Türkçe Yayın: Sarayın Doktoru (Trt 1 / Meltem Tv)
Yapım Yılı: 2012
Bölüm Sayısı: 50
Uyarı: Aşağıda yer alan yazı adı geçen yapım hakkında birçok ayrıntı barındırmaktadır. İzlemeyi düşünenlerin okuması önerilmez:)
Trt'nin, Muhteşem Kraliçe sonrası Sarayın Doktoru adı
ile ekranlara getirdiği ve beğeni toplayan dizi geçmişi büyük bir sırrı barındıran alt tabakadan bir veteriner, Baek
Gwang-hyeon'in kraliyet hekimliğine uzanan yükselişini
anlatır. Lee Yo Won oyunculuğuyla göz doldururken başroldeki
Cho Seung Woo ise bize aşina bir karakter
değil. (Oyuncuya dair benim izlediğim tek yapım sinema filmi The Sword with No Name.) Ancak özellikle tatlı gülüşü ile seyircisini mutlu
ettiği kesin. Genel Kore yayın standartlarına göre uzun bölümlü oluşu
sezonlarla devam eden yapımları izleme alışkanlığındaki ülkemiz insanı
için en olası tercihlerden biri.
Bu arada Koreliler tıp
temalı dizilere hayli ilgi duyuyor herhalde. Nette bilgi araştırması
yaparken fark ettim ki baş karakter Baek Gwang-hyeon (Kwan Yong Bek)'in yaşadığı
yıllar (1625–1697) olarak gösterilmiş. Dolayısıyla orijinal bir geçmişi
mi var yoksa yapıma dair zaman periodu olarak mı gösterilmiş
bilemiyorum. Ancak kore tarihinin önemli addedilen kişiliklerine dair
diziler yapıldığı düşünülecek olursa ilk seçenek olası görünüyor. İyi bir korecem olsa kore
tarihinin bu yönünü araştırmak isterdim doğrusu. Ancak şu noktada
yapabileceğim birşey değil.
Hikaye asil ve köklü bir aileye mensub Do-joon Kang, baytar ailesinden gelen ama bunu bir sır olarak saklayan Lee Myung-Hwan
ve Jang In-Joo
adlı üç iyi arkadaştan birinin sahip olamadıkları adına kapıldığı hırs ve bu uğurda sarayda karıştığı büyük bir komplo sonrası diğerinin suçlanarak öldürülmesi ile başlıyor. Kanunlar gereği varisi varsa onunda yaşamasına izin verilmemektedir. (Babanın suçunu oğula da geçmesi doğrusu çok acımasızca) Kısa bir süre önce alt tabakadan bir adamın karısının doğumuna yardım etmiştir ve bu durum oğlunun kurtuluşu olur. Köylü vefa örneği sergiler ve bebeği yeni doğmuş kızı ile değiştirerek öldürülmesini engeller. (Öz çocuğunun hain damgası ve köle sıfatıyla yaşamasına neden razı oluyor, biraz acayip) Kendisinin de hakkında arama kararı vardır. Bu nedenle bebekle şehirden ayrılır. Öz kızı ise Kang ailesinden geriye kalan kişi olarak kayıtlara geçer. Statüsü köleliğe indirilerek bir ailenin hizmetine verilir.
Birkaç yıl sonra ikili baba-oğul olarak adada yoksul biçimde hayatlarını sürdürmektedir. Yaşadığı yerden kurtulma hayalleri kuran on yaşlarındaki Gwang-hyeon ipe sapa gelmez hocasını da kandırıp bu arzusunu gerçekleştirmeyi başarır. Bindiği tekne sayesinde başkente gelir. Ancak kendi dürüst karakterine karşın şehir düzenbazların cirit attığı bir mekandır. Eşyalarını bırakıp bir süre yanından ayrılan öğretmenini beklerken Young-dal isimli bir çocukla tanışur. Sözüm ona yankesiciler konusunda yardım edecektir ama aslında kendisine onlardandır. Üstelik erkek değil kızdır. (Tabi kendisi ile değiştirilen bebektir de) Beraber geçirdikleri o kısa zaman dilimi birbirlerinin çocukluk aşkı olmalarına yeter. Ancak ikili talihsiz bir başka olay yaşar. Gece yarısı yeniden sahneye çıkan Lee Myung-Hwan geçmişteki o olaya dair bir
tanığı aküpunktür iğnesiyle öldürdüğü anlara şahit olurlar. Varlıkları fark edilince hayatları tehlikeye
girer. Bu arada oğlunu bulmak için peşlerinden şehre gelmiş bulunan baba ne yazık ki hakkında arama kararı yüzünden güvenlik güçleri peşine düştüğünde hayatını kaybeder. Kaçış ve kovalamaca esnasında Gwang-hyeon yaralanarak uçuruma yuvarlanır.
Lee Myung-Hwan'ın talebiyle yapılan araştırma sonrası Kang ailesinin suçsuzluğu ortaya çıkarılır. En yakın arkadaşı olması dolayısıyla vesayeti de kralın kararıyla şu anda kraliyet hekimi olan Lee Myung-Hwan'a verilen ve itibarı ile serveti iyade edilen Ji-Nyeong böylece saygın bir konuma yerleşir. Kralın kızkardeşi prenses Sookwhee ile yakın arkadaştır.
Sarayın kurallarını hiçe saymak konusunda her zaman fazlasıyla gönüllü
olan kızın başını sıkca beladan kurtarır. Bir süre önce Çin tıbbı üzerine eğitim alarak başkente dönmüştür. Tecrübe kazanmak için Halk Sağlığı Merkezine hemşirelik için başvurur. Ancak aile adı bulunduğu yere emeği ile gelen herkesi rahatsız eder. Bu yüzden personel seçiminden sorumlu baş hemşire Jang In-Joo tarafından geri çevrilir. Ancak inatçıdır. Yapılan sınavı da bileğinin hakkı ile geçince kadının onaylamaktan başka çaresi kalmaz. O'na kolaylık göstermeyeceğini ya da ayrıcalık yapmayacağını açıkça dile getirir.
Yıllar sonra Gwang-hyeon, uzak bir çiftlikte baytar yamağı olarak karşımıza çıkar. Ji-Nyeong ve prenses Sookwhee saygın hanımlar için pek de uygun kaçmayan bir mekanda yemek molası vermek isterler. Sonrasında serserilerin tacizine maruz kalırlar. Gwang-hyeon ve ahırlardan arkadaşı Ja-Bong duruma müdahil olurlar. Gwang-hyeon asaletlerini fark etmeksizin onlara sıradan biri gibi davranıp üstüne fırça atar. O sıralar hasta kedisi için çaresiz kalan prenses veteriner olduğunu fark ettiği gencin sorununa çare bulacağını umar. Gwang-hyeon saraya çağrılır. Önceki gün kaba tavırları için uyaran ve kim olduklarını söyledikleri halde alaya alıp inanmadığı kişiyi karşında görüp de prenses olduğunu öğrenince soğuk terler döker. Kellesini sadece hasta kediyi tedavi edebilirse kurtaracaktır. Sorunu çözer. Hayatta kalmayı garantilediği gibi ve prensesin minnettarlığıyla birlikte aşkını da kazanır. Sonrasında verilen bir kraliyet emriyle kraliyet ahırlarına tayin edilir. Ji-Nyeong'da kraliyet ahırlarındaki baytarlara yardım etmek üzere görevlendirildiğinde yeniden bir araya gelmeleri kaçınılmaz olur. Sıkça didişseler de içten içe kaçınılmaz biçimde aralarında farklı duygular filizlenir. Öte yandan Ji-Nyeong'un köklü ve soylu Kang aşiretine mensup olduğunu
öğrenmesi duygularını içine gömmesini gerektirse de başaramaz. Lee Myung-Hwan'ın oğlu, kraliyet hastanesine tayin edilen devlet memuru Lee Sung-Ha durumu bir miktar karmaşıklaştırır.
Kral Hyunjong'un emri ile sağlık bakanlığına atanan Ko Joo-Man ise terfi ve atamalardaki ayrımcılığı yıkacak bir kararla halkın her kesimine açık bir sınav düzenlemeye karar verir. Bir süredir zekası ve yöntemleriyle dikkatini çeken Gwang-hyeon'a da kendi kitaplarını vererek sınava girmesini önerir. Başlangıçta ölen babasının doktor olması için kendisini sıkboğaz ettiği dönemler bunu kulak ardı etmiştir. Gösterdiği başarıya rağmen Lee Myung-Hwan gibi asillerin küçümseyişlerine maruz kaldıktan sonra fikrini değiştirir ve doktor olmaya karar verir. Giriş sınavından önceki gece Lee Myung-Hwan'ın adamı tarafından feci şekilde dövülür ve neredeyse kolunu kullanamayacak hale gelir. O halde bile gösterdiği başarı inanılmazdır. Ünü kralın kulağına kadar gelir.
Joseon devrinde normal şartlarda genç bir dul olan kadının tedavi olması saygınlığını zedeler görüşü hakimdir. Bu yüzden
öğrenciliği devam ederken Sung-Ha'nın arkadaşı hasta ablası için
kendisinden yardım ister. Eve vardıklarında konumu gereği zaten elinden
birşey gelmeyeceğini anlatmak ister ama tam da o sırada genç kadın intihara teşebbüs eder. Yalnızca bir öğrenci olduğunu dile getirip
birşey yapmaya yetkisi ya da konumu olmadığını anlatmak istese de
neredeyse kılıç zoruyla tedaviyi gerçekleştirir. Hastaneden çağırttığı Ji-Nyeong'da kadının uyanmasını sağlar. Ancak tüm çabasına rağmen seçtiği yolda sınıf arkadaşlarınca da kabul görmez. Kraliyet ailesinin gönüllü hasta olarak dahil olduğu doktorluk atanma sınavında krala koyduğu teşhis soyluların tepkisini çeker ve en sonunda yapılan baskıya dayanamayınca ayrılmaya karar verir. Ancak gerçektende kralın durumu kötüleşir ve bir kez daha haklı olduğu anlaşılır. Ona karşı kin ve hasedi gün be gün artan Lee Myung-Hwan ise zaten sağlık bakanlığını kaptırdığı ve yaptığı uygulamalarla gelenekleri altüst ettiği için Ko Joo-Man'dan da aynı ölçüde nefret etmektedir. Kralın tedavisi sürerken akupunktur yapacağı gün Ko Joo-Man'ı zehirlemekten çekinmez. Neyseki Gwang-hyeon akupunktur becerisiyle zehrin ilerleyişini durdurarak Ko Joo-Man'ın tedaviyi tamamlamasını sağlar. Sağlığına kavuşan Kral minnetarlığının bir göstergesi olarak o ve tüm sağlık çalışanları için bir ziyafet verir. Gwang-hyeon okula döner.
Tam herşey yoluna girmiştir ki Lee Myung-Hwan'nin sahnelediği bir diğer oyun sonucu bu kez soylu bir kadınla ilişki kurmakla suçlanarak yüce divana sevk edilir. Kadın bir süre önce gizlice tedavi ettiği ve Lee Myung-Hwan'ın geçmişte işbirliği yaptığı bakanın gelini Seo Eun-Seo'dır. İradesi dışında hazırlanan ifadede buluşmadığını ve taciz edildiğini söylemiştir. Gerçeği söylemesi için kadını evinde ziyaret eden Ji-Nyeong görür ki zaten bununla ilgisi yoktur. Göğsündeki tümör yüzünden fenalaşır. Bir kez daha kıl payı kurtulan Gwang-hyeon soyluların bağnazca itirazına karşın kralın verdiği onayla gerçekleştirilen cerrahi operasyonda tümörü çıkaran kişi olurken gelecekte kadının kayınpederi Bakan Oh Jang-Park
bir diğer düşmanı haline gelecektir.
Hikayenin üçüncü evresi Sağlık Bakan Ko Joo-Man'ın komplo ile ölümü ve bu ölümden sorumlu tutulan Gwang-hyeon'un kralın emriyle tutuklanması üzerine devam eder. Kaçak olarak bir süre yaşamını sürdürse de efendi Ko Joo-Man'nın bıraktığı mektup ve verdiği talimat doğrultusunda aradığı Sa-Am'a ulaşır ve onlarla birlikte ülkeyi terk eder.
Aradan geçen üç yılın ardından Çin'de yaptığı tedavilerle hatırı sayılır bir ün elde eder. Ji-Nyeong ise gizlice Yongdal adı ile bitkisel ilaçların satışını tekel haline getirerek ceplerini doldurma peşinde koşan Oh Jang-Park ve soylulara karşı piyasaya el altından ürün satışı yapmakta ve yoksul halkın ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır. Şimdilerde Kore Sağlık Bakanı görevini yürüten Lee Myung-Hwan imparatorun çok değerli cariyesinin tedavi etmesi için kralın emriyle Çin'e gönderilir. Kendinden emin biçimde tedaviyi başarıyla gerçekleştirdiği düşüncesiyle ülkesine dönse de O'nun gerisinden kadın yine hastalanır. İmparatorun çağırttığı bir diğer hekim Gwang-hyeon olur. Uygulayacağı tedavi cerrahi müdahalayi gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla bedeninde iz kalacağı gerçeği yüzünden cariye operasyonu kabul etmez. (Sanırım kadınların vücutlarında herhangi bir iz bulunması kusur olarak addediliyor, kabul görmelerine izin vermiyor.) En nihayetinde ikna olur ve sadece küçük bir izle hayatını sürdüreceğni görür. Bu başarı Gwang-hyeon'un sürgündeki hayatının da sonu olur ve Çin elçi heyetiyle başkente gelir.
Elçiler onurlarına verilen yemekte süreç konusunda açılan sohbette gönderilen baş hekimin tedavisinin sonuçsuz kaldığını anlatınca başarısıyla kasılan Lee Myung-Hwan yerin dibine girer. Konuşma devam ederken yine bir diğer koreli hekimin cariyeyi sağlığına kavuşturduğunu ve İmparatorun takdirini fazlasıyla kazanan bu kişiyi tanıtmak üzere huzurlarında taktim etmek istediklerini eklerler. (Kore tam bağımsız bir ülke gibi değil de Çin'in vassalı gibidir bu dönemde. Dolayısıyla Kore kralının sürgüne gönderdiği kişi belli ki Çin İmparatoru'nun isteğiyle takdir edilmesi gereken biri haline gelebiliyor) Gwang-hyeon'un aradan geçen yılların ardından bir kez daha ezeli düşmanıyla karşı karşıyadır. İkilinin rekabeti en sonunda Lee Myung-Hwan ve Bakan Oh Jang-Park'ın kirli çamaşırlarının ortaya çıkmasıyla son bulur. Her ikisi de yaptıklarının bedelini canlarıyla öderler. Aile adını ve mirasını geri alan
Gwang-hyeon ise kendini çevreleyen asillere ve onların baskılarına rağmen kralın da onayını alarak artık daha alt statüsüne inmiş olan Ji-Nyeong'a evlenir. Her ikisi de başarılı birer sağlıkçı olarak konumlarına rağmen sıradan insanlarmış gibi yaşamayı yeğlerler.
Ufak Bir Eleştiri: Dizileri çevirme konusunda Yeppuda iyi iş çıkarır genelde. Benim de her ne olursa olsun emeğe saygım sonsuz. Ancak bu çeviri izlediğim en berbat işti. Nedendir bilinmez ünvan ve sıfatlar inatla korece bırakılmış. Daha havalı durduğu falan mı düşünülmüş bilemiyorum. Bence çok anlamsızdı.
Dizideki Acayiplikler:
- Efendi Ko Joo-Man önce durumu ağırlaşırken ve sonrasında ölürken oğlu Yoon Tae-Joo niye doğru düzgün piyasada yoktu. İnsan babasını kaybediyor. Gwang-hyeon bile daha çok gözyaşı dökmüştür adam için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe yazım kurallarına özen gösterelim.