ÇÖP DİZİLER PART 2 (Yıl Sıralamasıyla)
Kore dizi arşivim kabardıkça kabarmış ve harddisk dolup taşmış. Yetişkinseniz zaman artık daha kıymetli. Ben de ikinci kez dönüp bakılmaya değmeyecek serilerden kurtulayım da iyilere de yer açılsın dedim. Sadece izlemiş olmak için izlenmeye değmezse yayın dönemi ara kalite işlerden biri gibi görünen her yapımı çöpe yollayabiliyorum artık. İndirmişsem izleyim devri geçti. Görünüşe göre ne konu ne de oyunculuklar gözüme ya da gönlüme hitap etmeyince aşağıdaki listeyi ikinci kısım olarak oluşturdum. Hatta şunu söyleyebilirim ki bunun iki ya da üç katı üşendiğim ya da
tamamen zaman kaybı bulduğum için yazıya dökmediklerim var. Yeni kore dizisi takipçisiyseniz ve yüzlerce dizi izlememişseniz belki hoşunuza gidebilir. Bazıları için yapılan "çok iyi" yorumları aynı hissi bana yaşatmamışsa zaten birşey ifade etmiyor. Benim gibiler için artık bu durum pirincin taşını ayıklamak değil de pirinçteki yemeye değer en lezzetli iri taneleri seçmeye döndü. (Mazur görün. Biraz açım :)
Hatırlatma: Diziler için yapılan yorumlar orada yer alan karakterleri canlandıran oyuncuya değil oynadığı role dönüktür Gerçek haayatta nasıl insanlar olduklarını bilsem bile kimsenin kimseyi yargılama hakkına sahip değilim. Kaldı ki bir çoğunu da tanımıyorum ya da takip etmiyorum.
| Flower Crew.Joseon Marriage Agency (2019) |
Lee
Soo babasının yanında demircilik yapan taşralı bir delikanlıdır. Uzun
süredir Gae-Ddong'a aşıktır. Ancak duygularını henüz karşısındakine
itiraf edememiştir. Gae-Ddong ise kadınsı görsellikten uzak yıllar önce
ayrıldığı abisini bulmak için hemen hemen her türlü işi yaparak para
kazanmaya çalışan eğitimsiz ve bakımsız bir kızdır. Açılma konusundaki
zorluğu aşamayan Lee Soo, Joseon'da Çiçek Ekibi olarak ün salan Ma Hoon,
Do Joon ve Ko Young-Soo adlı üç yakışıklı erkek tarafından işletilen
ülkenin en iyi çöpçatan kurumuna başvurur.
Bir
dizi talihsiz olayla zaten Gae-Ddong'u tanıyan ve ondan zerre iyi
izlenimler edinmeyen Ma Hoon bu eşleşmeye sadece genç adamın duygularına
ikna olarak olasılık verir ve ikili düğün hazırlıklarına başlar. Ancak
nikah günü damat ani ve gizemli bir şekilde ortadan kaybolunca Gae-Ddong
bir sürü borç ve utançla yüzleşmek zorunda kalır. Yine de Lee Soo'nun
kendisini sebepsiz yere terk etmeyeceğine ve başına bir şey gelmiş
olabileceğine inanmaktadır. Çaresizce O'nu aramaya başlar. Ma Hoon'da bu
çabasına kayıtsız kalamaz.
Last Empress (2019)
Türkçe'ye çevirimi ile Son İmparatoriçe, Kore'de monarşinin hüküm
sürdüğü günümüz dünyasında türlü entrikaların yaşandığı saray hayatını
ve bu eksende bir intikam öyküsü izleyicilerine sunuyor. Başrollerinde
parlak ve neşeli müzikal oyuncusu Oh Ssu-Ni'yi canlandıran (Jang Na-Ra)
imparator Lee Hyuk rolünde (Shin Sung-Rok), annesinin ölümünün
sorumlularını bulmak için bambaşka bir bir adama dönüşüp saray koruması
olan Na Wang-Sik rolünde pek sevdiğim oyunculardan biri (Choi Jin-Hyuk)
ve son olarak wamp karakter Min Yoo-Ra rolünde Lee Elijah var.
Oh Ssu-Ni orta kalite bir tiyatroda başrol hayali kurarken ülkenin
kralının ilgisiyle başı dönen ve bu masalsı gerçeklikte kaçınılmaz
biçimde ona aşık olur. Halktan birini seven kral görüntüsüyle uzun
süredir eski imalından uzak kraliyet ailesi kendince planlar peşindedir.
