Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

27 Şubat 2023 Pazartesi

My Country: The New Age (2019)

2/27/2023 09:57:00 ÖS 0 Comments

Arşivde varlığını unuttuğum bir seri ile yine blogdayım. Şu ara Woo Do-Hwan'ın yer aldığı yeni bir dizi yok mu diye aklıma düşünce dizi ve flimografisine göz attım. Bölümleri indirmek için linkleri taradıktan sonra fark ettim ki zaten bende varmış. Böylece izleme listesinde yerini aldı. Aslında başrolde yer alan ilk isim Yang Se Jong'ı Duel'den hatırlıyorum. Orada hayat verdiği karakteri de sevmiştim. Dolayısıyla yapıma bir değil iki yakışıklı dahil olmuşken seyir zevki de bir o kadar artıyor. Haksız mıyım? Gelelim hikayesine:

Nam Seon-Ho (Woo Do-Hwan) düşük seviye annesine rağmen soylu sınıftan babasının himayesnide büyümüş bunun getirdiği avantajlar zorlukları aşmasını sğlamıştır. Ancak bir noktada yarı kanı hep gölge gibi peşindedir. En yakın arkadaşı Seo Hwi (Yang Se Jong) ile daha çok kardeş gbidirler. Seo Hwi tüm hayatını sıkıntılı zamanlarda nöbetler geçiren kızkardeşinin derdine çare bulmaya adamıştır. Ülkenin saygın kılıç ustası olarak kabul edilen babası ihanetle suçlanmış (susuz kazanda kaynatılma cezası verilmiş!!!) sadece intihar etmesi halinde çocukları ölümden kurtulacağı seçeneği kendine sunulunca onların gözü önünde bunu gerçekleştirip canına kıymıştır.  Seo Yeon'nın hastalığı da bundan sonra ortaya çıkmıştır. İki genç adamın en büyük hayali daha saygın konum elde edebilecekleri orduya katılmak üzere yetenekli askerlerin seçildiği turnuvaya gidebilmektir. 

Ok atma, kılıç ve dövüş yeteneklerini birbirleriyle mücadele ederek test eden iki genç sonrasında kendilerini gölde serinletir ve eve dönmek üzere yola koyulurlar. Bu sırada huhafızlar şehirde duyuru panosuna da çizim resmi asılan bir isyancıyı aramaktadır. Hikayemizin kadın karakteri Han Hui-Jae ailesini küçük yaşta kaybetmiş, annesi gözlerinin önünde öldürülmüştür. Kendisi de aynı kaderi paylaşmak üzere iken kılıç ustası  Seo-Geom sayesinde hayatta kalabilmiştir. Şimdilerde ülkenin gidişatını eleştiren karanlık bir kişilik olarak arananlar listesindedir. Erkek kılığında dolaşırken Seo Hwi ve Nam Seon-Ho ile karşılaşır. İki delikanlı kaçarken kendisine yardım eder. Yaşanan hengame sonrası onları götürdüğü yer yaşadığı Giaseng Evi'dir. Bu arada halen takip edilmektedirler ve güvende değildirler. Seo Hwi üzerini değiştirirken fark eder ki yan odada aynı şeyi yapan kaçak aslında bir kadındır. Baş muhafız Park Chi-Do beraberindekilerle binayı ararken çilingir sofrasında gönül eğlendiren bir soylu görünümündedir. Adamın gözleri üzerindeyken Nam Seon-Ho adının üstünlüğünü kullanıp sürecin bitmesini sağlar.

Soju eşliğinde gece devam eder. Ama kızımız birini zaten soylu olduğu ötekini de iki çuval pirinç kazanmaktan öte gitmeyen idalleri yüzünden defterden silmiştir. Sonraki gün Seo Hwi kızkardeşi Seo Yeon ile yaklaşan festival dolayısıyla açılan panayırı dolaşmak için çıkmıştır. Nam Seon-Ho'ın gelişiyle utanıp sıkılan kız ikisinin de fark ettiği üzere ona aşıktır. O güne özel yapabildiği ölçüde sülenip püslenmiştir. Nam Seon-Ho'da güzelliğine iltifat ederken tam bir centilmendir. Gezintileri  devam ederken Han Hui-Jae ile karşılaşırlar. Gün dördü için mükemmeldir. Öte yandan kaderin ne yazık ki kendilerini hiç beklemedikleri biçimde yol ayrımına sürükleyeceğinden habersizdirler.


 

25 Şubat 2023 Cumartesi

Signal (2016)

2/25/2023 02:57:00 ÖÖ 0 Comments

Şu günlerde bu yapımı gündeme alma nedenim tanıtımını daha önce yaptığımı hatırlasam da blog yazı arşivimde bulamayışım. Ancak üzerinden hayli zaman geçince hafızamda çok az ayrıntı kalmış. Haliyle tekrar izleme listeme ekledim. Senaryoyu o zaman beğenmiştim. Bu nedenle arşivde tutmuşum zaten. Konu şu şekilde başlıyor: Hae Young (Lee Je-Hoon) çocukken yağmurlu bir günde okul çıkışı sınıf arkadaşı Yoon-Jung'un alındığını görmüş ertesi gün kızın fidye istemiyle kaçırıldığı haberleri duyulmuştur. Ancak o kesinlikle fark etmiştir ki herkesin sandığının aksine onu götüren kişi bir kadındır. Bunu anlatmak için karakola girmiş ama kimse onu dikkate almamıştır. Aramalar sonuçsuz kalır. Yıllar birbirini izler.

Şimdilerde Hae Young (Lee Je-Hoon) suç profili uzmanı ve teğmen rütbesinde bir polistir. Haber peşindeki bir gazeteciyle bilgi paylaşımında bulunurken deneyimli dedektif Soo-Hyun (Kim Hye-Soo) tarafından izlendiğinden habersizdir. Kadın polis olduğunu bilmeksizin yasadışı takiple suçlayıp kendisini tutuklar. Mazereti yeterli bulunup salıverilmeden önce götürüldüğü şube tam da çocukken ihbarda bulunmak için gittiği karakoldur. Ayrılırken süresi geçen ve imha için ayrılan eski delil ve eşyaların toplandığı kamyonun yanından geçer. Tam da o anda poşetlerin içinde bir telsizden cızırtısı duyar. Eline alıp konuşur. Adının Dedektive Jae-Han (Cho Jin-Woong) olduğunu söyleyen adam yıllar önceki Yoon-Jung'un kaçırılma olayından bahsetmektedir. Ancak kaçırılma olayı çok tazeymiş ve arama süreci halen devam ediyor gibi konuşmaktadır. Konuşma aniden kesilince ertesi gün tamir için verdiği kişi cihazın bozuk ve içinde pil olmadığını söyleyip onu şaşkına çevirir. Akşamında ise dünün aynı saatinde cızırtı bir kez daha yükselir...

Editörden Ek Bilgi:

Not:
Dizide bahsi geçen olaylardan birine gerçek bir hikaye esin kaynağı olmuş. 1986-1991 yılları arasında Gyeonggi'de yaşları 13 ile 71 arasında değişen ve tecavüz edilip öldürülen 10 kadının yer aldığı "Hwaseong Seri Katil Dosyası" ülke tarihini sarsmış en büyük davalardan biri. 300 şüpeliye ve görev alan 300 bin polise rağmen bir kişi bile suçlu bulunamamış ve sonuçlanamamış.

Konu ayrıca diğer üç Kore yapımı Tunnel (2017), Gabdong: The Serial Killer (2014), Memories of Murder (2003)'da da işlenmiş.

Through the Darkness Ost Şarkı Sözlerinin Hangıl'dan Türkçe Transkripsiyonu

2/25/2023 02:46:00 ÖÖ 0 Comments

Şarkı Adı: 킬리만자로의 표범 (The Leopard of Killimanjaro) 

Yer Aldığı Albüm: 악의 마음을 읽는 자들 (Through the Darkness Ost) 

Şarkıyı Söyleyen: 4Men (Korean: 포맨)


[Intro: Hanbin]
Ooh, ooh-ooh-ooh-ooh
Ooh, ooh-ooh-ooh-ooh
Ooh, ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh

-------------------------

[Verse 1: Haeun]


바람처럼 왔다가 이슬처럼 갈 순 없잖아

Paramçorom watdaga isulçorom galsun obcana

내가 산 흔적일랑 남겨둬야지

Nega san hınjog-illang namgyodvoyaci

한줄기 연기처럼 가뭇없이 사라져도

Hanculgi yongiçorom gamutobşi saracodo

빛나는 불꽃으로 타올라야지

Pinnanın bulkkoçulo taollayaci


-----------------------------


[Verse 2: Yosep]


묻지 마라 왜냐고 왜 그렇게 높은 곳까지

 Muncimara wyenyago wegurego nopın gokkaci

오르려 애쓰는지 묻지를 마라

Orıryo essunnınci mudcirıl mara

고독한 남자의 불타는 영혼을

Godoghan namcaye bultanun yonghonıl

아는 이 없으면 또 어떠리

Anın i obsımyonto ottoli

-------------------------


[Verse 3: Hanbin]


사랑이 외로운 건 운명을 걸기 때문이지

Sarangi verugon unmyongıl golgi temunici

모든 것을 거니까 외로운 거야

Modın gosıl gonikka (vh)olungoya

사랑도 이상도 모두를 요구하는 것

Sarangdo isangdo modurıl yoguhanın gos

모두를 건다는 건 외로운 거야

Modurıl gon(t)danın gon (vh)olungoya

------------------


[Verse 4: Yosep]


사랑이란 이별이 보이는 가슴 아픈 정열

Sarangiran ibyori boinın gasım apın çongyol

정열의 마지막엔 무엇이 있나

Çong-yori macimagın muoşi inna

모두를 잃어도 사랑은 후회 않는 것

Modurıl irhodo sarangın huhoanhnın gos

그래야 사랑했다 할 수 있겠지

Kureya saranghetta har su itgetci

-----------------


[Verse 5: Haeun]


구름인가 눈인가 저 높은 곳 킬리만자로

Kurim inga nuninga co nopın got killimanjaro

오늘도 나는 가리 배낭을 메고

Onıldo nanın gali benang-ıl mego

산에서 만나는 고독과 악수하며

San-eso mannanın kodoggwa haksuhamyo

그대로 산이 된들 또 어떠리

Kıdryo san-i donıd to ottıri

--------------------

[Outro: Hanbin]
La, la-la-la-la, la-la
La, la-la-la-la
La-la-la-la-la-la-l
La-la, la-la
La-la
La-la-la-la-la-la-la-la-la-la-la-la
La-la-la-la-la-la-la-la
La-la, la-la
La-la
La-la-la-la-la-la-la-la-la-la-la-la 

 

Hatırlatma: Şarkının Türkçe anlamı daha sonra eklenecek...


Not: Şarkının internette mevcut iki versiyonuna daha denk geldim. Cho Yong Pi ve JK Kim Dong Uk (JK김동욱). Onlarınkinde aralarda şiir kısımları da yer alıyor. Dolayısıyla paylaşılan şarkı sözleri de buradakinden fazla. Ben 4Men (Korean: 포맨) versiyonu için şarkıyı dinleyerek söylenmeyen sözleri  çıkarıp yeniden düzenledim.

Through the Darkness Dizi Tanıtımı İçin Tıklayınız

24 Şubat 2023 Cuma

Chimera (2021)

2/24/2023 11:19:00 ÖS 0 Comments

Arşivde kalmış ve izleme listemde olmasına rağmen unuttuğum bir seri Chimera. 16 bölümlük ve OCN'de ekrana gelmiş. Başrollerde dedektif  Cha Jae-Hwan rolünde Park Hae-Soo, beyin cerrahı Lee Joong-Yeop rolünde Lee Hee-Jun, FBI mensubu ve suç profili uzmanı Eugene Haddaway rolünde Soo Hyun, gazeteci Kim Hyo-Kyung rolünde Cha Joo-Young yer alıyor. 
 
80'li yılların kaotik siyasi ortamında ülkede geride efsanevi mitolojik yaratık Chimera simgesi olan sigara çakmağı bırakan bir katilin kurbanlarını havaya uçurarak öldürmesi ülkede derin bir korku yaratmıştır. Ancak ne kadar uğraşırsa uğraşsın polis olaylarla ilgili net sonuca ulaşamaz. Aynı süreçte cinayet şüphelisi sorguda hayatını kaybeder. Buna neden olan üç kişi ise kefaret ödemek yerine yüzsüzce hiç birşey olmamış gibi hayatlarına devam ederler.
 
 
35 yıl sonra Chimera bir kez daha ortaya çıkar Hedefindeki kurbanlar geçmişte soruşturmaya bir şekilde dahil olan kimselerdir. Cinayetlerde katilin izlediği kan donduran yöntemleri çözmek bile sanıldığı kadar kolay değildir. Evlat edinildikten sonra İngiltere'de yaşayan ve yıllar sonra ülkesine dönen Lee Joong-Yeop, prestijli bir sağlık kuruluşunda beyin cerrahlığı yapmaktadır. Yeniden ülke gündemine taşınan Chimera Davası'nı soruşturan polis dedektifi Cha Jae-Hwan ile FBI ajanı ve suç profili uzmanı Eugene Hatawey'in bir numaralı şüphelisi olur. 
 
Notlar:
 
- Seri için düşünülen ilk isim Chimera değil Chemistry yani Kimya'dır

6 Şubat 2023 Pazartesi

Kahramanmaraş'ı Vuran 2 Deprem Sonrası Ülkem Türkiye Yasta... Yüreğimiz Enkaz Altında

2/06/2023 05:18:00 ÖÖ 0 Comments
 

Üç yıllık pandemi esareti sonrası Cumhuriyetin 100. yılına merhaba diyeceğimiz, yeni güzel bir başlangıçların filizleneceğine vesile olmasını umduğum seçim süreci için gün sayacağz derken Maraş'da meydana gelen iki depremin acısı ciğerimizi yaktı kavurdu. 99'un hatıraları halen hafızlardayken 20 yılın ardından hala çürük binaları, önüne gelenin inşaat yapabilir olmasını, denetim yoksunluğunu, bu sürecin içindekilerin hesap vermeyişini gördük yine. Acaba bu ülke insanının nasıl bir mayası var ki  değişmiyor ve aynı hataları yapıp üzerine Allah'ın takdiri hikayesini yutuyoruz. Kadercilikte üstümüze yok zaten. Kimse dönüp bu işte insan hatası yok mu varsa niye hesap sorulmuyor ya da bunlar en başından engellenmiyor demiyor? Yok efendim kenstsel dönüşüme karşı çıkılmış? Siz çıkıp anlattınız mı? Ayrıca Herşeyin pahalılık anlamında son on yılda geldiği noktaya bakarsak insanlar herhalde düzgünce anlatılsa riskler söylense ve makul şartlar sunulsaydı zaten o projeleri kabul ederdi.  Kimse malını canından öte saymaz.

 
Bu haberleri yendiden mi duyacaktık. 1999'daki Marmara Depremi'nin acısını gayet net hatırlayan ben, Show haberin sunucusu Dilara Gönder'in haklı isyanını paylaşıyorum. Kimse bize kader, takdiri ilahi zırvası yapmasın. Deprem uzmanları bölge için uyarıp duruyor, bağırıyordu. Kulakları tıkadı yetkililer. Bu ülkede 1999'dan beri toplanan deprem paraları nereye harcandı? Deprem yönetmelikleri süs için mi hazırlanıyor? Denetimler neden düzgün yapılmıyor ve usuülsüzlüğe göz yumuluyor? Niye marifetmiş gibi çok katlı bina dikip duruyoruz? Yapı, imar, inşaat katliamları neden hala bize aynı acıları yaşatıyor? 
 
Dingonun ahırıyız mübarek! Rant kavgası, imar affı diye diye ömrünüz göcük altında mı sona erecek? Bu ülke neden ahlak yoksunu insanlar ve onların nesilleriyle yola devam ediyor? Önünüze torpille iş imkanı çıksın. Helal kazanç mı olacak o aldığınız para diyorsunuz. Karşınızdaki keriz misin oğlum / kızım sen diyor? Ahlak sahibi olmak suç işlemek gibi! Kimse kusura bakmasın geçmiş iktidarlarda aynı şimdikiler de!!! Herkes kendini, yedi ceddini zengin etme derdinde! Son sözüm o yıkılan binaları üç beş kuruş daha fazla kazanç için birilerine mezar olsun diye yapanlara! Yatacak yeriniz olmasın!!! Toprak bile kabul etmesin sizi!!!
 

Yazacak o kadar şey var ki sayfalar yetmez. Yazsam ölmüş kızının elini tutan şu babanın acısı hafifler mi? Kendi elleriyle kazıp mezara koyduğu ciğerparesi geri gelir mi?  Hatay’da göçük altında kalan 9 aylık yeğeni enkazdan çıkarılsın diye kolunun kesilmesini kabul eden, sonrasında bebek kurtarılırken kaldırıldığı hastanede can veren Cuma isimli bir insanımızın fedakarlığı karşısında ne denir? Acı ve öfke günlerce yüreğimi sıkıştırırken yemek yemek, yatağımda uyumak suç işlemek gibiydi. Kusura bakmayın ama bunca yaşananlara rağmen yine hangi sırtı kalın sorumlular bu işten paçayı sıyıracak diye sormadan edemiyorum. Biz bu filmi 1999 Gölcük Depreminde'de izlemiştik çünkü.
 

Her Yıl Özlemle Beklediğim Kar Hiç Bu Kadar Soğuk Ve Yabancı Gelmemişti....
Bu defa Kartopu Oynarken Üşüyen Ellerim Yerine, İçimdeki İnsanlığım, Ruhum Üşüyor...
Enkazda Kalan Vicdanım Üşüyor...
 
Acı büyük. İlk 36 saat Hatay'a, Adıyaman'a gidemedik bile!!! Köylere ulaşamadık!!! İnsanlar karın devam ettiği o kış günü enkaz altında yardım çığlıklarını cevap alamadı ve can verdi 😢 Oysa insanların hayata tutunduğu o ilk 36 saat kurtarmanın da en kritik zaman dilimiydi. (Sözüm ona Türkiye Yüzyılıydık!) Yönetim en azından 4. Derece Afet durumu alarmı verip dış yardımlara kapısını açabildi. Dünya çığlıklarımıza duyarsız kalmadı. Ülkeler arama kurtarma timleri ve yardım malzemesi yollamaya başladı neyseki. 45 bin canımızı toprağa verdik. Günler süren kurtarma sonrası, binlercesi uzuvlarını kaybedip sakat kalan, 100 binden fazla yaralımız var. Yanıdık ama ne çare?

Normalde blogda hiç siyaset yazmam. Ama ülkenin hali artık iyice çığırından çıkmış halde ve ben fotosentez yapan bitki değilim. Yaşananlara sanki hiç birşey yokmuş gibi kayıtsız kalmak da zor. Geleceğe dair kaygılarım büyüdükçe büyüyor. 1999 yılı benim açımdan eve bilgisayar ve internetin ilk kez eve girdiği ülkem açısındansa en derin acılardan birinin, 17 Ağustos Gölcük / Marmara Depremi'nin, o büyük kabuslarından birini yaşandığı yıldı. Aradan 20 yılı aşkın zaman geçse de depreme müdahale ve daha birçok konuda o zamanın hükümetlerine laf eden şimdinin Cumhurbaşkanı Maraş Depremi'ni asrın felaketi diye adlandırıp beceriksizliğini örtbas etmeye çalıştı. Her zaman ki gibi uyuyan bir kesim bu masallara da inandı. Oysaki aslında tamamen aynı beceriksizliği gösterdiği düşünülürse bu kadar caka satabilecek yüzü olması da ilginçtir. Ben bir yakınımı kaybetmedim ama 99 yılını sevmem. Çünkü ekranlara yansıyan izlediğim herşey fazlasıyla travmatik ve keder vericiydi. (Birde bunu kayıpları olanlardan dinleyin!) Bu nedenle 22 yıl sonra bir arpa boyu ilerleyememiş olmamıza duyduğum öfke haliyle çok büyük. Eğer deprem olmasa emin olun Kanal İstanbul muhabbetlerini dinliyor olurduk muhtemelen. Neyse ki o saçmalığa ara verdiler. Malum kapıda bir İstanbul Depremi gerçeği var ve geri sayım süreci hızlandı maalesef'. Hazır mıyız peki? Yine maalesef!
 

ABD, Almanya, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, BAE, Bangladeş, Belarus, Birleşik Krallık, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çekya, Çin, El Salvador, Ermenistan, Estonya, Filistin, Finlandiya, Fransa, Güney Amerika, Güney Kore, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, Irak, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kosova, Kuveyt, Libya, Litvanya, Lübnan, Macaristan, Malezya, Malta, Meksika, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tayvan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün, Venezuela ve Yunanistan bize nefes oldu. (Kaynak NTV Haber
 
 
Blog kore dizilerine dair olunca deprem sonrası koreli ünlülerin yaşadıklarımıza yaklaşımını merak ettim. Üzülerek söylemeliyim ki beklediğimden çok azından ses vardı. İşte onlardan bazıları ve yaptıkları bağışları öğrenmek isterseniz şu haberlere göz atabilirsiniz.


 
 
 
Ayrıca Korezin'de de benzer haberler mevcut
 

4 Şubat 2023 Cumartesi

Empress Myeongseong (The Lost Empire) Ost Şarkı Sözleri - Hangıl'dan Türkçe Transkripsiyon ve Çevirileri

2/04/2023 03:03:00 ÖÖ 0 Comments

Dizi / Drama Ost Albüm: Empress Myeongseong (Myung Sung) / The Lost Empire Ost Albümü

Şarkı Adı:  If I leave  / 나가거든 / Eğer Gidersem

Şarkıyı Söyleyen: 

Version 1: Jo Soo Mi (조수미);  If I leave 

Version 2: Kim Bum Soo (김범수) ; If I leave - Soft And Tender

Version 3: Jo Gwan Woo (조관우 ); If I leave  (Misty And Blue Song)

Version 4: Yangpa (양파); If I Leave (Clean & White)

Version 5:  Kim Kyung Ho (김경호) If I Leave - Solid (Rock Sound)

Tüm Albümü Dinle

Türü / Dil: OST, Ballad / Korece



쓸쓸한 달빛 아래

Sılsılhan dalbit are

Yalnız ay ışığının altında


내 그림자 하나 생기거든
Ne krimca hana senggikodın

Gölgem belirir


그땐 말해볼까요 이 마음 

Kıtten malhebolkkayo i maım

O anda derinlerlerdeki hislerimi söylemeliyim


들어나 주라고

Tıroına curago

Öyleyse dinle anlatıyorum

-----------------------



문득 새벽을 알리는

Munduk sebyogıl allinın

Sabahın bitişiyle


그 바람 하나가 지나거든

Kı baram hanaga cinagodın

Rüzgar estiği zaman


그저 한숨쉬듯 물어볼까요, 

Kıco hansumşidıt murıbolkkayo,

Sonrasında belirip sormalıyım


나는 왜 살고 있는지

Nanın  ve salgo innunci

Neden yaşıyorun?

------------------------------



나 슬퍼도 살아야 하네

Na sılpodo saraya hane

Ne kadar üzgün olsam da


나 슬퍼서 살아야 하네

Na sılposo saraya hane

Yaşamaya devam etmeliyim

----------------------------



이 삶이 다 하고 나야 알텐데

İ sarmi da hago naya altende

Hayat devam ederken


내가 이 세상을 다녀간 그 이율

Nega i sesangıl danyogan gı iyul

Bu dünyada yaşamamın nedenini bileceğim


나 가고 기억하는 이

Na kago kieokhanın i

Gidişimi anımsıyorum


나 슬픔까지도 사랑했다 말해주길

Na sılpımkkacido saranghetda malheçugil

 Üzüntü içinde bile beni sevdiğini söylemeni istiyorum

------------------------------------



흩어진 노을처럼

Hıtocin noılçorom

Parçalanmış bir günbatımı gibi


내 아픈 기억도 바래지면

Ne apın kiokdo bariçimyon

Acı dolu anılarım solup gittiğinde


그땐 웃어질까요 이 마음,

Kıttden usocilkayo i maım,

O zaman içtenlikle gülümseyecek misin?


그리운 옛일로

Kriın yesilro

Eski güzel zamanlara

------------------------------



저기 홀로선 별 하나

Cogi holloson byol hana

Oradaki parıldayan yıldız


나의 외로움을 아는건지
Nai orumıl anınngonci

Yanızlığı mı biliyor musun?


차마 날 두고는 떠나지 못해

Çama nal dugonın ttonaci mote

Terk etmeye dayanamıyorum


밤새 그 자리에만
Bamse kı carieman

Aynı yerde bütün gece...

----------------------------



나 슬퍼도 살아야 하네

Na sılpodo saraya hane

Üzgün olsam da yaşamalıyım


나 슬퍼서 살아야 하네
Na sılposo saraya hane

Hüzünşe yaşamak zorundayım

-----------------------



이 삶이 다 하고 나야 알텐데
İ sarmi da hago naya altende

Bu yaşam bittiğinde bilmeliyim


내가 이 세상을 다녀간 그 이율

Nega i sesangıl danyogan kı iyul

Geçip gidişindeki hızı


나 가고 기억하는 이
Na kago kiokkhanın i

Ayrılışımı anımsıyorum


내 슬픔까지도 사랑하길 우우~

Ne Sılpımkkacido saranghagil uu~

Umarım hüznü dahi seversin

----------------------------------

부디 먼 훗날

Pudi mon hutnal

Lütfen gelecekte


나 가고 슬퍼하는 이
Na kago sılpohanın i

Gittiğim zaman desinler ki


나 슬픔속에도 행복했다 믿게…
Na sılpımsogedo hengbokhetda mitge… 

Hüzünlüyken bile mutluyum,  lütfen inan



Editör Yorumu: 124 blümlük diziyi Türkçe altyazılı bulmak mümkün değil. İngilizcesi bile yok. Şarkı benim açımdan eğer dizi albümlerinde yer alan en iyi parçalar listem olsa sanırım ilk beşe rahat girer. Soprano sanatçı Jo Soo Mi (조수미)'nun yorumu hariç diğer versiyonları albümü bulunca keşfettim ben de.

Tarihe Not Düşelim: Sanayileşme sonrası hızla gelişen ve yayılmacı bir politika izleyen Japonya'nın topraklarına katmak için göz diktiği Kore'nin Kraliçesi Myeongseong (Doğumu 1851, Ölümü: 1895) Japon suikastçiler tarafından yakalanmış, tecavüz ve işkence sonrası yakılarak öldürülmüştür. Bundan sonraki süreçte zaten Kore Japonya hakimiyetine girmiştir. Japonya'nın hegamonyası altında aşağılanan, zulüm gören ve ezilen halkın kadınları, genç kızları "Comfort Woman" tabir edilen seks kölesi olarak kullanılmıştır. Her ne kadar Japonya özür dilememek için diretse de sonunda yapabilmiştir ama bu olaylar günümüzde iki ülkenin ilişkilerinde en önemli çatlaklarından biri ve kapanmayan yara olarak kalmıştır. 
 
Pandemi öncesi hatırlıyorum, Kore'nin Japonya başkonsolosluğu önüne konulan ve çocuk yaşta bir kızı resmeden Comfort Women heykeli iki ülke arasında krize yol açmıştı. Ben de uydudan izleyebildiğim iki Kore kanalı sayesinde bu durumu takip etmiştim.

Comfort Women konusu ülke tarihinin en iç acıtan olaylarından biri olunca elbette beyazperdede ya da dizilerde de kendine yer buluyor. Ben özellikle sinema filmi Spirits' Homecoming'in etkisinden günlerce çıkamamıştım. Hatta o günden sonra Japonya kültürü, animeler vs gönlümdeki yerini kaybetti diyebilirim.


2 Şubat 2023 Perşembe

Encounter / Boyfriend (2018)

2/02/2023 01:31:00 ÖÖ 0 Comments

Ruhsal duruma göre şekilleniyor beğenilerde. Yayın dönemi göz atıp konusu cezbetmeyince izleme listeme eklemediğim bir yapımdı Encounter. Başrolleri Song Hye-Kyo ve Park Bo-Gum paylaşıyorlar. Romantizm tadında hikayeler sevenler için tercih sebebi olabilir. Şahsen bu ara ruhum bir parça sukunet istiyor. O nedenle şu günlerde yapım bana da iyi geldi. İyi ki izlemeyip bekletmişim.

Cha Soo-Hyun politikacı bir baba ve onu desteklemek için kendisini harcamaktan çekinmeyen bir annenin kızıdır. Malum siyasette bağlantılar önemlidir. Güçlü holding sahibi bir aileye gelin olur. Ancak özellikle kayınvalidesinin hükmediciliğinin ağırlığında ezilirken kocası Jung Woo-Seok da tüm yaşadığı zorluklara seyirci kalır. Evliliğini bitiren şey sadakatsizlik olur. Yılbaşı, doğum, ya da ölüm yıldönümlerine katılmak gibi absürd sayılabilecek bazı şartlar altında boşanıp özgürlüğünü elde ettiğinde bir otelin de sahibi olur. Evliliği kağıt üzerinde bitmiş olsa da tümüyle bağını koparamamanın getirdiği zorlukları ve huzursuzluğu omuzlarında hissetmektedir. İşinde iyidir. Otelin Küba'da açmayı planldığı şubesi için şehir dışına çıkar. Gün içindeki etkinlikleri tamamladıktan sonra kendine biraz vakit ayırıp şehrin manzarasıyla ile ünlü bir noktasına gitmeye karar verir. Taksiden indiğinde bir grup hırsızın takibindedir. Çantasını çaldırır. Yine de fotoğraflarını gördüğü o harika gün batımını izlemek için dönmek yerine devam etmeyi seçer.

 
Küba sokaklarında dolaşan Kim Jin-Hyeok fotoğraf makinesi ile şehre dair hoş manzaraları kadrajına alır. Mola verdiği kafenin bahçesinde kahvesini yudumlarken kontrolünü kaybeden bir araç oturduğu masaya çarpar. Delikanlı ayağa kalkar ve yere düşen makinesini kontrol edince merceğinini kırıldığını görür. Bu sırada araçtan çıkan bir kadın Koreli olduğunu fark eder ve ülkeye dönünce zararının karşılayabilmesi için kartını verir. Manevi değerine rağmen O'nun bu yönde beklentisi yoktur. Gün boyunca şehirde yürümeyi sürdürür. Kalabalıklar arasında kırmızı elbisesiyle dolaşan bir kadın dikkatini çeker. Güneş batarken insanların akın ettiği seyir noktasına gelmiştir ki aynı kadının orada olduğunu fark eder. 
 

Cha Soo-Hyun tüm gün yürüdüğü için yorulmuştur. Başı yanında duran birinin omuzuna düşer... Bir süre sonra uyanınca irkilir ve oluşan durum karşısında bir parça utanır. Bu arada ayakkabısının biri aşağı düşmüştür. Kalabalık birer ikişer ayrılır. Cha Soo-Hyun az önce uyuması için omuzunu sunan adamdan bu kez ayakkabasını alması için yardım ister. Ayak bileklerinin arkası bağcıklar ve fazlaca yürümekten yara olmuştur. Jin-Hyeok halden anlar ve yol üstü bir seyyar satıcıdan parmak arası bir çift sandalet satın alır. Cha Soo-Hyu'unkileri de sırt çantasının arkasına asar. Cha Soo-Hyu tüm günün ardından acıkmıştır. Banka kartı görevini tüm parasını harcayarak yerine getiren delikanlı ondan fazlasıyla hoşlanmış haldedir. Dolayısıyla şikayetçi de değildir. Ayrılık zamanı geldiğinde yarın aynı kafede bir kez daha buluşmalarını önerir. Cha Soo-Hyu programını bilmediği için net bir cevap vermez. Ertesi gün de kafeye gidebildiğinde adam çoktan ayrılmıştır.
 
 
Editör Yorumu:

- Keşke Park Bo Gum'un Küba'daki saç modeliyle devam etseymiş tüm dizi:) Bana göre çok yakışmıştı.
 
- Pekçok dizide gördüğümüz yaralayıcı ve rahatsız edici eski eş profilinin aksine buradaki karakter bence hoştu.