçlamaları sunması yönündedir. Deliller de zaten bunu destekler niteliktedir. O gece sokaktaki kameralar elektirik kesintisi nedeniyle çalışmamıştır ve alışveriş yaptığı marketin çalışanı telefondaki oyunuyla fazlasıyla meşgul olduğundan yüzüne bile düzgün bakmamıştır. Noah kariyeri ve gerçekler arasında seçim yapar ve davanın düşmesine neden olacak tek argümanı mahkemeye sunar. İki suç aleti varken bunların delil kabul edelemeyeceği kuralından yola çıkarak suçlamanın düşürülmesi gerektiğini dile getirir. Kanunlara göre dava bu niteliği ile sağlam deliller sunulmadığı sürece temiz yoluna da kapalıdır. Böylece Bong-Hee özgürlüğüne kavuşur. Bir süre sonra mahkeme dışında ikili yeniden karşı karşıya geldiklerinde O'nun mucizevi olarak nitelendirdiği bu tanışmayı Noah çok sevdiği savcılık kariyerini sona eren talihsizlik olarak gördüğünü söyler ve yürüyüp gider.
 


İki yıl sonra genç kadın, hakkında gazetelerde yer alan savcının oğlunu öldüren katil avukat oldu haber başlıkları sonrası aldığı ufak tefek davalara rağmen tuttuğu ofiste sıfıra dayanmak üzeredir. Delil yetersizliğinde serbest kalması hayatını kolaylaştırmamıştır. O dava sonrası savcılık kariyeri biten ve artık avukat olarak görev yapan kahramanı Noah'ı zaman zaman adliyede görmekte bazen de uzaktan uzağa izlemektedir. Elbette karşı karşıya gelmeleri ve katilin yeniden ortaya çıkması kaçınılmazdır.
 
NOT: 
 
Hikayedeki diğer çift Ji Eun-Hyuk Cha ile Yoo-Jung da çok tatlıydılar. Ayıca dizi sayesinde oyuncu Kwon Na Ra'yı keşfettim. Çok güzel bir hanımefendi.