Böylece Oh Ssu-Ni kosa süre sonra hem adamın aşkının ardında yatan
gerçekleri hem de sarayın karanlık sırlarını öğrenmek zorunda kalır.
Dizi sanki hep aynı karakteri canlandıyor gibi duran Jang Nara'nın oyuculuğunu sevemediğim için orta kalite bir yapım olarak kaldı maalesef.
Tale Of Nokdu (2019)
Tale
Of Nokdu 7.7'lik Imdb puanına, Son Yejin'e benzerliği ile dikkatimi
çeken güzel oyuncu Kim So-Hyun'a rağmen konu kalitesi, oyunculuk ve
işleniş ve komedi unsurları serpiştirilmeye çalışılmış vasat hikaye
yapımlardan biriydi. Tam üç kez değişik zamanklarda izlemeyi denedim ama
hiçbiri keyif vermeyince herhalde ruhumda bir sıkıntı yoktur diye karar
verip çöpe gidecekler listesine ekledim. Dizi şu şekilde başlıyor.
Ailesi ile birlikte yıllarca kaçarak yaşayan Jeon Nok-Du
peşindeki bir suikastçının izler ve yolu bir köye ulaşır. Ancak normal
şartlarda bir erkeğin sadece dul kadınların girebildiği bu gizemli köye
adım atması imkansızdır dul kadınlara ait gizemli bir köydür. Sonuçta
tek yolu var gibi gözükmktedir. Kadın kılığına girer.
At Eighteen (2019)
Yeni yetme ergen dizisi At Eighteen sıradan ve birşey vaadetmeyen konusuyla belki işlediği yaş grubuna hitap eddebilecek öçüde bir dizi. Şahsen arşivimde boşa yer kapladığını anlayınca hayal kırıklığı yaşadım. Sadece Alchemy Of Souls'daki veliaht prensle aşina olduğum oyuncu Shin Seung-Ho'yu burada görünce şaşırdım. Dizi çekilirken 24'ündeymiş. Ama gayette liseli gibiydi. Hikaye şöyle: Choi Joon-Woo disiplin suçu sonrası okul değiştirmek zorunda kalan bu yüzden de taşınan 18 yaşında bir gençtir. İlk gün sınıf öğretmeni Oh Han-Kyeol ve Öğrenci başkanı Ma Whi-Young
tarafından işleyiş ve süreçler hakkında bilgilendirilir. Yoo Soo-Bin başarılı annesinin kontrolcü gölgesinde bağımsızlığını kazanmaya çalışan bir kızdır. Choi Joon-Woo ile tanuştıktan sonra kendi potansiyelini keşfetmek için içinde ihtiyaç duyduğu gücü de bulur.
Undateables (2018)
Namkoong Min'i Hwang Jung-Eum'i biraraya getiren romantik komedi
temelde çekici sayılacak bir temadan yola çıkmış olsa da doyurucu olmaktan ziyade çerezlik kabul edebileceğim dizilerden biri.
Büyük
beklentilerle başlasam da konuda ilginç, merak uyandıran bir taraf
olmayınca zaman kaybı kategorisinde çöpe gidecekler klasörüne koydum.
Aslında başlangıçta sevimli gelmişti ama bölümler ilerledikçe
sıradanlıktan öte birşey bulamadım. İlla bir geçmişte tanışma hikayesi
olmak zorunda mı mesela? Yine de Namkoong Min'in hatırına
arşivde tutup dört yıl beklettiktan sona ikinci bir şans verdim. Çünkü bazen kişinin kendisi de iyi modda olmayabiliyor. Düşüncelerim değişti mi? Hayır. Gelelim kısaca hikayesine. Hoon Nam, zengin bir aileden gelen,
oyucak galerisi sahibi, hayata dair neredeyse her konuda konusunda özgüveni tavan yapmış, kadınları tamamen
çözdüğünü düşünen mükemmelliyetçi biridir. Aşkı bilir ancak ona inanmaz. Ayrıca cazibesinin kadınlar
üzerinde yarattığı etkinin farkındadır.
Jung Eum ise
çöpçatanlık şirketinde çalışan bir kadındır. Aşka inanmış ama beklentileri boşa çıkıp hayal kırıklıkları yaşamıştır.
Aralarında gelişen ilişki bir çeşit rekabetle başlasa da zamanla yakınlaşırlar. (İşte o kimya ne ara oluştu? Hwang Jung-Eum'in oyunculuk tarzından, önce biraz kaçık sonra durağan ve duygusallaşan halini görmekten sıkıldım!
)
Lovely Horribly (2018)
Sizi
bilmem ama bu kadar hayaletli hikaye izleyince cidden yavan hissettiyor
atık bana. Romantizm mi gerilim mi bi garip havası ile Kbs kanalının
yayınladığı bu yapıma öyle muhteşem reytingler de elde etmemesine karşın
birden fazla kez KBS World'de denk geldim. Sonuncusu dün sona eren
tekrardı. İlk kez My Golden Life'da dikkatimi çeken Park Si-Hoo hatrına
birkaç bölüm anca tahammül edebildim. Çiftin kimyası birbirine hiç
uymamıştı kanımca.
Dizi
çocukluklarından itibaren kaderleri bağlanan iki insanın hikayesi. Kız
talihli, erkek talihsizdir ve çok hastadır. Bir gün iki çocuk bir araya
gelirler. Kızın boynunda gerçek elma ağacından yapılmış kolye bir
şekilde erkek çocuğun eline geçer. Ve kaderleri de talihleri de değişir.
Artık
Oh Eul-Soon
(Song Ji-Hyo) adlı kız hayatında hep bütün olumsuzlukları kendine çeken,
gölgede kalan başarısız bir dizi senaristi iken erkek yani Yoo-Philip
(Park i-HoSo): kariyeri
parlayan ünlü bir oyuncu olur. Karakterimizin en büyük sıkıntısı
kendinde olmadığı tuhaf süreçlerde kaliteli birşeyler ortaya
koyabilmesidir. En son yazdığı senaryo onları bir araya getirdiğinde
kendini beğenmiş Philip tekin gözükmeyen bir dizi olayın yaşanması
sonrası kadına adeta bir ucube gibi davranır. (Eh o saç modeli ve o
tavırlarla adamı suçlayamam doğrusu!)
Jealousy Incarnate (2018)
Erteleyip
durduğum bir diğer diz 30'lu yaşlarındaki insanların hayatını anlatıyor
ki benim gibi artık 20'lerin ergen hikayelerinde sıkılmışsanız hoşunuza
gidebilir. King's 2 Heart'daki çekici saray muhafızı rolünde Cho
Jung-Seo'u çok sevmiştim. Seriyi arşivde uzun süre bırakmamın da sebebi
oydu. Ama öyle kayda değer bir hikaye bulamadım.
Uzun süreli
hava durumu sunucusu olan Pyo Na Ri çalıştığı kanalın yıldızı muhabir
Hwa Shin'i üç yıldır platonik olarak sevmekte işinde daha iyi bir
pozisyona geçmek için ayak işleri de dahil herşeye koşturmaktadır.
Kadınn hastalıkları arasında yaygın biçimde görülen göğüs kanseri riski
taşıyan birkaç kitleye sahiptir. Yaşadığı sürecin sonucu olarak bilgisi
de olunca bir gün Hwa Shin'in meme kanseri olduğunu farkeder. Tabii adam
sürekli göğsünü elleyen ve sonrada bu ihtimali dillendiren kadına deli
gözüyle bakar. Sonuçta gerçekten de kanser olduğunu öğrenir. Hastaneye
yatış sürecinde adının gizli kalmasını ister. Ama bir şekilde tam da
kitlelerini aldırmak için operasyona gelen Pyo Na Ri ile oda arkadaşı
olur. İkili çalıştıkları kanaldan hastalık süreçlerini gizleyip aynı
zamanda o zorlu süreçte birbirini yakından tanıma fırsatı bulur. Hatta
kadın O'nun ilk aşkı olduğunu ititraf edip bunu geride bırakmayı
arzuladığını söyleyerek adamı öper de. Elbette ikili arasında bir çekim
ve yakınlaşma olması kaçınılmazdır.
Dizi ülkesinde yakaladığı
izlenme oranı oldukça yüksekse de bana göre genel olarak ikilinin
ilişkisi harici diğer tüm yan roller ve konusu itibariyle kalabalık,
yorucu ve sıkıcıydı. Arşivde de kalıcı yer bulamadı haliyle.
Aynı adlı filmin dizi uyarlaması olan Beauty Inside'da Han Se-Kye ülkesinde sektörün aranılan yüzü ve
başarılı kadın oyuncularından biridir. Yaptığı iş dolayısıyla da
haliyle medyanın magazin ayağının da hedefi halindedir. İki yakın
arkadaşı hariç hakkında kimsenin bilmediği ise her ay bir hafta
süresince bedeni kadın ya da erkek, kimi zaman çocuk, kimi zaman yaşlı,
kimi zaman yetişkin birine dönüşmektedir. Değişimin hemen öncesi ufak
belirtiler meydana geldiği için herkesin gözü önünde gerçekleşmesinden
olabildiğince kaçınmak zorundadır. Lee Min Ki'yi ise yüz körlüğü
hastalığından muzdarip, artık iyiden iyiye sıkıcı bulduğum soğuk zengin
tiplemelerinden biriyle, havayolu şirketi yöneticisi rolüyle karşımıza
çıkıyor. Açıkçası ana hikaye ilgi çekici olmasına karşın ne
oyunculukları ne de konu örgüsünü sevmedim. Belki de çıtayı yüksek tutan
dizilere denk geldiğim ve bir taraftan da onları izlediğim için,
bilemiyorum ama içi boş ve sıradandı. Zaman harcamaktan başka işiniz yoksa hoşunuza gidebilir.
That Time When Time Stops (2018)
KBS W'nin 12 bölümlük mini dizisi That Time When Time Stops 2018 (Kim Hyun-Joong)'un
askerlik sonrası ekranlara dönüş yaptığı 12 bölümlük fantastik türdeki
tv dizisidir. İki yıl sonra bu hikaye ve oyunculuk beklentilerimi
karşıladı mı diye sorarsanız. Kesinlikle hayır. Sopuk tavırla Cool
olmak, havalı göstermiyor artık sizi. Şu halde skandal nedeniyle durumu
zaten pek de iç açıcı değilken seçtiği (Belki de çok seçeneği yoktu)
proje de pek bir şeye benzemiyor yazık ki.
Oyuncu
özel hayatında yaşadığı skandalın bedelini hayli ağır ödüyor. Ama ünlü
olmak hele de dijital çağda hiç kolay değil. Çünkü her şey kayıt
altında. Bir yerden silseniz de diğer tarafta yeniden yazılıp
çizilebiliyor.
Ancak artık O'da dünkü çocuk değil. Sadece kendisinin değil dahil olduğu
müzik
grubu grubu SS501’in de imajı bu olaydan kötü şekilde etkilendi. Patlak
veren "ayni kişi ile 2 hamilelik ve şiddet nedeniyle düşük" gibi
suçlamaların karıştığı olaylar zincirinde açıkcası bir kadın olarak
oyuncunun masum tarafta yer aldığına ne yazik ki pek de inanmadım. Neden
mi? Süreç biraz acayip! İlk hamilelik, şiddet sonrası düşük yaşandıysa
neden yollarını ayırmadı ve hayatına çeki düzen vermedi ki. Okuduklarıma
bakılırsa yeniden görüşmeye başlamış ve olay tekrarlanmış. İkincinin
iftira olduğu da yazılıp çizildi. Hatta Mahkeme süreci belgelendi de
sanırım. Oyuncunun leyhine sonuçlanmış olsa da tüm yaşananlar imajını da
yerle bir etti. Şahsen ben kendisinden soğumuş ve sektörde yüzünü
görmeyi pek de istemeyeceğim kişiler arasında yerleştirmiş durumdayım.
Hwayuki:A Korean Odyssey (2018)
Eski Çin edebiyatından bir günümüz uyarlaması olan hikaye bir tanrı iken
cezalandırılıp hapsedilen Son O-Gong ile günümüz dünyasında Lucifer
Enterteinment'ın sahibi, geçmişte bir iblisken yeterli bakiyeyi toplayıp
tanrı olmayı hedefleyen Woo Whee ve onları arasında eski bir lanetin
taşıyıcısı Sam Jamg olmak zorunda kalan, dünyaya musallat olmuş yeraltı
yaratıklarını görebilen Jin Sun-Mi'in çevresinde şekilleniyor.
Başrolunde M
y
Girlfriend Is a Gumiho adlı popüler tv sersisiyle ilk kez izlediğim ama
kadın karakteri yüzünden hiç haz etmeyip çöpe gönderdiğim Lee Seung-Gi olunca bir şans vermek istedim. Çünkü
Girlfriend Is a Gumiho'dakinin aksine kendisini
King 2 Heart'da gayet başarılı bulmuştum. Ancak hikayenin fantastik
unsurları ve işlenişini sevemedim nedense. Özellikle Woo Whee ve
takımının varlık sebebini çözemedim ve hikayesini anlamsız ve yetersiz
buldum. Öte yandan Lee Seung Gi'de sanki rolünü tekrar etmiş gibi geldi.
Çıkarcı ve duygusuzken bir bileklikle aşık olmak zorunda kalması iyi
hoş güzel de Jin Sun-Mi ile pek bir kimya yakalayamadım. Dizide göze
çarpan bir diğer oyuncu geçen yaz konserine gitme fırsatı bulduğum Ft
Island Grubu solisti Lee Hong Ki. Ancak onun rolu de çok anlamlı
gelmedi. Halen izlemeye devam ediyorum. Ancak fikrim biraz değişti
sadece. En azından devam edilebilir düzeyde bir şeyler sunabildi.
My Secret Romance (2017)
Son
derece sıkıcı konu ve oyunculukların sergilendiği My Secret Romance OCN
kanalının 13 bölümlük dizisidir. Başroller beğeni sıramda yer bile
bulamayan Sung Hoon ve
başka hangi yapımlarda yer almış fikrimin olmadığı Song Ji-Eun
paylaşmış. Alt kalite romantik hikayede annesinin ikinci evliliği için
şehir değiştiren Lee Yoo-Mi
düğün sırasında yaşadığı bir dizi talihsizlik sonrası sahilde vakit
geçirdiği Cha Jin-Wook
ile arabada tek gecelik bir ilişki yaşadıktan sonra evine döner. O günü
aklından çıkaramaz. Çünkü cinsellik barındıran ilk ilişkisidir. Kısa
süre sonra Cha Jin-Wook çalışmaya başladığı yemek şirketinin varisi
olarak karşısına çıkar.
The Bride of Habaek (2017)
Bir
Webtoon uyarlaması Su Tanrısı'nın Gelini olarak dilimize
çevirebileceğimiz bu yapım benim merakla beklediğim ama izleyince
değmezmiş dediğim senaryolardan birine sahip. Aynı şey oyunculuklar ve
sonu için de geçerli. Tanrıların tanrısı Habaek'ın dünyaya inip üç taşı
bulması ve hükümranlığını kabul ettirmesi gerekmektedir. Bu arada
yeryüzü tanrıları olarak boy gösteren tanrıça Moo Ra ve tanrı Bi Ryum
ile bir tanrı ve insandan peydah olduğu için oradan oraya itilip kakılan
bir diğer yarı tanrımız Hoo Ye da hikaye boyunca orada burada görünür.
Tanrılardaki kişiliksizlik, kıskançlık, dengesizlik ve karizma
yoksunluğu baştan ayağa her karakterde kendini belli ederken özellikle
çeşitli güçlere sahip yarı tanrının sanki oluşumu onun suçuymuş gibi
diğer tanrılarca bir tehlike ya da iğrenç bir varlık gibi hor görülmesi
saçma ve tanrı figürüne ters bir görünüm veriyordu. Kapağa bakarak
yanılıp iyi bir şey beklemeyin:) Ben zaman zaman bu yapımda olduğu gibi
bazen bu hataya düşebiliyorum. Konuda ne bir gizem ne de çekicilik
yoktu. Tanrının kölesi konumundaki baş karakter Yoon So-A'yı canlandıran
kızı ise nedendir bilemiyorum Sensory Couple hariç hiç bir dizisini
sevemedim. Erkek başrol ise Cheese in Trap'den tanıdığım ve sevdiğim
biri. Ama burada onu tanıyamadım:) Görüntüsü çok farklı geldi. Harcanan
görsel efektlere yazık olmuş. Hikaye kimin kaleminden çıkma idiyse facia
da oradan başlamış zaten. Goblin tuttu ya bu da tutar diye yapılmış
sanki. Ama yanından geçmez elbette.
Rain or Shine (Just Between Lovers) (2017)
Red Sleeve sonrası Lee Joon Ho (Junho)'nun yer
aldığı tüm yapımlara bulabildiğim ölçüde göz atmak istediğimde bir süre
önce arşivlediğim bu dizide oynadığını farkına varmamıştım. Hatta bir
iki bölüm sonrası pek iyi değil ama biraz daha ilerleyince belki bir
şeye benzer düşüncesiyle silmemiş ve beklemeye almaya karar vermiştim.
Gerçi o zamanlar Lee Joon Ho (Junho) ismi
bana pek bir şey ifade ediyor değildi. Red Sleeve, Confession, Memory
ve sinema filmleri Memories Of The Sword, Homme Tattale (bunu pek
sevmedim), Rose And Tulip ve Twenty sonrası genelleme yapacak olursam
dizi ve filmlerinde iyi bir oyunculuk sergilediğini düşünsem de aynı
şeyi bu dizi de hissedebildim diyemem. Sorun senaryo ve diğer anlamsız
rollerdi herhalde. Hikaye yıllar önce kötü imşa edildiği için yıkılan ve
birçok insanın hayatına mal olan alışveriş merkezi enkazından sağ çıkan
iki gencin yeni inşa sürecinde travmatik geçmişleri kadar şu an içinde
bulundukları zorluklarla mücadele etmelerini anlatıyordu. Belki modumda
değildim bilemiyorum ama birden fazla kez izlemeye başlayıp herhangi bir
memnuniyet yaratmadığına göre kendi açımdan zormaya gerek yoktu.
Man To Man (2017)
Bu dizi duyurulduğunda
Cheese in The Trap'in
ardından Park Hae Jin'in ekrana dönmesini bekleyen bir kore-dizi sever
olarak fazlasıyla heyecanlanmıştım. Bekleme süreci ve bitmesi derken bir
başka kore dizi sever arkadaşa takılınca diziyi edinme sürecim uzadı
gitti. İzlemeye başladığım da edindiğim ilk izlenim Kim Min-Jung'in
canlandırdığı karakterin saç modelinin ne kadar berbat olduğu üzerine
şekillenince yapımdan da soğudum. Bu hangi akılla yapılmış bir seçim
bilemiyorum. Park Hae Jin'i severek izlerim ama bu kez bir parça hayal
kırıklığına uğradım diyebilirim. Ne yazık ki az önce belirttiğim bu tip
gıcık durumlar en azından benim için istisna yaratıyor. Aralarında en
ufak bir kimya da hissetmedim.
Şimdiye değin izlediğim en uyumsuz ve sevimsiz çifti oluşturmuşlardı.
Şimdilik ilk bölümlere bakınca olumlu yönde bir gelişme de göremedim.
Hatta hatundan öylesine sıkıldım ki bitiremeden bıraktım. Gelelim konuya
Kim Sul-Woo işinin ehli tam karizma bir ajandır. Görev bitimde ölerek
ortadan kaybolmaktadır. Uzun süreli yurt dışı işlerin ardından ülkesine
geri döner. Uluslararası bir tarihi eser kaçakçılık olayı onu ünlü film
yıldızı Yeo Woon-Gwan'un koruması olmasını gerektiren yeni bir olayın
içine sürükler. Menajer hatunumuzun ise ise başlangıçta yeni adamı gözü
hiç tutmaz ama kancayı takmayı da ihmal etmez sonunda. (Bu son yorumdan
ne denli gıcık olduğumu siz anlayın işte. ) Ah ah Park Hae Jin! Nasıl
böyle bir seçim yaparsın?
Second Time Twenty Years Old (2017)
|
Bu
diziyi duyduğumda geçmişe gidip gelme hikayesi var sanmıştım. Ancak
yanından geçen bir konu değilmiş. Oyuncusu Winter Sonata'mdaki Choi Ji
Woo olunca bir göz atayım dedim. Ancak nette izleme şansım olsa
indirmekle uğraşılacak bir dizi değildi. Çerez niyetine vakit geçirmek
için aparatif olarak takılabilirsiniz. Kısaca hikayesine gelirsem Ha No
Ra içinde uhte kalan üniversite özlemine rağmen şartların getirdiği
zorunlu bir tercihle lise sonrası hamile kalınca ev hanımı olmayı seçmiş
şimdilerde 38 yaşında bir kadındır. Artık kocasından gördüğü
ilgisizlikle uzun süredir evliliği de durağan bir hal almıştır. İşin
gerçeği oğullarının üniversite mezuniyetinin ardından boşanmak üzere
anlaşmışlardır. Ha No Ra her geçen gün oğluyla arasında örülen duvarı
aşmak istese de başarılı olamaz. Tüm bunların arasında üniversiteye
kayıt olmayı düşünür. Ama asla kabul edilebileceğini de düşünmez.
İstediği okul tam da oğlunun kayıt yaptırdığıdır. Reddedilmek bir miktar
üzse de mülakatta elendiğine çok da şaşırmaz. Ancak bir son dakika
kabulu ile işler değişir. Annesiyle aynı okula gideceğini öğrenen Kim
Min-Soo durumu hiç de memnuniyetle karşılamaz. Şimdilerde üniversitede
profösor olan kocasından yana bir destek zaten beklememektedir. Ha No Ra
kendi için bir karar verir. Bu kez ne istiyorsa onu yapacaktır. Anne
oğul olduklarını gizleyerek kampüs hayatına adım attığında Okuldaki
varlığı da başlangıçta öğrenciler için tuhaf olacaktır.
Dipnot:
96 doğumlu Kim Min-Jae gelecek vadeden genç yıldızlardan. Kendisini
yakın zamanda güzide dizim Goblin'de genç kral Wang Yeo ve Great
Seducer 'da Lee Se-Joo rolunde izledim. Hatta onu bir diğer dikkat çeken
yeni nesil oyuncu Yeo Jin-Goo ile karıştırıyorum. Aslında Kim So-Hyun
ile birlikte bu üçünü aynı dizide görmek isterim doğrusu.
Dipnot 2: Yapımın aynı adla Hollywood versiyonu dışında bir de kore sinema filmi varsa da bir devam halkası değil
Manhole (2017)
KBS bu ara dizilerden yana şanslı değil ya da benim zevkime uyan yapıma
denk gelmediğimden midir nedir son zamanlarda kanala uğramaz olmuştum.
On altı bölümlük bu dizi benim için yeni umutların yeşermesi
niteliğindeydi ancak aradığım heyecan dozunu bir türlü hissedemedim. Baş
rol oyunculardan ne eski TVXQ ve şuan da da JYJ grubunun üyesi olan
Kim Jae-Joong ne de After School grubu üyesi Uee beklentilerimi
karşılamadı. Asında Kim Jae-Joong dış görsel imajıyla çok hoştu. Ama
yetmedi işte. Uee ise hep aynı mimik ve ifade ile kamera karşısına
geçiyor. Belkide oyunculuğu bırakıp şarkı söylese daha iyi olabilir.
Senaryo ilginç olabilecekken konu herhalde ancak bu denli sıkıcı
ögelerle doldurulabilirdi. Herhalde merak uyandıramadığı için
cezbetmedi. Eğer izlemeden özetini okumuş olsam fantastikmiş hoş
olabilir diyerek muhtemelen yanılgıya düşer ve indirirdim. KBS World'ün
evde izlenebilir olması bazen bu anlamda da işe yarayabiliyor.
Gelelim dizinin hikayesine. Bong Pilme mezuniyetinin ardından üç yıldır
polis memurluğu için sınavlara hazırlamakta ancak çalışmalarında bir
türlü istediği sonucu elde edememektedir. Üstüne üslük yirmi sekiz
yıldır sevdiği ama duygularını itiraf edemediği çocukluk aşkı ve
arkadaşı Sujin evlilik arefesindedir. Bir gece yanından geçtiği
kanalizasyon deliği aracılığıyla zamanda geriye gidebildiğini fark eder.
Görünüşe göre bu evliliği engellemek adına aradığı altın fırsatı
sonunda yakalamıştır.
Queen For Seven Days (2017) |
KBS'nin
diziler konusunda şu ara şansı yaver gitmiyor sanırım. Bu hikaye de
bana bunu bir kez daha göstermiş oldu. Her ne kadar oyucular kariyerleri
açısından sağlam kişilerden seçilse de senaryo berbattı. Ben genelde
zoraki dizi izlemem. Ancak sırf bu saçmalık nasıl sonlanacak diyerek
tamamlayabilmeyi başardığımda aklımdan geçen tek şey projede rol alan
Park Min-Young, Yeon Woo-Jin ve deneyimli bir diğer oyuncu Lee
Dong-Gun'ın bu diziyi tercih ettikleri için muhtemelen pişmalık duymuş
olabilecekleriydi. Konu kısaca şöyle gelişir. Tahtın veliaht prensi Lee
Dong-Gun, babası ve önceki kralın ardında bıraktığı söylenen ve
gelecekte küçük oğlunun taç giymesini salık veren varlığı şaibeli bir
mektup bıraktığını öğrenir. Bu durum ister istemez küçük kardeşi Lee
Yeok'u en büyük rakibi ve kendisi için oluşabilecek en büyük tehdit
olarak görmeye başlamasına neden olur. Lee Yeok ise abisinin
hükümranlığına her anlamda sadıktır ancak yaşanan olaylar zaman zaman
zan altında kalmasına neden olduğu gibi öyle ya da böyle bir şekilde
gerçekten de abisinin güvenini sarsar. Yine bu süreçte devlet görevlisi
Shin Soo-Geun'ın gözlerden uzak tutarak büyütüğü kızı ile nişanlanması
onaylanır. İkili farklı şartlarda tanışırlar ve birbirlerinin ilk aşkı
olurlar. Ancak şüphe tohumları ekilmeye devam ederken Lee Yeok'un abisi
ile taht için karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Kanal 7'de Ömre Bedel adı ile yayınlanacak.
Marriage Contract (2016) 2016
yılından bir dram hikayesi Marriage Contract. Ji-Hoon (Lee Seo-Jin)
zengin bir adamın evlilik dışı ilişkisinden doğan ikinci oğludur. İş
hayatında abisi ile rekabet halindedir. İşlettiği restoranda çalışanları
tarafından sevilmeyen asık yüzlü, hoşgörü yoksunu biridir. Annesinin
zaman zaman eve gelip yarattığı taşkınlıklar canını bezdirmişken bir
trafik kazasına karışır ve kızını korumaya çalışan anneye çarpar.
Hastane sürecini yakından takip eder çünkü yasal boyutta başına iş
açabileceğini hatta kendisinden para tırtıklayabileceğini düşünür. Oysa
çocuğunun doğumundan kısa süre sonra eşini kaybedip dul kalmış Kang
Hye-Soo'nın yavrusunu büyütmekten ve kocasından kalan borçları ödemekten
başka bir arzusu yoktur. Bu nedenle sıkça tefecilerin baskısına maruz
kalmakta bazen yer değiştirse bile genelde onlar tarafından bulunmaktan
kurtulamamaktadır. Kontrolleri sırasında beyninde bir tümör keşfedilir.
Ameliyat edilemeyecek bir bölgededir ama büyüklüğü henüz çok tehlike
yaratan boyutta değildir. Doktor bir an önce tedaviye başlamasını
önerir.
Ji-Hoon
kontrol sonuçlarını bizzat görür ve kadının da sorun çıkarmayacağına
ikna olunca işinin başına döner. Kang Hye-Soo ise tesadüf eseri onun
restoranında işe girer. Bir süre arkadaşının evine yerlerşir. Ji-Hoon
annesinin kendisinden gizlediği sağlık sorununun şokunu atlatmaya ve
karaciğer nakli için döner aramaya başladığı sırada Hye-Soo da yine
tefecilerin kadrajına düşer. İhtiyacı olan parayı bulmasıysa mümkün
değildir. Ta ki patronunun yardımcısıyla yaptığı konuşmada donör
bulunursa verebileceği miktarı duyuncaya kadar. Birden adama gidip bunu
yapabileceğni söyler. Karşısındakinin gözünde para karşılığı organını
satabilecek kadar paragöz olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Adam zamanı
tükendiği için durumu değerlendirir. Tabii işin birde yasal boyutu
vardır. İnceleme sıkı biçimde yapılmaktadır. Dolayısıyla Ji-Hoon bir
kılıf uydurmaya karar verir. Evlenecekler ve Hye-Soo gelin sıfatı ile
bu bağışı gerçekleştirecektir.
Hikayede
Uee'ye rol verilmemiş olsa daha fazla sevebilirdim. Ancak bu oyuncunun
dahil olduğu işleri bir türlü izlenir bulamıyorum. Yeteneksizlik demek
biraz ağır kaçacak ama niye ısrarla rol veriliyır ki! Ajansınıda arkası
güçlü biri mi var nedir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder