Kayan Yazı

Başrolünde Lee Min Ho ve yeni nesilin sevilen oyuncusu Ahn Hyo Seop'u bir araya getiren sinema filmi "Omniscient Reader's Viewpoint" 2024'te yayınlanacak

7 Eylül 2023 Perşembe

Çöp Diziler (2016-2019) (Güncelleme Ekim 2023)

 ÇÖP DİZİLER PART 2 (Yıl Sıralamasıyla)

Kore dizi arşivim kabardıkça kabarmış ve harddisk dolup taşmış. Yetişkinseniz zaman artık daha kıymetli. Ben de ikinci kez dönüp bakılmaya değmeyecek serilerden kurtulayım da iyilere de yer açılsın dedim. Sadece izlemiş olmak için izlenmeye değmezse yayın dönemi ara kalite işlerden biri gibi görünen her yapımı çöpe yollayabiliyorum artık. İndirmişsem izleyim devri geçti. Görünüşe göre ne konu ne de oyunculuklar gözüme ya da gönlüme hitap etmeyince aşağıdaki listeyi ikinci kısım olarak oluşturdum. Hatta şunu söyleyebilirim ki bunun iki ya da üç katı üşendiğim ya da tamamen zaman kaybı bulduğum için yazıya dökmediklerim var. Yeni kore dizisi takipçisiyseniz ve yüzlerce dizi izlememişseniz belki hoşunuza gidebilir. Bazıları için yapılan "çok iyi" yorumları aynı hissi bana yaşatmamışsa zaten birşey ifade etmiyor. Benim gibiler için artık bu durum pirincin taşını ayıklamak değil de pirinçteki yemeye değer en lezzetli iri taneleri seçmeye döndü. (Mazur görün. Biraz açım :)


Hatırlatma: Diziler için yapılan yorumlar orada yer alan karakterleri canlandıran oyuncuya değil oynadığı role dönüktür Gerçek haayatta nasıl insanlar olduklarını bilsem bile kimsenin kimseyi yargılama hakkına sahip değilim. Kaldı ki bir çoğunu da tanımıyorum ya da takip etmiyorum.
 
 


Flower Crew.Joseon Marriage Agency (2019)

Lee Soo babasının yanında demircilik yapan taşralı bir delikanlıdır. Uzun süredir Gae-Ddong'a aşıktır. Ancak duygularını henüz karşısındakine itiraf edememiştir. Gae-Ddong ise kadınsı görsellikten uzak yıllar önce ayrıldığı abisini bulmak için hemen hemen her türlü işi yaparak para kazanmaya çalışan eğitimsiz ve bakımsız bir kızdır. Açılma konusundaki zorluğu aşamayan Lee Soo, Joseon'da Çiçek Ekibi olarak ün salan Ma Hoon, Do Joon ve Ko Young-Soo adlı üç yakışıklı erkek tarafından işletilen ülkenin en iyi çöpçatan kurumuna başvurur. 

Bir dizi talihsiz olayla zaten Gae-Ddong'u tanıyan ve ondan zerre iyi izlenimler edinmeyen Ma Hoon bu eşleşmeye sadece genç adamın duygularına ikna olarak olasılık verir ve ikili düğün hazırlıklarına başlar. Ancak nikah günü damat ani ve gizemli bir şekilde ortadan kaybolunca Gae-Ddong bir sürü borç ve utançla yüzleşmek zorunda kalır. Yine de Lee Soo'nun kendisini sebepsiz yere terk etmeyeceğine ve başına bir şey gelmiş olabileceğine inanmaktadır. Çaresizce O'nu aramaya başlar. Ma Hoon'da bu çabasına kayıtsız kalamaz.


Last Empress (2019)

 
 
Türkçe'ye çevirimi ile Son İmparatoriçe, Kore'de monarşinin hüküm sürdüğü günümüz dünyasında türlü entrikaların yaşandığı saray hayatını ve bu eksende bir intikam öyküsü izleyicilerine sunuyor. Başrollerinde parlak ve neşeli müzikal oyuncusu Oh Ssu-Ni'yi canlandıran (Jang Na-Ra)  imparator Lee Hyuk rolünde  (Shin Sung-Rok), annesinin ölümünün sorumlularını bulmak için bambaşka bir bir adama dönüşüp saray koruması olan Na Wang-Sik rolünde pek sevdiğim oyunculardan biri (Choi Jin-Hyuk) ve son olarak wamp karakter Min Yoo-Ra rolünde Lee Elijah var.


Oh Ssu-Ni orta kalite bir tiyatroda başrol hayali kurarken ülkenin kralının ilgisiyle başı dönen ve bu masalsı gerçeklikte kaçınılmaz biçimde ona aşık olur. Halktan birini seven kral görüntüsüyle uzun süredir eski imalından uzak kraliyet ailesi kendince planlar peşindedir. Böylece Oh Ssu-Ni kosa süre sonra hem adamın aşkının ardında yatan gerçekleri hem de sarayın karanlık sırlarını öğrenmek zorunda kalır.
 
Dizi sanki hep aynı karakteri canlandıyor gibi duran  Jang Nara'nın oyuculuğunu sevemediğim için orta kalite bir yapım olarak kaldı maalesef.
 

Tale Of Nokdu (2019)

Tale Of Nokdu 7.7'lik Imdb puanına, Son Yejin'e benzerliği ile dikkatimi çeken güzel oyuncu Kim So-Hyun'a rağmen konu kalitesi, oyunculuk ve işleniş ve komedi unsurları serpiştirilmeye çalışılmış vasat hikaye yapımlardan biriydi. Tam üç kez değişik zamanklarda izlemeyi denedim ama hiçbiri keyif vermeyince herhalde ruhumda bir sıkıntı yoktur diye karar verip çöpe gidecekler listesine ekledim. Dizi şu şekilde başlıyor. Ailesi ile birlikte yıllarca kaçarak yaşayan Jeon Nok-Du peşindeki bir suikastçının izler ve yolu bir köye ulaşır. Ancak normal şartlarda bir erkeğin sadece dul kadınların girebildiği bu gizemli köye adım atması imkansızdır dul kadınlara ait gizemli bir köydür. Sonuçta tek yolu var gibi gözükmktedir. Kadın kılığına girer. 
 
At Eighteen (2019)

 
Yeni yetme ergen dizisi At Eighteen sıradan ve birşey vaadetmeyen konusuyla belki işlediği yaş grubuna hitap eddebilecek öçüde bir dizi. Şahsen arşivimde boşa yer kapladığını anlayınca hayal kırıklığı yaşadım. Sadece Alchemy Of Souls'daki veliaht prensle aşina olduğum oyuncu Shin Seung-Ho'yu burada görünce şaşırdım. Dizi çekilirken 24'ündeymiş. Ama gayette liseli gibiydi. Hikaye şöyle: Choi Joon-Woo disiplin suçu sonrası okul değiştirmek zorunda kalan bu yüzden de taşınan 18 yaşında bir gençtir. İlk gün sınıf öğretmeni Oh Han-Kyeol ve Öğrenci başkanı Ma Whi-Young tarafından işleyiş ve süreçler hakkında bilgilendirilir. Yoo Soo-Bin başarılı annesinin kontrolcü gölgesinde bağımsızlığını kazanmaya çalışan bir kızdır. Choi Joon-Woo ile tanuştıktan sonra kendi potansiyelini keşfetmek için içinde ihtiyaç duyduğu gücü de bulur.


Undateables (2018)
 

Namkoong Min'i Hwang Jung-Eum'i biraraya getiren romantik komedi temelde çekici sayılacak bir temadan yola çıkmış olsa da doyurucu olmaktan ziyade çerezlik kabul edebileceğim dizilerden biri. Büyük beklentilerle başlasam da konuda ilginç, merak uyandıran bir taraf olmayınca zaman kaybı kategorisinde çöpe gidecekler klasörüne koydum. Aslında başlangıçta sevimli gelmişti ama bölümler ilerledikçe sıradanlıktan öte birşey bulamadım. İlla bir geçmişte tanışma hikayesi olmak zorunda mı mesela? Yine de
Namkoong Min'in hatırına arşivde tutup dört yıl beklettiktan sona ikinci bir şans verdim. Çünkü bazen kişinin kendisi de iyi modda olmayabiliyor. Düşüncelerim değişti mi? Hayır. Gelelim kısaca hikayesine. Hoon Nam, zengin bir aileden gelen, oyucak galerisi sahibi, hayata dair neredeyse her konuda konusunda özgüveni tavan yapmış, kadınları tamamen çözdüğünü düşünen mükemmelliyetçi biridir. Aşkı bilir ancak ona inanmaz. Ayrıca cazibesinin kadınlar üzerinde yarattığı etkinin farkındadır. Jung  Eum  ise çöpçatanlık şirketinde çalışan bir kadındır. Aşka inanmış ama beklentileri boşa çıkıp hayal kırıklıkları yaşamıştır. Aralarında gelişen ilişki bir çeşit rekabetle başlasa da zamanla yakınlaşırlar. (İşte o kimya ne ara oluştu? Hwang Jung-Eum'in oyunculuk tarzından, önce biraz kaçık sonra durağan ve duygusallaşan halini görmekten sıkıldım!)


Lovely Horribly (2018)


Sizi bilmem ama bu kadar hayaletli hikaye izleyince cidden yavan hissettiyor atık bana. Romantizm mi gerilim mi bi garip havası ile Kbs kanalının yayınladığı bu yapıma öyle muhteşem reytingler de elde etmemesine karşın birden fazla kez KBS World'de denk geldim. Sonuncusu dün sona eren tekrardı. İlk kez My Golden Life'da dikkatimi çeken Park Si-Hoo hatrına birkaç bölüm anca tahammül edebildim. Çiftin kimyası birbirine hiç uymamıştı kanımca. 
 
Dizi çocukluklarından itibaren kaderleri bağlanan iki insanın hikayesi. Kız talihli, erkek talihsizdir ve çok hastadır. Bir gün iki çocuk bir araya gelirler. Kızın boynunda gerçek elma ağacından yapılmış kolye bir şekilde erkek çocuğun eline geçer. Ve kaderleri de talihleri de değişir. Artık Oh Eul-Soon (Song Ji-Hyo) adlı kız hayatında hep bütün olumsuzlukları kendine çeken, gölgede kalan başarısız bir dizi senaristi iken erkek yani Yoo-Philip (Park i-HoSo): kariyeri parlayan ünlü bir oyuncu olur.  Karakterimizin en büyük sıkıntısı kendinde olmadığı tuhaf süreçlerde kaliteli birşeyler ortaya koyabilmesidir. En son yazdığı senaryo onları bir araya getirdiğinde kendini beğenmiş Philip tekin gözükmeyen bir dizi olayın yaşanması sonrası kadına adeta bir ucube gibi davranır. (Eh o saç modeli ve o tavırlarla adamı suçlayamam doğrusu!)
 


Jealousy Incarnate
(2018)




Erteleyip durduğum bir diğer diz 30'lu yaşlarındaki insanların hayatını anlatıyor ki benim gibi artık 20'lerin ergen hikayelerinde sıkılmışsanız hoşunuza gidebilir. King's 2 Heart'daki çekici saray muhafızı rolünde Cho Jung-Seo'u çok sevmiştim. Seriyi arşivde uzun süre bırakmamın da sebebi oydu. Ama öyle kayda değer bir hikaye bulamadım.

Uzun süreli hava durumu sunucusu olan Pyo Na Ri çalıştığı kanalın yıldızı muhabir Hwa Shin'i üç yıldır platonik olarak sevmekte işinde daha iyi bir pozisyona geçmek için ayak işleri de dahil herşeye koşturmaktadır. Kadınn hastalıkları arasında yaygın biçimde görülen göğüs kanseri riski taşıyan birkaç kitleye sahiptir. Yaşadığı sürecin sonucu olarak bilgisi de olunca bir gün Hwa Shin'in meme kanseri olduğunu farkeder. Tabii adam sürekli göğsünü elleyen ve sonrada bu ihtimali dillendiren kadına deli gözüyle bakar. Sonuçta gerçekten de kanser olduğunu öğrenir. Hastaneye yatış sürecinde adının gizli kalmasını ister. Ama bir şekilde tam da kitlelerini aldırmak için operasyona gelen Pyo Na Ri ile oda arkadaşı olur. İkili çalıştıkları kanaldan hastalık süreçlerini gizleyip aynı zamanda o zorlu süreçte birbirini yakından tanıma fırsatı bulur. Hatta kadın O'nun ilk aşkı olduğunu ititraf edip bunu geride bırakmayı arzuladığını söyleyerek adamı öper de. Elbette ikili arasında bir çekim ve yakınlaşma olması kaçınılmazdır.

Dizi ülkesinde yakaladığı izlenme oranı oldukça yüksekse de bana göre genel olarak ikilinin ilişkisi harici diğer tüm yan roller ve konusu itibariyle kalabalık, yorucu ve sıkıcıydı. Arşivde de kalıcı yer bulamadı haliyle.


Beauty Inside (2018)


Aynı adlı filmin dizi uyarlaması olan Beauty Inside'da Han Se-Kye ülkesinde sektörün aranılan yüzü ve başarılı kadın oyuncularından biridir. Yaptığı iş dolayısıyla da haliyle medyanın magazin ayağının da hedefi halindedir. İki yakın arkadaşı hariç hakkında kimsenin bilmediği ise her ay bir hafta süresince bedeni kadın ya da erkek, kimi zaman çocuk, kimi zaman yaşlı, kimi zaman yetişkin birine dönüşmektedir. Değişimin hemen öncesi ufak belirtiler meydana geldiği için herkesin gözü önünde gerçekleşmesinden olabildiğince kaçınmak zorundadır. Lee Min Ki'yi ise yüz körlüğü hastalığından muzdarip, artık iyiden iyiye sıkıcı bulduğum soğuk zengin tiplemelerinden biriyle, havayolu şirketi yöneticisi rolüyle karşımıza çıkıyor. Açıkçası ana hikaye ilgi  çekici olmasına karşın ne oyunculukları ne de konu örgüsünü sevmedim. Belki de çıtayı yüksek tutan dizilere denk geldiğim ve bir taraftan da onları izlediğim için, bilemiyorum ama içi boş ve sıradandı. Zaman harcamaktan başka işiniz yoksa hoşunuza gidebilir.
 
 
That Time When Time Stops (2018)
 

KBS W'nin 12 bölümlük mini dizisi That Time When Time Stops 2018 (Kim Hyun-Joong)'un askerlik sonrası  ekranlara dönüş yaptığı 12 bölümlük fantastik türdeki tv dizisidir.  İki yıl sonra bu hikaye ve oyunculuk beklentilerimi karşıladı mı diye sorarsanız. Kesinlikle hayır. Sopuk tavırla Cool olmak, havalı göstermiyor artık sizi. Şu halde skandal nedeniyle durumu zaten pek de iç açıcı değilken seçtiği (Belki de çok seçeneği yoktu) proje de pek bir şeye benzemiyor yazık ki.
 
 
Oyuncu özel hayatında yaşadığı skandalın bedelini hayli ağır ödüyor. Ama ünlü olmak hele de dijital çağda hiç kolay değil. Çünkü her şey kayıt altında. Bir yerden silseniz de diğer tarafta yeniden yazılıp çizilebiliyor. Ancak artık O'da dünkü çocuk değil. Sadece kendisinin değil dahil olduğu müzik grubu grubu SS501’in de imajı bu olaydan kötü şekilde etkilendi. Patlak veren "ayni kişi ile 2 hamilelik ve şiddet nedeniyle düşük" gibi suçlamaların karıştığı olaylar zincirinde açıkcası bir kadın olarak oyuncunun masum tarafta yer aldığına ne yazik ki pek de inanmadım. Neden mi? Süreç biraz acayip! İlk hamilelik, şiddet sonrası düşük yaşandıysa neden yollarını ayırmadı ve hayatına çeki düzen vermedi ki. Okuduklarıma bakılırsa yeniden görüşmeye başlamış ve olay tekrarlanmış. İkincinin iftira olduğu da yazılıp çizildi. Hatta Mahkeme süreci belgelendi de sanırım. Oyuncunun leyhine sonuçlanmış olsa da tüm yaşananlar imajını da yerle bir etti. Şahsen ben kendisinden soğumuş ve sektörde yüzünü görmeyi pek de istemeyeceğim kişiler arasında yerleştirmiş durumdayım.
 

 
Hwayuki:A Korean Odyssey (2018)
 
Eski Çin edebiyatından bir günümüz uyarlaması olan hikaye bir tanrı iken cezalandırılıp hapsedilen Son O-Gong ile günümüz dünyasında Lucifer Enterteinment'ın sahibi, geçmişte bir iblisken yeterli bakiyeyi toplayıp tanrı olmayı hedefleyen Woo Whee ve onları arasında eski bir lanetin taşıyıcısı Sam Jamg olmak zorunda kalan, dünyaya musallat olmuş yeraltı yaratıklarını görebilen Jin Sun-Mi'in çevresinde şekilleniyor.


Başrolunde My Girlfriend Is a Gumiho adlı popüler tv sersisiyle ilk kez izlediğim ama kadın karakteri yüzünden hiç haz etmeyip çöpe gönderdiğim Lee Seung-Gi olunca bir şans vermek istedim. Çünkü Girlfriend Is a Gumiho'dakinin aksine kendisini King 2 Heart'da gayet başarılı bulmuştum. Ancak hikayenin fantastik unsurları ve işlenişini sevemedim nedense. Özellikle Woo Whee ve takımının varlık sebebini çözemedim ve hikayesini anlamsız ve  yetersiz buldum. Öte yandan Lee Seung Gi'de sanki rolünü tekrar etmiş gibi geldi. Çıkarcı ve duygusuzken bir bileklikle aşık olmak zorunda kalması iyi hoş güzel de Jin Sun-Mi ile pek bir kimya yakalayamadım. Dizide göze çarpan bir diğer oyuncu geçen yaz konserine gitme fırsatı bulduğum Ft Island Grubu solisti Lee Hong Ki. Ancak onun rolu de çok anlamlı gelmedi. Halen izlemeye devam ediyorum. Ancak fikrim biraz değişti sadece. En azından devam edilebilir düzeyde bir şeyler sunabildi. 
 
My Secret Romance (2017)
 

Son derece sıkıcı konu ve oyunculukların sergilendiği My Secret Romance OCN kanalının 13 bölümlük dizisidir. Başroller beğeni sıramda yer bile bulamayan Sung Hoon ve başka hangi yapımlarda yer almış fikrimin olmadığı Song Ji-Eun paylaşmış. Alt kalite romantik hikayede annesinin ikinci evliliği için şehir değiştiren Lee Yoo-Mi düğün sırasında yaşadığı bir dizi talihsizlik sonrası sahilde vakit geçirdiği Cha Jin-Wook ile arabada tek gecelik bir ilişki yaşadıktan sonra evine döner. O günü aklından çıkaramaz. Çünkü cinsellik barındıran ilk ilişkisidir. Kısa süre sonra Cha Jin-Wook çalışmaya başladığı yemek şirketinin varisi olarak karşısına çıkar.

The Bride of Habaek (2017)


 
Bir Webtoon uyarlaması Su Tanrısı'nın Gelini olarak dilimize çevirebileceğimiz bu yapım benim merakla beklediğim ama izleyince değmezmiş dediğim senaryolardan birine sahip. Aynı şey oyunculuklar ve sonu için de geçerli. Tanrıların tanrısı Habaek'ın dünyaya inip üç taşı bulması ve hükümranlığını kabul ettirmesi gerekmektedir. Bu arada yeryüzü tanrıları olarak boy gösteren tanrıça Moo Ra ve tanrı Bi Ryum ile bir tanrı ve insandan peydah olduğu için oradan oraya itilip kakılan bir diğer yarı tanrımız Hoo Ye da hikaye boyunca orada burada görünür. Tanrılardaki kişiliksizlik, kıskançlık, dengesizlik ve karizma yoksunluğu baştan ayağa her karakterde kendini belli ederken özellikle çeşitli güçlere sahip yarı tanrının sanki oluşumu onun suçuymuş gibi diğer tanrılarca bir tehlike ya da iğrenç bir varlık gibi hor görülmesi saçma ve tanrı figürüne ters bir görünüm veriyordu. Kapağa bakarak yanılıp iyi bir şey beklemeyin:) Ben zaman zaman bu yapımda olduğu gibi bazen bu hataya düşebiliyorum. Konuda ne bir gizem ne de çekicilik yoktu. Tanrının kölesi konumundaki baş karakter Yoon So-A'yı canlandıran kızı ise nedendir bilemiyorum Sensory Couple hariç hiç bir dizisini sevemedim. Erkek başrol ise Cheese in Trap'den tanıdığım ve sevdiğim biri. Ama burada onu tanıyamadım:) Görüntüsü çok farklı geldi. Harcanan görsel efektlere yazık olmuş. Hikaye kimin kaleminden çıkma idiyse facia da oradan başlamış zaten. Goblin tuttu ya bu da tutar diye yapılmış sanki. Ama yanından geçmez elbette.
 
Rain or Shine (Just Between Lovers) (2017)
 
 
Red Sleeve sonrası Lee Joon Ho (Junho)'nun yer aldığı tüm yapımlara bulabildiğim ölçüde göz atmak istediğimde bir süre önce arşivlediğim bu dizide oynadığını farkına varmamıştım. Hatta bir iki bölüm sonrası pek iyi değil ama biraz daha ilerleyince belki bir şeye benzer düşüncesiyle silmemiş ve beklemeye almaya karar vermiştim. Gerçi o zamanlar Lee Joon Ho (Junho) ismi bana pek bir şey ifade ediyor değildi. Red Sleeve, Confession, Memory ve sinema filmleri Memories Of The Sword, Homme Tattale (bunu pek sevmedim), Rose And Tulip ve Twenty  sonrası genelleme yapacak olursam dizi ve filmlerinde iyi bir oyunculuk sergilediğini düşünsem de aynı şeyi bu dizi de hissedebildim diyemem. Sorun senaryo ve diğer anlamsız rollerdi herhalde. Hikaye yıllar önce kötü imşa edildiği için yıkılan ve birçok insanın hayatına mal olan alışveriş merkezi enkazından sağ çıkan iki gencin yeni inşa sürecinde travmatik geçmişleri kadar şu an içinde bulundukları zorluklarla mücadele etmelerini anlatıyordu. Belki modumda değildim bilemiyorum ama birden fazla kez izlemeye başlayıp herhangi bir memnuniyet yaratmadığına göre kendi açımdan zormaya gerek yoktu.
 
 

Man To Man (2017)

 
Bu dizi duyurulduğunda Cheese in The Trap'in ardından Park Hae Jin'in ekrana dönmesini bekleyen bir kore-dizi sever olarak fazlasıyla heyecanlanmıştım. Bekleme süreci ve bitmesi derken bir başka kore dizi sever arkadaşa takılınca diziyi edinme sürecim uzadı gitti. İzlemeye başladığım da edindiğim ilk izlenim Kim Min-Jung'in canlandırdığı karakterin saç modelinin ne kadar berbat olduğu üzerine şekillenince yapımdan da soğudum. Bu hangi akılla yapılmış bir seçim bilemiyorum. Park Hae Jin'i severek izlerim ama bu kez bir parça hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Ne yazık ki az önce belirttiğim bu tip gıcık durumlar en azından benim için istisna yaratıyor. Aralarında en ufak bir kimya da hissetmedim.
 

Şimdiye değin izlediğim en uyumsuz ve sevimsiz çifti oluşturmuşlardı. Şimdilik ilk bölümlere bakınca olumlu yönde bir gelişme de göremedim. Hatta hatundan öylesine sıkıldım ki bitiremeden bıraktım. Gelelim konuya Kim Sul-Woo işinin ehli tam karizma bir ajandır. Görev bitimde ölerek ortadan kaybolmaktadır. Uzun süreli yurt dışı işlerin ardından ülkesine geri döner. Uluslararası bir tarihi eser kaçakçılık olayı onu ünlü film yıldızı Yeo Woon-Gwan'un koruması olmasını gerektiren yeni bir olayın içine sürükler. Menajer hatunumuzun ise ise başlangıçta yeni adamı gözü hiç tutmaz ama kancayı takmayı da ihmal etmez sonunda. (Bu son yorumdan ne denli gıcık olduğumu siz anlayın işte. ) Ah ah Park Hae Jin! Nasıl böyle bir seçim yaparsın?


Second Time Twenty Years Old (2017)
 
Bu diziyi duyduğumda geçmişe gidip gelme hikayesi var sanmıştım. Ancak yanından geçen bir konu değilmiş. Oyuncusu Winter Sonata'mdaki  Choi Ji Woo olunca bir göz atayım dedim. Ancak nette izleme şansım olsa indirmekle uğraşılacak bir dizi değildi. Çerez niyetine vakit geçirmek için aparatif olarak takılabilirsiniz. Kısaca hikayesine gelirsem Ha No Ra içinde uhte kalan üniversite özlemine rağmen  şartların getirdiği zorunlu bir tercihle lise sonrası hamile kalınca ev hanımı olmayı seçmiş şimdilerde 38 yaşında bir kadındır.  Artık kocasından gördüğü ilgisizlikle uzun süredir evliliği de durağan  bir hal almıştır. İşin gerçeği oğullarının üniversite mezuniyetinin ardından boşanmak üzere anlaşmışlardır. Ha No Ra her geçen gün oğluyla arasında örülen duvarı aşmak istese de başarılı olamaz. Tüm bunların arasında üniversiteye kayıt olmayı düşünür. Ama asla kabul edilebileceğini de düşünmez. İstediği okul tam da oğlunun kayıt yaptırdığıdır. Reddedilmek bir miktar üzse de mülakatta elendiğine çok da şaşırmaz. Ancak bir son dakika kabulu ile işler değişir. Annesiyle aynı okula gideceğini öğrenen Kim Min-Soo durumu hiç de memnuniyetle karşılamaz. Şimdilerde üniversitede profösor olan kocasından yana bir destek zaten beklememektedir. Ha No Ra kendi için bir karar verir. Bu kez ne istiyorsa onu yapacaktır. Anne oğul olduklarını gizleyerek kampüs hayatına adım attığında Okuldaki varlığı da başlangıçta öğrenciler için tuhaf olacaktır.
 
Dipnot: 96 doğumlu Kim Min-Jae gelecek vadeden genç yıldızlardan. Kendisini yakın zamanda güzide dizim Goblin'de genç kral Wang Yeo ve  Great Seducer 'da Lee Se-Joo rolunde izledim. Hatta onu bir diğer dikkat çeken yeni nesil oyuncu Yeo Jin-Goo ile karıştırıyorum. Aslında Kim So-Hyun ile birlikte bu üçünü aynı dizide görmek isterim doğrusu.

Dipnot 2: Yapımın aynı adla Hollywood versiyonu dışında  bir de kore sinema filmi varsa da bir devam halkası değil

 

 
Manhole (2017)

KBS bu ara dizilerden yana şanslı değil ya da benim zevkime uyan yapıma denk gelmediğimden midir nedir son zamanlarda kanala uğramaz olmuştum. On altı bölümlük bu dizi benim için yeni umutların yeşermesi niteliğindeydi ancak aradığım heyecan dozunu bir türlü hissedemedim. Baş rol oyunculardan ne eski TVXQ ve şuan da da JYJ grubunun üyesi olan Kim Jae-Joong ne de After School grubu üyesi Uee beklentilerimi  karşılamadı. Asında Kim Jae-Joong dış görsel imajıyla çok hoştu. Ama yetmedi işte. Uee ise hep aynı mimik ve ifade  ile kamera karşısına geçiyor. Belkide oyunculuğu bırakıp şarkı söylese daha iyi olabilir. Senaryo ilginç olabilecekken konu herhalde ancak bu denli sıkıcı ögelerle doldurulabilirdi. Herhalde merak uyandıramadığı için cezbetmedi. Eğer izlemeden özetini okumuş olsam fantastikmiş hoş olabilir diyerek muhtemelen yanılgıya düşer ve indirirdim. KBS World'ün evde izlenebilir olması bazen bu anlamda da işe yarayabiliyor.
 

Gelelim dizinin hikayesine. Bong Pilme mezuniyetinin ardından üç yıldır polis memurluğu için sınavlara hazırlamakta ancak çalışmalarında bir türlü istediği sonucu elde edememektedir. Üstüne üslük yirmi sekiz yıldır sevdiği ama duygularını itiraf edemediği çocukluk aşkı ve arkadaşı Sujin evlilik arefesindedir. Bir gece yanından geçtiği kanalizasyon deliği aracılığıyla zamanda geriye gidebildiğini fark eder. Görünüşe göre bu evliliği engellemek adına aradığı altın fırsatı sonunda yakalamıştır.
 
 

Queen For Seven Days (2017)
 
 
KBS'nin diziler konusunda şu ara şansı yaver gitmiyor sanırım. Bu hikaye de bana bunu bir kez daha göstermiş oldu. Her ne kadar oyucular kariyerleri açısından sağlam kişilerden seçilse de senaryo berbattı. Ben genelde zoraki dizi izlemem. Ancak sırf bu saçmalık nasıl sonlanacak diyerek tamamlayabilmeyi başardığımda aklımdan geçen tek şey projede rol alan Park Min-Young, Yeon Woo-Jin ve deneyimli bir diğer oyuncu Lee Dong-Gun'ın bu diziyi tercih ettikleri için muhtemelen pişmalık duymuş olabilecekleriydi. Konu kısaca şöyle gelişir. Tahtın veliaht prensi Lee Dong-Gun, babası ve önceki kralın ardında bıraktığı söylenen ve gelecekte küçük oğlunun taç giymesini salık veren varlığı şaibeli bir mektup bıraktığını  öğrenir. Bu durum ister istemez küçük kardeşi Lee Yeok'u en büyük rakibi ve kendisi için oluşabilecek en büyük tehdit olarak görmeye başlamasına neden olur. Lee Yeok ise abisinin hükümranlığına her anlamda sadıktır ancak yaşanan olaylar zaman zaman zan altında kalmasına neden olduğu gibi öyle ya da böyle bir şekilde gerçekten de abisinin güvenini sarsar. Yine bu süreçte devlet görevlisi Shin Soo-Geun'ın gözlerden uzak tutarak büyütüğü kızı ile nişanlanması onaylanır. İkili farklı şartlarda tanışırlar ve birbirlerinin ilk aşkı olurlar. Ancak şüphe tohumları ekilmeye devam ederken  Lee Yeok'un abisi ile taht için karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Kanal 7'de Ömre Bedel adı ile yayınlanacak.
 
 
 Marriage Contract (2016)

2016 yılından bir dram hikayesi Marriage Contract. Ji-Hoon (Lee Seo-Jin) zengin bir adamın evlilik dışı ilişkisinden doğan ikinci oğludur. İş hayatında abisi ile rekabet halindedir. İşlettiği restoranda çalışanları tarafından sevilmeyen asık yüzlü,  hoşgörü yoksunu biridir. Annesinin zaman zaman eve gelip yarattığı taşkınlıklar canını bezdirmişken bir trafik kazasına karışır ve kızını korumaya çalışan anneye çarpar. Hastane sürecini yakından takip eder çünkü yasal boyutta başına iş açabileceğini hatta kendisinden para tırtıklayabileceğini düşünür. Oysa çocuğunun doğumundan kısa süre sonra eşini kaybedip dul kalmış Kang Hye-Soo'nın yavrusunu büyütmekten ve kocasından kalan borçları ödemekten başka bir arzusu yoktur. Bu nedenle sıkça tefecilerin baskısına maruz kalmakta bazen yer değiştirse bile genelde onlar tarafından bulunmaktan kurtulamamaktadır. Kontrolleri sırasında beyninde bir tümör keşfedilir. Ameliyat edilemeyecek bir bölgededir ama büyüklüğü henüz çok tehlike yaratan boyutta değildir. Doktor bir an önce tedaviye başlamasını  önerir.

Ji-Hoon kontrol sonuçlarını bizzat görür ve kadının da sorun çıkarmayacağına ikna olunca işinin başına döner. Kang Hye-Soo ise tesadüf eseri onun restoranında işe girer. Bir süre arkadaşının evine yerlerşir. Ji-Hoon annesinin kendisinden gizlediği sağlık sorununun şokunu atlatmaya ve karaciğer nakli için döner aramaya başladığı sırada Hye-Soo da yine tefecilerin kadrajına düşer. İhtiyacı olan parayı bulmasıysa mümkün değildir. Ta ki patronunun yardımcısıyla yaptığı konuşmada donör bulunursa verebileceği miktarı duyuncaya kadar. Birden adama gidip bunu yapabileceğni söyler. Karşısındakinin gözünde para karşılığı organını satabilecek kadar paragöz olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Adam zamanı tükendiği için durumu değerlendirir. Tabii işin birde yasal boyutu vardır. İnceleme sıkı biçimde yapılmaktadır. Dolayısıyla Ji-Hoon bir kılıf uydurmaya karar verir. Evlenecekler ve Hye-Soo gelin sıfatı ile bu bağışı gerçekleştirecektir.


Hikayede Uee'ye rol verilmemiş olsa daha fazla sevebilirdim. Ancak bu oyuncunun dahil olduğu işleri bir türlü izlenir bulamıyorum. Yeteneksizlik demek biraz ağır kaçacak ama niye ısrarla rol veriliyır ki! Ajansınıda arkası güçlü biri mi var nedir?
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder